Yokluðunu kabullenemeyiþimle bitiyordu hayatým;seni gördüðüm songün bu bitiþin ilk günüydü,bense bitiþle baþlangýçlarýn ayný güne sýðdýðýný ilk defa seninle öðrenmiþtim.Konuþmam için yalvaranlara inatla susuyordu dilim.Sýkýþtýrýlýrken kolu kýrýlan ve bir daha açýlamayan mengeneden farksýz çenem,öyle kenetlenmiþ öyle kaynamýþtý ki birbirine kimi açlýk grevinde kimiyse dilini yuttu diyordu ve bir akþam açýlmýþtý odamýn kapýsý,doktor olduðunu söyleyen adam nazikçe yaklaþtý yanýma.Konuþmaya,senin daldýðýn bir daha çýkamadýðýn derinlere dalmak istedi,izin vermedi yüreðim.Kapýdan çýkarken söylediði cümle "Aþýrý anksiyete bozukluðu".Yanýlmýþtý;mühür vurduðun dudaklarýmý bir senin sesin açabilecekken týp bile senin karþýnda anlamsýz kalmýþtý.Uzamýþ saçým,sakalýmla birbirine karýþmýþken bir resim vardý saklayýp gizli gizli baðrýma bastýðým.Hatýrlamýyordum kaç gündüz kaç gece sana koþtuðumu rüyalarýmda.Odama giren herkes sen oluyordu;yüzümde beliren tebessümle kendime geldiðimi sananlarýn sesini duyunca bozuluyordu tüm büyü,o acý tekrardan esir alýyordu yüzümü.Bir sabah kalkamadým yataðýmdan,elim uzanamadý fotoðrafýna ve karþýmda yine ayný doktor.Kýsa süre önce aþýrý anksiyete bozukluðu diyen doktor bu sefer paranoid þizofren diyordu.Dalýp gittiðin derinlerde vurgun üstüne vurgun yiyen týp yine yanýlýyordu senin karþýnda.Sen kadar yakýnken hayat sen kadar uzaktý yarýnlara.Ýnsanlarýn korku ve acý dolu bakýþlarý arasýnda bir hastane odasýna götürülmüþlüðüm.Kolumda serum,etrafýmda hüzünle aðlayanlar.Bende aðlýyordum,resmin yataðýmda kalmýþ alamamýþtým.Sen kadar yakýn sen kadar uzak olan hayat resminden ayrý düþmüþlüðümle daha da uzaklaþýyordu benden.Etrafýmda çýrpýnýp dört dönen insanlar bir seni getirebilseler deðiþecekti herþey,kendi kendime kalkacaktým o yataktan,yürüyerek çýkacaktým eter kokulu o binadan,herkesi sevinçle kucaklayacak ve hatýrlayacaktým unuttuðum isimlerini.Sana yetiþemeyeceðini anladýðým o yatakta durmuþtu zaman.Yanýbaþýmdaki sandalyede hiç konuþmadan oturmuþ yüzüme bakýyordun,dudaklarýmda bir kolonya kokusu ellerin saçlarýmda."Haydi gidiyoruz diyen o ses;yine bozulmuþtu o büyü.Bu sefer gerçekten bitmiþti zaman,yanýbaþýmdaki sandalyede oturup gözlerime bakan azraildi ve gitme vaktimiz geldiðini söylüyordu.Gidiyordum ama sana elveda diyememenin burukluðuyla.Seni bulabileceðime,sarýlýp göðsüme basabileceðime inandýðým son yere doðru baþlýyordu yolculuðum.Yokluðunu kabullenemeyiþimle bitmiþti hayatým,artýk son bir umutla,tekrar görebileceðim hevesiyle direnmiþliðimin anlamý kalmamýþtý uzatmalarýný oynadýðým hayatýn.Azrailin yanýbaþýmdaki sandalyeye oturup gözlerime sen gibi bakmasýyla kaybolup gidiyordum seni kaybettiðim derinlerde.Ve aslýnda sen giderken yokluðunu kabullenemeyiþim,ben giderken inatla konuþmayan resmin duruyordu yastýðýmýn altýnda...