• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Günlük Olaylar |
481
|
|
|
|
Evde yalnýzým. Yine bir þeyler yazmaya çalýþmaktayým. Kapýmýzýn dink donk zili donklamaya baþlayýnca kalkýp kapýyý açtým. Kimse olmadýðýný görünce sokak kapýsýný açan düðmeye basýp bilgi sayarýmýn yanýna döndüm. |
|
482
|
|
|
|
Yýllar önce, henüz ülkemizde televizyon yayýný baþlamamýþken Foça’da saðlýk memuru Ali Çetin tarafýndan konuk edilmiþtim. Her ne kadar 1963 yýlýnda Philips’te staj görürken televizyonu görmüþsem de yayýn izlemek kýsmet |
|
483
|
|
|
|
CHP den gidenlere hep beraber güle güle gidin ama bir daha dönüþünüz olmasýn diyelim. Gidenlere de þu sözlerimizi kulaklarýna küpe olsun diye söyleyelim. O güzelim ormanlarýn bu güne kadar talan edileninden |
|
484
|
|
|
|
Turizm bacasýz fabrikadýr. Turist ise altýn yumurtlayan tavuk. Peki insan bindiði dalý keser mi? Ya da koca bir yýl aralýksýz meyve veren aðacýný. Duraklamaksýzýn verilecek olan yanýt mutlaka hayýr olur. |
|
485
|
|
|
|
Yollarý yürümekle aþýndýramadýk. |
|
486
|
|
|
|
Okurlarýmdan bu kelimeyi baþlýk olarak kullandýðým için özür dilerim. Yazdýklarým için daha iyi bir baþlýk bulamadým. Gaziosmanpaþa’da harabeden farksýz bir evde yalnýz yaþayan yetmiþ yaþýndaki bir kadýnýn |
|
487
|
|
|
|
Oysa ne muhteþem umutlarla denizleri, kýtalarý aþýp gelmiþlerdi Irak bataklýðýna. Irak halký çiçeklerle karþýlayýp en pahalý halýlarý ayaklarýnýn altýna serip kendilerine hoþ geldiniz diyeceklerdi. |
|
488
|
|
|
|
Türk tarýmý yýllardýr gerilemekte, bu da devleti yönetenlerce körüklenmektedir. Son günlerde bu konuda tek sorumlu ÝMF imiþ gibi gösterilmektedir. Oysa tarým 1950 yýlýndan sonra bilinçli olarak yok edilmeye çalýþýlmýþtýr |
|
489
|
|
|
|
Savaþ bölgesine düþmanlarýnca daðýtýlan yiyecekleri hayvanca kapýþan insan müsvettelerinin görüntülerine tiksinerek bakýyorum. Bunlar ne biçim insan böyle? Hiç mi ulusal onurlarý yok. |
|
490
|
|
|
|
Evimde kombi tesisatý yapýldýðýndan akþam saatlerine kadar televizyonu hiç açmamýþtým. Zaten evin her tarafý her tarafta. Derler ya kedi enciðini kaybetse bulamaz. Aynen öyle. Bir ara dinlenmek için oturma odasýna geçtiðimde televizyonu açtýðýmda alt yazý |
|
491
|
|
|
|
Irak'a asker gönderme oldu bittiye getirilebilir. Niyetleri bu. |
|
492
|
|
|
|
Kýbrýs'ta referandum beklenen sonuçlarla sona erdi. Güneyde Kýbrýs'ýn tamamý
bizimdir. Bunun için hiçbir ödün vermeyiz diyen hayýrcýlar, kuzeyde ise ver
kurtulcular büyük çoðunlukta. Bundan sonra ne |
|
493
|
|
|
|
Küskünler olarak adlandýrýlan millet vekilleri, büyük bir iþgüzarlýkla, seçim erteleme çabalarýný sürdürürlerken, ne hikmetse, kameralara yakalanmama çabasý içerisindeler |
|
494
|
|
|
|
Ýsrail tanklarýnýn karþýsýnda bir avuç çocuk canlarýný ortaya koyarak bir tanký taþlýyorlar. Tek bir tank ve çocuklar. Çocuklar ellerindeki taþlarý fýrlatarak dedelerinin tank olmuþ demir yýðýný kafalarýna |
|
495
|
|
|
|
11 mayýs 2003 günü sat on birde Foça’nýn geçmiþinin ve kültürünün konuþulduðu oturumu yayýnladýðý için teþekkürler NTV ye Hem de binlerce kez. Yayýnda ses sorunu vardý. |
|
496
|
|
|
|
Konuþmak sanattýr. Ne yazýk ki aðzý olan konuþuyor ve çam üzerine çam deviriyor. Sayýn baþbakan ak iktidar ak elli baþkanlarla geliyor diyor. Tamam sayýn baþbakanýmýz. |
|
497
|
|
|
|
Neredeyse iki yýl oluyor Silivri’ye yerleþtiðim. Yerleþtiðimden üç ay sonra da Manþet gazetesinde yazmaya baþlayarak okuyucularla tanýþmýþ oldum. Aslýnda günlük bir gazetede yazmak en güzeli |
|
498
|
|
|
|
Uzanlar Kendi iplerini kendileri mi kestiler bilinmez? Ortaya yolsuzluk olarak sürülenler, sanki dün yapýlmýþçasýna hýzla gözler önüne serildiler. Eðer bu gözler önüne serilen yolsuzluklar eskiden beri |
|
499
|
|
|
|
Televizyonda kanal kanal gezip patlamadan sonraki haberleri izliyorum. Patlamada ölen günahsýz insanlarýn cenaze törenlerini ve yakýnlarýnýn gözyaþlarýný izlerken içim burkuluyor. Hani derler ya içim kan aðlýyor. |
|
500
|
|
|
|
Dýþiþleri bakaný Sayýn Abdullah Gül AKP nin Antalya kampýnda Kýbrýslýlar için söylediðine bakýnýz. Kýbrýs halký manevi deðerlerden yoksun bir halk. Eðer orada imam hatipliler olsaydý þimdi durum çok farklý olacaktý. |
|