..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Ömür İsfendiyaroğlu




26 Nisan 2004
Nişa Oyunu  
Ömür İsfendiyaroğlu
Gece'nin duyguları açığa çıkaran gizemli karanlığı... Kalabalıklar arasında keşfedilen duygular.


:BIIE:
Çevremde bir çırpıda sayamayacağım kadar çok insan var.
Platin sarısı punk saçları ile danseden kızlar, onların çevresinde bir sağa bir sola zıplayıp duran erkekler. Kızlar, erkekler, erkekler, kızlar...
Karanlıkta, gözümü alan renkli ışıklara eşlik eden sesler bir yükselip bir alçalıyor. Herkes vestiyere belli bir ücret karşılığı montları ile birlikte tüm gerginliklerini de teslim etmişken ben, montum ve gerginliklerim öylece kasılmış orta yerde duruyoruz. Derin bir nefes alana kadar, ne kendimin, ne gerginliğimin, ne de senin farkında değilim aslında. Derin bir nefes alıyorum. Vücudumun gerildiğini hissediyorum. Ruhumunda sadakatinden hiç ödün vermeden burada bile vücuduma eşlik ettiğini. Ve seni görüyorum. Yüz kaslarım öylesine kasılmışken, belki de kaşlarım bile hiç farkında olmadan çatılmışken yüzüme ani bir tebessüm yerleşiveriyor. Sonrasında sana sıkıca sarılıp bir öpücük konduruyorum yanağına, karşılığında senden güzel bir öpücük alıyorum. O an vestiyere para vermediğim için kendimi şanslı sayıyorum. Gerginliklerim gerilerde bir yerlerde kalıyor, onları da montumu yerleştirdiğim karanlık bir köşeye sıkıştırmış olabilirim.

O an hiçbirşey yok. Geçmiş yok, gelecek yok. Seninle yaşananlar, paylaşılanlar, kareler, görüntüler,bilgiler, renkler, hatta kokular bile yok. O an hiçbirşey yok. Keşkeler,
kıskançlıklar, nefretler,”kimdi”ler, “neydi”ler hiçbiri yok. An ve sen varsın.

Yüzyüze geldiğimiz ve küçük bir oyun oynadığım o an...

Oyun çok basit...
İki oyuncu ile oynanıyor.
Sen ve ben.
Oyun için ihtiyacımız olan malzemeler; duyularımız.

Yüzyüze geliyoruz. Nefesin, nefesime karışıyor. Sıcaklığını hissedip, kokunu duyuyorum.
Yanıp sönen ışıklar, müzik eşliğinde dansediyorum. Vücudumun her hareketinde sana biraz daha yaklaşıyorum. Sonra oyunun en heyecanlı kısmı başlıyor sırasıyla tüm duyularımı devre dışı bırakarak sadece seni duyumsamanın tadına varıyorum. Gözlerimi kapatıyorum yavaşça, yanıp sönen ışıklar, platin sarısı saçlarıyla danseden kızlar, onların çevresinde bir sağa bir sola zıplayıp duran erkekler hiçbirini görmüyorum. Sadece sen varsın. Ama seni görmem de yasak.Oyunun kuralı bu, yapacak birşey yok. Vücudumu sıkıca sana dayıyorum. Bedenini salt bedenimle hissediyorum. Ellerimle ellerine dokunuyorum. Yüzümü, yüzüne yaslıyorum. Yüzüne, gözlerine bakmak yasak. Dokunarak, ve hayal ederek seni görüyorum. Sadece sana dokunuyorum. Hücrelerime kadar seni hissediyorum. Yavaş yavaş ,birer birer tüm duyularıma izin veriyorum. Dudaklarım kendiliğinden nefesinin geldiği yere doğru yöneliyor, dudaklarınla dudaklarımı buluşturuyorum. Sonra öpüyorum seni dakikalarca tadına varıyorum. Bir sonraki adımda başımı boynunun arka tarafından aşağılara kaydırarak kokunu alıyorum. Derin derin nefesler çekiyorum içime daha önce hiç çekmediğim kadar... Sonra birden seni duyuyorum,yüksek müziğin arasından sıyrılıp kulağıma gelen, içimde birşeyleri harekete geçiren sesini hissediyorum tüm bedenimde. Ardından sımsıkı sarılıyorum bir kez daha dokunuyorum, sadece sana. O an sanki bir enerji var aramızda görmesine izin verilenlerin göremediği, orada bulunup gözleri son derece açık olanların bile seçemediği... hissettiğim “huzur.” Oyunun sonunda gözlerim açılıyor o kadar yakınım ki sana ve o kadar huzurluyum ki...


Kalabalıklar arasında bir kez daha, gördüğüm sadece “sen”sin.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Rüya
Güller Solduğunda
Yolculuk

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayatımda İlk Kez Bir Kadın İçin Heyecanlanıyorum
Hayata Dokunmak
Nilüfer'e, Nilüferime...
İstanbul Calling, İstanbul Embracing
Meleklerin Gözyaşı
Yaşam Mucizedir
Şimdi
Yıldızlar
Düşümün Öte Yanı
Mentollü Umutlar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bulmaca [Öykü]
Pulkanatlı Öykü [Öykü]
İçinden bir isim tut [Öykü]
O Pity Pity Karamela Sepeti [Öykü]
Servi [Öykü]
Buluşma [Öykü]
Seni Seviyorum... [Öykü]
Maskeli [Öykü]
Sinek [Öykü]
Düşmek [Öykü]


Ömür İsfendiyaroğlu kimdir?

Kişiliğimin tam anlamıyla gitmek istediği yoldan gitmek ve bunu yaparken de başkalarının bam tellerine dokunabilme isteği çoğu zaman hissettiğim. Yaşamımın hiçbir evresinde yazı olmadan yaşayabileceğimi düşünmüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her kitaptan, her satırdan, her cümleden kısacası; yaşamın sözcüklerinden etkilenirim


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömür İsfendiyaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.