Henüz bir çocukken amcası tarafından bir genelevde çalıştırılmak zorunda bırakılmış, büyüdüğünde vurmalı çalgılardaki ustalığı sayesinde adından söz ettirmiş ve kendisini yakından tanıdığım, ama adını değiştirerek yazdığım birinin gerçek yaşamının öyküsüdür bu.
çevremdekiler bana; sen kendini yazarak daha iyi anlatıyorsun dediklerinden bu yana, kendimi ve kendi dışımda kalan her şeyi büyük bir hazla yazarak anlatıyorum. Kısaca konuşmayı pek beceremesem de, yazmayı becerdiğimi söyleyebilirim. Yalan sa da, ben beni okuyanların yalancısıyım...
Erzincan'da doğdum. İstanbul'da ve Ankara'da okullara gittim. Almanya'da Duisburg Üniversitesinde Alman Dili ve Edebiyatı ve Pedagoji okudum. Bir süre bir Gençlik Kurumunda Pedagog olarak çalıştım. Aydın Belediyesinde Başkan yardımcılığı görevinde bulundum. 1990 yılından bu yana ağırlıklı olarak öyküler yazmaktayım. Yayımlanmış iki öykü kitabım, bir tiyatro oyunumun yanında yayınlanmaya hazır iki romanım ve bir öykü dosyam bulunmakta.Öykülerim bir çok dergi ve antolojilerde yer aldı.
Daha önce birileri söylemiş midir bilemem, ama Türkçe benim en büyük aşkım. Edebi eserler içerisinde en sevdiğim tür öyküdür ve ağırlıklı olarak öyküler yazmaktayım.
Sözkonusu öykü olunca da, bir solukta sayacağım ve değişmeyen dört isim var. Sait Faik, Sabahattin Ali, Necati Güngör ve Anton Çheov.
Sabahattin Ali, Necati Güngör.
