..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Nükhet Everi




30 Ağustos 2004
Akdenizliyiz Biz!  
Nükhet Everi
Helâl olsun size diyorum. Gerçekten helâl olsun! Tüm dünyaya ‘Olimpiyatlar eve döndü’ palavrasını da yutturdunuz ya, helâl olsun! Halikarnas Balıkçısı iyi ki yaşamıyor. Olimpiyatların nereden ve nasıl çıktığını anlatırdı hepsine bir güzel...


:BJGI:
Atina 2004 Yaz Olimpiyatları bitti. Kapanış muhteşemdi. İki dakika yerinde duramayan ben, televizyonun karşısında saatlerce ağzım kulaklarımda oturdum. Zaman zaman televizyonun sesini sonuna kadar açıp bir yandan Theodorakis ve Hadjidakis kökenli şarkılara eşlik ederken, bir yandan da ‘duyun ey Yunan müziğini taverna müziği sanan avanaklar...’ diye bağırıp çağırdım.

Hayran kaldım kapanışa. Sanırım seyreden herkes benimle aynı fikirdedir. Hele bunu yerinde ve canlı yaşayanlar. Ne kadar şanslılar. Tabii sadece kapanış değil tüm organizasyon baştan sona tek kelimeyle harikaydı!

Türkiye 210 ülke içinde 21. olmuş galiba sıralamada. Bu sıralamalar da altın madalya sayısıyla ölçülüyor haliyle. Bu nedenle, Amerika da 1. sırada pek çok zaman olduğu gibi. Yoksa Rusya madalya sayısıyla önde gidiyor vs vs.

‘2008 Beijing’ de güzel olacak, kesin! Tanıtımdan belli ediyor kendini. Çinliler becerecekler bu işi, eminim.

Fakat helal olsun, kendine ait kültüre sahip çıktığı gibi, asla kendisiyle bir ilgisi olmayan pek çok şeye de sahip çıkmayı iyi biliyor Yunanlılar. Anadolu kökenli ve Anadolu Kültürleri yoluyla hasbelkader kendine ulaşmış şeylere nasıl sahip çıkıp, dünyayı da nasıl inandırdıklarını gördüm bir kere daha kapanışta.

Ama beni en çok etkileyen dans gösterileri ve konser bölümleri oldu. Dans koreografileri kusursuzdu. Özellikle her türlü dansın modernize edilmiş olması pek hoştu. Göze ve kulağa tam anlamıyla hitap ediyordu olay. Konserin ilk bölümü eski sanatçılar ve eski şarkılara ayrılmıştı. Kadirşinas bir tavırla nasıl da her türlü müzik ve yorumcu sahneye çıkartıldı, helâl olsun. Unutmamışlar kimseyi. 80’lerde Avusturya’daki günlerim geldi aklıma. Theodorakisleri, Hadjidakisleri, halk müziğini vs dinlediğim günler. Yani bir nevi klasikler diyebileceğimiz sanatçılar ve eserleri. Bunları duymak beni nerelere götürdü, bir bilseniz! Konserin ikinci bölümünde yeni sanatçılar ağırlıktaydı ve popüler şarkılar, ama sonuna doğru Theodorakis ve Hadjidakis şarkıları yeniden devreye girince ben, size garip gelecek ve belki de anlamayacaksınız ama, artık göz yaşlarımı tutamıyordum.

Helâl olsun size diyorum. Gerçekten helâl olsun! Tüm dünyaya ‘Olimpiyatlar eve döndü’ palavrasını da yutturdunuz ya, helâl olsun! Halikarnas Balıkçısı iyi ki yaşamıyor. Olimpiyatların nereden ve nasıl çıktığını anlatırdı hepsine bir güzel...

Bize de helâl olsun valla! Kendi kültürüne, tarihine sahip çıkmayı bilmeyen, beceremeyen, gereksiz ve yanlış ne varsa onunla ilgilenen, onu kendi geçmişi ve gerçeği sanan, ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan’ bize de helâl olsun diyorum! Siz anladınız; yazıklar olsun diyorum...

Gerçek kimliğimize, gerçek tarihimize sahip çıkanlar umarım ‘bir avuç insan’ olmakla sınırlı kalmaz. Sapla samanı karıştırmadan bu işin içinden çıkmayı beceririz umarım. ‘Boş zamanlarımda kitap okurum’ diyen cahillerden olmaya devam etmeyiz umarım. ‘Boş zamanda başka şey yapılır, kitap zaten okunur!’ olması gerekir doğrusunun. Halikarnas Balıkçısı’nı, Azra Erhat’ı, Prof. Fahri Işık’ı, Prof. Muhibbe Darga’yı ve diğerlerini okuyun ve gerçeklerle yüzleşin artık. Geç bile kalındı.

Hiç olmadı, bari Troya hazır bu aralar çok moda iken, Troya kazı başkanı Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann’ın yazılarını, kitaplarını, söyleşilerini okuyun, gerçeklerle sizi o tanıştırsın.

Akdenizliyiz biz... Çok hem de! Dünya umurumuzda değil. Ama bu kimin suçu? Her gün üzerinde yaşayan insanlarının sabah kalktığı an, ‘bugünü nasıl bitireceğim, yarına çıkacak mıyım, yarın garantim var mı?’ gibi sorunlarla boğuştuğu bir ülkede, suç kimde? Kimse kusura bakmasın ama, bu ülke Anadolu gibi dünya tarihi açısından, insanlık tarihi açısından en önemli toprakların üzerinde olunca şöyle düşünüyor insan ister istemez: ‘Yapana değil, yaptırana bak!’

Evet, sen okumazsan, sen tarihine, kültürüne sahip çıkmazsan, sana verildiğini sandığın saçmalıklarla yetinirsen ve sesini çıkarmazsan, nerelere varacağımız ortada...

Çok Akdenizliyiz biz, çok! İyisiyle, kötüsüyle, her şeyiyle...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Açıkhava Akıl Hastanesi
Doğum Günün Kutlu Olsun!
Hoşçakal Ayışığım!
Çarşamba Gecelerimi Çalan Adam (Lar)...
Nedir Sizin İçin 14 Şubat?
'Yeşil Kraliçe' ve 'Mor Kâğıt'
Meyhaneci Oluyorum
Kardan Adam
Troya Sensiz, Türkiye Sensiz... Güle Güle Profesör Korfmann!
Senden Öncesi Yoktu ki...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cunda Adası, Pateriça ve Paşam Cafe - 2
Zaman Amazon Zamanı
Mardin'de Bir Akşamüstü
Asırlık Lezzet 'Konyalı' Artık Başkent'te
Avucumdaki Yürek
Halikarnas Balıkçısı, Murathan Mungan, Turizm Haftası ve Kel
İğde Ağacına Güzelleme Ya da Cunda'nın Kedileri
'Hava Durumu' Deyince...
Gecikmiş Bir Mektup...
Yazmak... Ama Neden, Neyi ve Nasıl Yazmak?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevgili Hrant Dink! [Eleştiri]
Cnn Türk'e Yakışmadı! [Eleştiri]
Güvercinime Güvercin Postası [Eleştiri]
Türkiye Bu Mudur? [Eleştiri]
Bu Gafın Faturasını Kim Ödeyecek? [Eleştiri]
Okuduğunu Anlamak [Eleştiri]
Sen de Kardeşini Seç... [Eleştiri]
İmdat! Rtük Uyuyor Mu? [Eleştiri]
Mor Yakup Manastırı (Salhe/barıştepe - Turabdin) [İnceleme]
Hazan Sesli 'Deli Düş' [İnceleme]


Nükhet Everi kimdir?

Bozkırlardır gözleri. . .

Etkilendiği Yazarlar:
William Shakespeare, Gabriel Garcia Marquez, F.G. Lorca, Hermann Hesse, Max Frisch, Paul Auster, Jean Paul Satre, Can Yücel, Özdemir Asaf, Edip Cansever, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Murathan Mungan


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nükhet Everi, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.