Seda Han Doukas

Katıksız Ekmeklere Umut

Yirmidört saat yaşayan, uğultusu dinmeyen sesiyle herkesin kulağına farklı nağmeler fısıldar tren istasyonları. Kiminin yüreğine ayrılığı dağlar, kimine vuslatın o ılık nefesini üfler. Bana ise, içinde o hüzünlü çocuğu yaşatan dedemi hatırlatır...

Yandım Selim ve Bıçkın Osman - 10

“Bazen,” dedi içinden “Bazen en iyisidir aşkla pişmek. Ruhun bilinmeyen dehlizlerine ancak onunla varır, onunla aydınlanırsın. Bu gönlüne düşen ilk cemredir. Bilmezsin ki ışığına biraz daha yaklaştın. Oysa sen hala Arafta sanırsın kendini.”

Yandım Selim ve Bıçkın Osman - 8

Kolbaşı olarak Afet Fatma ne derse o olacaktı. Olacaktı olmasına ama, mendilin kime verileceği konusunda sıkıntı vardı. Selim’e verilmesi en iyi çözüm gibi görünse de, aralarında çıkacak olası kavganın sonu pek tatlı bitmeyecekti. Osman, Selim’i çiğ çiğ yerdi ve buna da kimsenin sesi çıkmazdı.

Yandım Selim ve Bıçkın Osman - 7

Fettan Efsun, bakışları Osman’a çivili, olduğu yerde dona kalmıştı. Afet Fatma yerinden hızlıca doğruldu, Efsun’a odayı gösterdi, siniye bırakılan keseyi cebine indirdi ve yardımcısına, emirleri yerine getirmesi için işaret etti. Yirmi senelik çengilik hayatında bunun gibi nice vak`alara rast gelmiş, nasıl halledeceği konusunda ustalaşmıştı.

Nazende Hanım ve Yusuf Ziya Bey

Nazende penceresinde yolu gözlüyordu. Arnavut kaldırımlı caddede sadece limonata satan adam vardı. İçi titredi. Acaba taş plakta çalan mı onu böyle eyledi? Yoksa vuslat sona ereceği için mi? Balkanlara gitmişti yiğidi görevli olarak. 2 seneden sonra dönecekti.
Cumbalı sarı ev sessizdi. Herkes alışverişe gitmiş ama Nazende

Yandım Selim ve Bıçkın Osman - 6

Odadan geri geri çıktı Kıpti Simay. Kömür rengi dalgalı saçları beline uzanıyor, ay beyazı teni kolsuz cepkeninden parıldıyordu. Boyu ne kısaydı ne de uzun. Çıplak ayaklarına halhallar takmıştı. Eteğinin altına giydiği pantolonun yanları baldırına kadar yırtmaç ile açıktı. Herkes bacaklara bakakalmış, acaba siması da ismi gibi ay parçası

Yandım Selim ve Bıçkın Osman - 4

Afet Fatma cumbalı hole açılan odalardan ikisinin kapısını tıklattı ve Osman’ın karşısındaki divanın üzerine kuruldu. Birkaç dakika sonra ellerinde çalgılarıyla 4 kız çıktı odadan. Konuklarını başları ile selamlayıp yerlerine oturdular. ‘Zannetme ki terk eyledi bu gönül seni’ isimli şarkıya başladılar hep bir ağızdan.
Selim’in en sevdiği

Yandım Selim ve Bıçkın Osman - 3

Ünlü kolbaşı Afet Fatma`nın meşkhanesiydi burası. Ahu dilber iken çengilik yapmış, nice canları aşk ateşi ile kavurmuş ve hatta başka bir söylenceye göre de hislerine karşılık bulamayan birkaç delikanlı kendini asmıştı. Yaşlanıp feri sönmeye başlayınca hususi meşkhanesini kurmuş, gündüzleri musiki ve raks dersleri, akşamları da eğlenceler düzenler olmuştu.

Garip Köyde Yaşananlar - 1

Anlatıcı karakter, 60 sene aradan sonra çocukluğunda yaşadığı ve kimseyle paylaşmadığı bir olayı anlatmaktadır. Yaşadığı köye yabancıların gelmesi ile başlayan garip olayların etkisinde herkesin yazgısı tümden değişmektedir.

Başa Dön