|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
12 Ocak 2004
Çok Evlenesim Var Bu Sabah Seninle...
ESRA BAYKAL
Çok evlenesim var bu sabah seninle... |
|
Çok evlenesim var bu sabah seninle. Sabah sabah evlenmek istedi canım. Dışarda buz gibi bir hava, bembeyaz bir örtü var; belki de ondan. Yatak sıcak ama eksik, yatak huzurlu ama anlamsız.
Sen çooookkk uzaklarda, sabahın bu saatinde muhtemelen nöbetteyken, ben hazırlanıp, sana bugünkü kıyafetim hakkında yorum yaptıramadan işe gideceğim.
Çok evlenesim geldi valla! Aş ermekteyim diyebiliriz. Oysa biz seninle bu kayıp zamanın öncesinde, her sabah birlikte uyanıp, yatakta sabah sohbetimizi edip, en doruğunda sevişmemizi yaşayıp, sonra giderdik işe. Ben her sabah “ Güzel miyim? Olmuş mu aşkım?” diye sorardım, sen de “Süper bebek, hadi doğru işe, geç kaldın” derdin. Kaldığın yerden uykuna devam ederken, ben yanında hala uyuyor olmayı dilerdim.
Güne daha bir neşeyle başlardım eğer sabah yanında uyandıysam.
Tüm günü kurtaran akşam senin yanına gelme düşüncesiydi. En sıradan şeylerin bile anlamlı olduğu, huzurlu, hatta komik olduğu yer senin kollarındı. En bekarından evimizde, tek çekyat, tek bir bilgisayar, bir paket chips, en kralından Hollywood filmi ( bazen senin bayıldığın, benimse çok anlamadığım Avrupa filmleri), kocaman yastıklarımız, gökyüzülü battaniyemiz, kolların ve dünyadaki en büyük huzur...
Akşam işten yorgun geldiğimde bile sana yemek yapmak, sofrayı kurmak, hatta o berbat mutfağında bulaşık yıkamak bile zevkti. Her yemekten sonra babam gibi çay istemene çok gülerdim. Bazen annem gibi olurdum, bazen ben gibi hırçın. Güne, hayata lanet ederdim, sen sakinleştirirdin. Evli arkadaşlarımızın sahip olduğu hiçbir lükse sahip değilken, yaşadığımız huzur bizim en büyük servetimizdi. Onlar akrabaları yüzünden kavga ederken daha ilk aylarından, biz seninle teyzemlere çay içmeye hoplaya zıplaya giderdik.
Seni çok özledim aşkım. Dışarısı çok soğuk, kar var ve benim canım kar topu oynamak istemiyor. Kardan adamlara kahkahalar atarak bakamıyorum, ilk kar tanesi gökten düştüğünde eskiden attığım sevinç çığlıklarım söndü. Sensiz bu doğanın mucizeleri bile çok anlamsız. Ne olur gel artık olur mu, söz veriyorum her gün David Lyncnh’in filmlerini izleyecek ve asla şikayet etmeyeceğim. Shaft’a erken girip, saatlerce canlı müzik başlasın diye beklediğimiz için somurtmayacağım.
Çok evlenesim var bu sabah seninle, her türlü zorluğa katlanasım, tüm akrabaları eve yemeğe davet edesim, gece seninle yatıp, sabah gözlerimin ilk gördüğü ilk şey sen olasım var.
Hadi dön artık, bak ben havuçla, kömürlerimizi hazırladım...Ve dışarda nefis bir kar var...
Seni seviyorum...
:: Ben evli miyim... |
Gönderen: ÖRSAN BAYDAR / İSTANBUL
|
8 Mart 2004 |
|
| Evlenin nolur...:) Birden nasıl bir bekarlık bu diye düşündürdünüz..Korkarım sizden evlilik cesaretini ödünç alacağım..Çok şeyi anımsatan yazınızı okumak çok güzel..Evlenmek üzerine..gecenin buğusu.. |
:: Umarım evlenirsin canım benim:) |
Gönderen: BİNNUR EDİSAN / Ankara
|
19 Ocak 2004 |
|
| Gördüm gölerinizdeki ışığı bir İstanbul gecesinde.Ve düğününüze kesinlikle geleceğim.Davet edersen tabii:))) Öpüyorum fıstık arkadaşım seni |
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Arıza hallerin dışa vurumu
Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton
|
|
bu
yazının yer aldığı
kütüphaneler |
|
|
|