Son Yalnızlık
Gün gelir hiç te ilginiz olmamasına karşın bir olayın parçası oluverirsiniz de kendiniz de şaşarsınız. Hatta bazen şaşırmaya bile zamanınız kalmadan çıkar gidersiniz o olaydan, başkaları şaşar..
Gün gelir hiç te ilginiz olmamasına karşın bir olayın parçası oluverirsiniz de kendiniz de şaşarsınız. Hatta bazen şaşırmaya bile zamanınız kalmadan çıkar gidersiniz o olaydan, başkaları şaşar..
Masan da içmemi bekleyen çayı unutuyordum.
Çaycı arkadaş, müdürüm bu üçüncü kez değiştirdiğim çayınız deyince,
Ona mahcup bir edayla bakma zorunda kaldım. Özümlendim.
Adamlar kadını tutup yaka paça dışarı çıkarmak istediler.Ancak kadın çırpınıyor ve onlara karşı son direncini gösteriyordu.Bir anda kendini yerde buldu.
Her sabah işe gittiğim yolda büyük bir reklam panosu var: ‘yakında’diye bilinmeyen bir ürünün reklamı.. Onu her gördüğümde aklıma sen geliyorsun. “yakında diyorsun bana. Zerrin yakında sana kendini iade edeceğim.
Serdar lütfen artık bana kendimi iade et!!! Kurtar beni kabuslarımdan Kendimi yeniden bulmak istiyorum!!!
O da bir zamanlar bebekti; bir yeri incindiğinde anası, babası iç yangınıyla kucaklayıverirdi... İlk gençliğinde kendisini aynalara güzel göstermeye çalışmış, kızların peşinden bu yokuşlarda ıslana ıslana koşuşturmuştu...
Çok büyük merakla ve heyecanla gittim yanına. Tabii giderken sana layık olabilmek için takım elbisemi giydim, kravat taktım. Berberde sakal tıraşı olup, saçlarımı bile tarattım. Sonra bindim taksiye, gittim şirketine. (Param çok olduğundan değil aşkım. Elbisem kırışmasın diye.)
Hoşlandığı değil. Sevdiği ve sevmediği şeyler olmuştu hep. Karşı olduğu ya da karşısında olan; yanında olduğu ya da yanında olan şeyler. Hangi ressamı seveceğini; hangi müziği dinlemesi gerektiğini bilir. Hangi yazarları okuması gerekiyorsa o yazarın kitaplarını okur. Kimi yazarların kitaplarını, sadece hakkında fikir sahibi olmak için sayfalarını çevirmekle
Belki yakışıklı bir yalnızlık, üzerimizde güzel duruyor olabilir. Neden mi? Biz seçmişizdir o yalnızlığı da ondan. Ya bizim seçmediğimiz yalnızlıklar?
İnsanlık ucuzlamış dostlarım hem de çok.
Benim başıma gelen ders oldu.Sizler de
bu nitelikteki açıkgözlerden kendinizi koruyun.
Biliyorum, ölü aşklara verilmiş sözleri tutmak mecburiyetimiz yok. Istersek mezarlarına bile uğramayabiliriz. İşte bu yüzden paylaşıyorum satırlarımı seninle. Madem ki aşklar ölebiliyorlar, o zaman böylesine hortlayabilirler de, ben istemesem de.
Öyle ki şimdi iki düşman ülke gibi bir hat çekili kendimle aramda. Yargısı olmayan bir infaz var benliğimde; öylesine savunmadan yoksun bırakılmış.
Kan beynime sıçradı. Tüm organlarım eksikliği saydı. Bir eksik vardı. Aradım dünyayı, ayı, evreni ve zamanı. Girmediğim kara delik yanmadığım atmosfer kalmadı kainatta. Sonra seni gördüm, tattım dudaklarının kokusunu. Yok sende değildin aradığım. Tam yüz yirmi kişi, sende dahil yüz yirmi kişi. Kimdir nedir bulamadım bir türlü.
''Çığlıklar arasında acımasız bir oyun vardı. Her bir çığlık boğuyordu bir diğerini. Böylece hepsi boğulacaktı.''
Şuan bildiğim tek şey var; zıplasam bir daha ayaklarımın yere basmayacağına inandığım kadar kendimi rahat ve hafif hissetmem...
Cinnet eşiğinde beklemeler…
Günün ilk saatlerinde başlayıp, gitgide daha rahatsız edici bir hal alan, içinde ki garip duyguyu savabilmek için, saatlerdir ayakta evin içinde koşturup, duruyordu..
Haftanın hangi gününün hangi saatinde olduğumu bilemiyordum, önemi de yoktu zaten bunun. Duvarda asılı kalmış bir takvim yaprağının Pazartesi yüzü, hep pazartesiymiş hissini veriyordu bana –ki Salı veya çarşambanın bir belirlenmişliği yokken yaşamımda böylesi bir hisse neden kapıldığımı anlayamıyordum.
"Senin de kalemin kalem olsun, kâğıdın kâğıt... yapmayı bildin mi, ilim senin elindedir. Gösterişten, şatafattan kaçın; hakkından fazlasına göz dikme. Zaman, sana lâyığını verecektir; iyi de olsa, kötü de...”
Tecrübe edilen acılar ve derin hüzünler çoğu zaman insana vazgeçilemez bir his verir, ilahi yahut kontrol edemediğimiz bir kurgunun özelliğinden dolayı beliren bu his; acı ve ıstırap verenin beraberinde iyi ve güzel ayrıntılarıyla gelmesidir. Bir diğer ifadeyle bu; iyi ve güzel haberler, gelişmeler, olaylar vs.. ile birlikte karanlık