Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
eski bir çocuk olarak bilirsiniz, küçükseniz, yeriniz kucaktır, yolculuklarda. kendi başınıza bir kişi değilsinizdir ki, size ait bir koltuk olsun. bunun için bilet alınsın. siz biraz annenizin şevkatli ve yumuşak kucağında, birazda babanın sert ve güçlü kulları arasında yolculuk edersiniz. ama yol uzadıkça,aralarına alırlar, annenizle babanız arasında kalır, ezilirsiniz. ama yolculuk bu çaresiz çekeceksinz. sonra yaş büyür, yedili yaşlara gelirsiniz, artık otobüsün muavini sizin büyüdüğünüzü ve sizede bilet alınması gerektiğini düşünür, anne ve babanız ise, hayır o daha çocuk. en gıcık zamanlardır bu zamanlar, çünkü sizde muavinle aynı fikirdesnizdir, büyümüşsünüzdür, ama bu büyüklüğünüz bunu bir itiraz şeklinde babanıza söyleyebilecek kadar değildir. çaresiz katlanırsınız size çocuk gibi davranılmasına. Ama yol uzun olduğundan isteselerde istemeselerde zaman içinde baba ve anneniz artık dizindeki ağırlığın artması ile, kabul ederler büyümüş olduğunuzu. artık sizede bilet alırlar. buda sekizli dokuzlu yaşlara denk gelir. işte o zamanlar yolculuğun en keyifli zamanıdır. çünkü artık muavin abla bile size bir yolcu gibi davranıyordur. size ikramlarda bulunuyordur. sizse çocuksu beyninizle, - su istermisiniz? sorusuna içiniz dışınız artık su olmuş olsada yinede - evet diyorsunuzdur. ne de olsa ped bardak içinden su içmek bizim için hiç özel birşey olmasada çocuklar için özel ve zevkli birşeydir. işte bir dönemde bu çocuklukla erken gençlik karışımı eğlenceler ile geçer. ama bu dönem uzun sürmez. çünkü birinci mola yerinden sonra artık yolculuğunuzun ikinci bölümü başlıyordur. ergenlik, artık yeni eğlenceniz, başınızı cama dayayıp hayal kurmaktır. kurduğunuz hayallerde genelde ya komşunun kızı, ya da okulun en güzel kızı üzerinedir. burcunun. hayal kurmak güzeldir, çünkü masum ve temizdir, ama şu sivilceler yok mu? zehir eder yolculuğu. cama dayadığınız başınızda otobüsün her sarsıntısında biri patlar. siz sivilceler yüzümün tamamına yayılmasından korkarar, çıkan kanı ve pürülan eksudayı özenle silerken bir bakmışsınız büyümüşsünüz. sonra yavaş yavaş hava kararır. ÖSS uykusuna yatarsınız. o uyku sırasında hiç birşey yaşamaz sadece çalışırsınız. bir iki yıl da böyle geçer. sonra gözlerinizi bir açarsınız. yeni bir yolculuktasınızdır. anne ve babanız artık yanınızda değil, ardınızda kalmıştır. otobüs sizi öğrenim göreceğiniz şehre götürürken, anneniz ve babanız aranızda olan mesefede açılmaya başlar. artık onlar sizden çok uzaktadır. ve siz kendi ayaklarınızın üstündesinizdir. sonra sonrasını bilmiyorum. çünkü yolculuk devam ediyor. ve ben henüz sonrasını görmedim. ama yanımda olursanız, yol arkadaşım olmayı sürdürürseniz, hikayenin devamını yaşadıkça size anlatırım. hem bu sayede bir birimizi iyice tanımış oluruz. boşuna dememişler, insan insanı en iyi yolculukta tanır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © kemal pismisoglu, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |