..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Cahit KILIÇ




14 Haziran 2007
Daldan Dala!  
Cahit KILIÇ
Aklıma ya da akıllara takılanlara benim penceremden bakış....


:BIAJ:
Ufuk Güldemir öldü.

Ölülerin arkasından konuşulmaz ya da hayırla yadedilir.
Ben Allah’a inanan biri olduğum için ölen kimselere Yüce Yaratıcıdan hep rahmet dilerim.

Ufuk Güldemir merhum, inançlı birimiydi bilmem. Ben, insanların inançlarıyla veya inançsızlıklarıyla ilgilenmem ta ki benim inançlarıma saldırmadıkları müddetçe.
Meslekdaşları arkasından methiyeler düzdüler, ne yenilikler getirdiğini uzun uzun anlattılar.
İtirazım yok, haklarıdır. Herkes kendi anlayışına göre değerlendirecektir tabii.

Özellikle özel televizyon kanallarının yayına başlamasından sonra, ülkemizde daha çok televole kültürü olarak bilinen magazin pespayeliğini yaygın hale getiren iki kişiden biriydi merhum Güldemir. Gerek Show TV gerekse de Star TV’de haber bültenlerini baldır, bacak showuna dönüştüren kişiydi kendisi.Bu kepazeliğin diğer aktörü de Reha Muhtar adlı nevi şahsına münhasır bir ayrı yaratık ki, adını anmaya bile değmez!

Merhum Ufuk Güldemir, son zamanlarda bir de “Büfeci İslamı” diye bir kavram geliştirdi.
Dinsiz, ateist yobazlar hemen balıklamasına atladılar bu deyimin üstüne.

Benim merak ettiğim şu: Takip edemedim, kaçırdım doğrusu! Merhumu bir cami de, musallaya yatırdılar da, bu Büfeci İslam’a mensup bir imam tarafından namaz kılındı mı?
İmam cemaatten helallık istedi mi? Yoksa vasiyeti üzere Frank Sinatra’nın “My Way”i ile mi uğurlandı sadece? Çünkü tezatlar ülkesiyiz. Komünist ve ateist olan Behice Boran’ı musalla taşına yatırıp, namaz kılan bir toplumun mensubuyuz da!


* * *


El Kaide adında bilinen melun örgüt, ikinci defa Samarra şehrindeki İmam-ı Hasan-ı Asker Türbesini bombaladı.
Amaçları ülke içindeki Şii nüfusu tahrik ederek bir iç savaş çıkarmak. Çoktan başardılar bunu aslında.

İslam adı altında yaptıkları bu eylemler ancak bir kafir eylemi olarak nitelenebilir. Yoksa hangi müslüman kalkıp da İslamın ortak değeri olan, Hz.Ali, Hz.Hüseyin ve İmam-ı Askeri türbelerini bombalar, ateşe verir?

Bu melun örgütün bir yetkilisi Türkiye’yi de tehdit etti geçenlerde. Basında yer aldı. Adamın adı : El Yezid. Melun kavmin melun evladı. Tarih boyunca gerçek İslamın yakasından ellerini çekmediler. El Kaide zihniyeti ile Emevi zihniyeti aynı zihniyettir. Aidiyet ve zihniyet tescil olunmuştur bu melun kişin adıyla birlikte.

Ne yazık ki bu sabah haberlerde izledim. Irak’lı Şii militanlar da karşı saldırıya geçmiş, Bağdat içinde bulunan üç dört kadar Sünni camiini ateşe vermişler.Allah mabetlerine saldıranlar, kim olursa, hangi mezhepten olursa olsunlar, müslüman olamazlar.


* * *


Bizim içimizden türeyen melun ve hain terörist örgütte iyice azıttı son günlerde.
Kurulan alçakça tuzaklarla şehitler veriyoruz. Vatanın fidanları birer birer devriliyor.

Haklı olarak büyük tepkiler geliyor halkımızdan. Sesler feryatlar halinde yükseliyor.
Gerek MHP ve gerekse sonradan Ulusalcı olan eski solcular şiddetle K.Irak’a bir harekat yapılmasını istiyorlar.

Genel Kurmay Başkanımız açıkladı : “ Evet, harekat yapılmalı. Evet, faydalı olur.”
Elbette Genel Kurmayımız gereken bilgilere, donanımlara sahiptir.
Ancak, şahsen bu naçiz kulunuzun tereddütleri vardır böyle bir harekatın yapılmasına.

Sıralarsak eğer, aklıma gelenler şunlardır:

1-) Ekonomisi bıçak sırtında olan ülkemize, bu harekat kaça mal olacak? Yok öyle yabancı sermaye kaçar, borsa düşer, döviz fiyatları fırlar gibi yüzeysel tezlerle açıklanamaz bu iş.
Ben maliyetini soruyorum! Irak’ı işgal eden ABD’nin harcadığı paralar, Irak’ta bulunan petrol rezervlerinin tamam gelirine ulaştı nerdeyse. ABD’nin hesapları ekonomik açıdan tutmadı.
Bunu ben değil, eski ABD başkan yardımcısı Al Gore söyledi geçenlerde.
Gerçekçi ve sonuç alıcı bir harekatın bedeli en az 15-20 milyar dolardır bana göre. Bu gücümüz var mı?

2-) Gerek bizim sınırlarımız içinde bulunan gerekse de Irak sınırları içindeki K.Irak coğrafyası amansız dağlardan oluşmaktadır.Askerliğimi oralarda yaptım, bilirim. Yüzlerce mağarası, sığınağı olan bu arazide, sadece hava saldırılarıyla sonuç almak mümkün olmadığına göre; mutlaka bir kara harekatı yapılacaktır. Piyade birliklerinizi göndererek veya havadan indirme yaparak buralara gidip, yine yüzlerce ine saklanmış teröristlere askerlerinizi hedef edemezsiniz. Demek ki mekanize ve de özellikle zırhlı birliklerinizi sevk etmek zorundasınız! Ancak, o arazide sadece katır patikaları vardır. Zırhlı birlikler oralarda nasıl hareket edecektir?

3-) Harekat başladığında iç kesimlere kaçacak olan teröristleri takip etmeyecek olsanız sonuç alamayacaksınız demektir. O halde, Genel Kurmay Başkanımızın dediği gibi, Barzani’ye de dokunacaksınız demektir. Yani Erbil, Süleymaniye gibi kentleri de ya havadan bombalayacaksınız ya da kara birliklerinizi de buralara kadar ilerletip, oraları allak bullak edeceksiniz. Bu durumda:

a-) Siz oralara ulaşıncaya kadar, Erbil, Altınköprü,Kerkük, Tuzhurmatı ve diğer Türkmen beldelerini ateşe atmış olacaksınız.Türkmenlerin kendilerini koruyacak ne silahları var ne de düzenli birlikleri.Silahlı ve düzenli aşiret peşmergeleri önlerine çıkacak her Türkmen hedefini yerle bir edeceklerdir.

b-) Diyelim ki hava saldırıları korumasında kara birliklerimiz bu kentleri kuşattılar.Hatta Türkmenleri de koruma altına aldılar.Ne kadar bir süreyle orada kalacaklar? Eğer bu süre uzarsa ki, kesin sonuç alabilmek için uzunca bir süre lazımdır. O zaman ABD’nin bugün düştüğü bataklığa biz de düşeceğiz demek değil mi? ABD ordusu bugün dünyanın en modern silahlarıyla teçhiz edilmiş ordudur. ABD,Teknolojinin verdiği güçle Irak içinde ve de savaşa daha elverişli bir arazi yapısında başarılı olacağını hesaplamıştı. Ama herkes gördü ki bu hesap tutmadı. Daha eski bir donanıma sahip olan bizim ordumuz orada ne kadar başarılı olur?
İçeride verdiğimiz şehitlere yüzlerce şehit ilave ederiz ki, zaten şehitlerimiz bağrımızı yakıyor. Götürüsü getirisinden daha fazla olur böyle bir harekatın! Buna hazır mıyız?

4-) Buraya kadar ABD’nin bu harekata göz yumacağı varsayımıyla geldik. Ya karşı çıkarsa ne olacak? Hem havada hem de karada ABD ile savaşacak mıyız? Savaşacaksak gerek askeri ve gerekse diplomatik savaşın boyutları ne olacak? Dünyadan soyutlanmış bir Türkiye’yi varın siz hesaplayın.

5-) Avrupa birliğine giriş sürecimiz ne olacak? Gerçi ben de Avrupa Birliğine girebileceğimizi sanmıyorum ama en azından topal ve iğdiş edilmiş demokrasimizin gelişmesinde bir faydası oluyor!


* * *


Bir de tebessüm.

Gerçi tepkiler üzerine yayından kaldırdılar ama reklam filminde, maça giden Galatasaraylı gençlerin arabası arıza yapıyor. Yanlarında duran Ali Şen soruyor:

- N’oldu sozuklar?

Benim çok hoşuma gitmişti, sizi bilmem.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Savaş Cinayettir!
Pkk'nın Ortalıktaki Kara Propaganda Aydıncıkları
Pkk, Millî Kimlik ve Güney Azerbaycan Türkleri
Adettir Bidattır Da!
Gündemdeki Köy İsimleri Değişimi!
İhanet ve Riyakârlık
Dünden ve Gündem

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kimi Kime Şikâyet Edeceğiz?!
Reactionem!
Boğanlar ve Boğulanlar…
Devrimler ve İlkeler!
Monolog...
Despotizmin Hâlleri…
Aydınlarımız ve Biz!
Dil Meselesi…
Mevzular Derin!..
Makûs Talih…

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Haccac-ı Fırat [Şiir]
Aklıma Şaşıyorum! [Şiir]
Sürgünler Şehri [Şiir]
Son Arzu… [Şiir]
Kimdir Gelen! [Şiir]
Uzaklar [Şiir]
Derkenar [Şiir]
Adamım! [Şiir]
Kars Eli [Şiir]
Derdimend! [Şiir]


Cahit KILIÇ kimdir?

‎"Kalem erbâbı olmak sadece ona buna çatmak değil, zaman zaman da hayatın küncüne kelimelerden çenet taşı koyabilmektir!. . " (Cahit Kılıç)

Etkilendiği Yazarlar:
Divan şairleri, divan şiiri. Ve elbette ki XX. yüz yıl şairlerimiz.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.