Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Dün eşimle sinemaya, “Hür Adam” a gittim. Gitmeyeli, görmeyeli sinemalar da değişmiş… Yıllar önce, çocukluk denilecek yaşta ailemden gizli giderdim sinemaya. O zamanlar sinemaya gitmek ‘günah işlemek’ gibi algılanırdı. Şimdiyse sinemayla ilgili hem algılar değişti hem de sinemanın kendisi… Daha dün gibi hatırlıyorum; ilk gittiğim filmden sonra, günah işlemiş suçluluk psikolojisiyle haftalarca, hatta aylarca kendimi toparlayamamıştım… O zamanlar, çarşaflı bir bayan ya da sakallı bir bay sinemaya gidecek; ne gezer!... Ya da, Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatından kesitler sunan filmler oynatılacak; ne arar?! Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatı söz konusu olunca… “Hür Adam” filmine eşimi de götürdüm zira İmam-ı Gazali der ki: ; “Çok çalışınca, çok ibadet yapınca, beden yorulur, hareket etmek istemez. Bu zaman uyumakla veya salihlerin hayat hikâyelerini okumakla yahut mubah olan eğlencelerle bedeni neşelendirmeli. Böyle yapmak, usanarak ibadet yapmaktan efdaldir.” Hakikaten de 3 saatlik izlediğimiz Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatından kesitler bizim için ibadet yapmaktan daha efdal oldu. Ancak, “Hür Adam” filmini, izleyebildiğim kadarıyla; eleştirmeden de edemeyeceğim. Peşinen söyleyeyim; “Hür Adam” dan beklediğimi bulamadım… Oysa benden önce izleyen arkadaşlar anlata anlata bitirememişlerdi ancak bana öyle gelmedi. Merhum Bediüzzaman Said Nursi’nin hayat hikâyesine yabancı olmayıp, Risale-i Nur’u da az-çok okumuş biri olarak Hür Adam’da Bediüzzaman’ ı beklediğim yönleriyle göremedim. Bildiğiniz gibi, “Bediüzzaman”; “zamanın efendisi, zamanın kutbu”…gibi anlamlara geldiği gibi, “zamanın garibi” anlamlara da gelmektedir. Şahsen ben, “zamanın efendisi, zamanın kutbu” olarak tanıtılmasını beklerken, Hür Adam’da “zamanın garibi, zamanın garibanı” olarak anlatılmış Bediüzzaman Hazretleri… Elbette ki Bediüzzaman’a yakışır kareler/sahneler de vardı… Üst düzey bir Rus general’in önünden ayağa kalkmaması, ‘bizler Allah’tan başkasına kıyam etmeyiz’ demesi gibi… Ankara'da dinden uzaklaşıldığını, milletvekillerinin çoğunun namaz kılmadığını gördüğü ve 19 Ocak 1923'te yayınlayarak milletvekillerini dine ve namaz kılmaya davet ettiği ve Paşa’ya; “Paşa! İslâmiyet'te imandan sonra en yüksek hakikat namazdır…” diyerek namazın önemine vurgu yapması… Paşa’nın karşısında bacak bacak üstüne atması ve tartışma sırasında sinirlenip masaya vurması, sonra da Paşa henüz sözlerini bitirmeden hışımla yerinden kalkıp odadan kapıyı sertçe vurup çıkması (cesareti açısında) gibi sahneler Bediüzzaman’a/ zamanın efendisine yakışır ve yürek soğutucu sahnelerdi. Ancak; Şeyh Sait kıyamı (dikkatinizi çekerim; “kıyam” diyorum, “isyan” demiyorum, hakkında verilenler; yanlıştı ve aslıyla asla ilgi, alakası yoktu. Benim bildiğim Bediüzzaman, Şeyh Said’in elçilerine o kadar haşmetli olmaz/olmamalıydı. Zira Bediüzzaman da çok iyi bilir ki ; “Müslümanlar, kâfire karşı sert, kendi aralarında merhametli olur”lar… Benim bildiğim Bediüzzaman, Şeyh Sait kıyamı hakkındaki bütün iddiaları reddedemez/etmemeliydi… Bediüzzaman Said Nursi’nin; Şeyh Sait kıyamını reddetmesi; kendi kendini reddetmesi demektir. Zira Bediüzzaman; ‘Şeyh Sait kıyamı’nı reddetmiş olsaydı, kendi tabiriyle; “zındıka grup” Bediüzzaman’ı sürgünden sürgüne, zindandan zindana ömür boyu süründürmezlerdi. O halde; hiç kimse Şeyh Sait kıyamını, Bediüzzaman’ın gölgesine sığınarak; birkaç çapulcu Kürt isyanıymış gibi lanse ettirme, hakkına sahip değildir. Yani demek istiyorum ki; “Hür Adam” filmiyle Türkiye’de, Türk sinemalarında bir ilki gerçekleştirdik, hiç kimse bunları görmemezlikten gelemez/gelmemelidir… Ancak; bu tür, ehem ifade eden hizmetlerde, birilerine yaranmak gibi düşüncelere de imkân tanınmamalıydı…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |