Öykü > Beklenmedik

olumsuz

Ters Esen Rüzgar

Karanlığın ortasında uçup gidenlerin bıraktığı tüm hatıraları bir köşeye toplar yakarsın.Sen yakarsın için erir,ısınman gerekirken daha bir üşüyüp titrer bedenin.O yaktıklarından gelen çıtırtıları dinleyip duvarlarında kocaman olan gölgenle kavga edersin.Bu kavgada hep dayak yemişliğin,gözünü açtığında is içindeki duvarlar ve o kırık kanadının acısı.

karamsar

Kayıp Yüz

Ceninliğimin destansı replikleri kara bir mola vermekte.Kucağıma işlenen kanaviçelerin hesabı sorulduktan sonra varlığımın kauçuk kabartmalı bir nefes olduğu gerçeğiyle yüzleşince diğerleri,
yaşsız nazarlarıma vuku bulacak ne bekleniyorsa adımdan.

üzgün

Mor Beyaz Çiğdem Tarlaları

Dört mevsim açıp solarken çiğdem çiçekleri,dört mevsimde üç yüz altmış beş gün ne açar ne de solar hasretliğim.Geçer günler;tükenmek bilmeyen,yüreğimi delen asitli özlemin kuraklaştırıp çatlatır topraklarımı ve hayat verecek bir tohumum kalmaz geriye.Yolunu şaşırmış bir arı geçer,son nefesini verir bir kelebek,bir böcek sığınacak gölge arar parelere bölünmüş bedenimde.Gün

üzgün

Vücudun Saf Kadını (Bülent Yalçınkaya)

Duvarlar bakıyorumda hayvani varoluşun temellerinden olan şehvet.Bu yatağa kendimi her attığımda anlık herşey.Gözlerimi kapatıyorum.İç yoksulluğumu düşünüyorum tuaf gelebilir ama aşkı düşünüyorum.

üzgün

Yarım Mutluluklar

Ve sen her gittiğinde benim ipimi çekiyordun darağacına,gittiğin her şehre benim kokumu,nefesimi götürürken benim mevsimimde yaşıyordun ve yaşamadığın gibi beni de yaşatmadın hep.

karışık

Uzun Bir Yolculuk

Uzun bir yolculuktu bu. Geri dönüşü olacak mıydı? Yahut dönerse neler değişecekti? Pek düşünmemişti çıkarken yola. Sadece gitmek peşindeydi. Gitmek… Ve alabildiğince uzaklaşmak… Hem kendisini üzen gerçeklerden hem de artık tiksinti veren monoton yaşamından… Bıkmıştı. Uzaklaşmalıydı.

öfkeli

Dün Gece Neredeydin?

Kendimi çok hafif hissediyorum ve garip. Saat sabahın beşi… Yaşadığım yer hiç bu kadar güzel gelmemişti bana. Bu oksijeni bu kadar temiz solmamıştım. Ne de elbiselerim bu kadar da temiz olmamıştı. Gün ışığı hiç bu kadar parlak değildi. Yoksa rüyada mıyım?

olumsuz

Son Mektup

Helen birgün bulamazsan eğer beni,
Nut'a sor Amphitrite'e niye gittiğimi,
Kontrolü ele geçirirse kemik kabın içindeki,
Sorma Hades'in sarayına neden geldiğini.

olumsuz

Fuar Oteli

Bir vardım
Bir yoktum
Dere tepe düz gittim altı ay bir güz gittim.Günlerce uyumadım.İki arpa tanesiyle beş gün yol aldım.Verimli tarlalardan,kirlenmiş derelerden geçtim.Sağ kanadım yoruldu soluma yaslandım,sol kanadım yoruldu sağıma yaslandım.Günlerce kanat çırptım.Sonunda ademoğlunun şeytanla cirit attığı bir şehre vardım.

üzgün

"Saat 14. 00"

Orhan Turan'ın yazdığı "Saat 14.00" adlı, Kısa film senaryosu.
"SÖZ VERİLMİŞ ZAMANLARDA BULUŞMAYI SEVENLER İÇİN"

karamsar

İkarus

kısa notlar, birbirini takip eden; zamansız, mekansız,
özgür...

olumsuz

Şehvet Düşkünü

Korkunun çabası içimde, denize yansımış mehtap gibi uzanıyordu. Ve gerçekten de istediğini almıştı benden ; Beni benden. Apayrı bir insan vücudunda ruhumun derinliklerine kadar farklılaşmıştım.

duygusal

Gözlerine Dalmak Calypso'nun…

Okyanusun ortasında bıraktığın düşlerimizi, şimdi hangi kağıt gemilerin küpeştelerinde
bir varmış ile bir yokmuş arasında yolculuklara çıkartabilirdim...

düşündürücü

Hiç Kimseyle Konuşmayan Adam

Sırtına bıçak saplanmıştı sanki. Öylesine bir ansızınlıkla doğruldu, döndü arkasına, parayı titreyen parmaklarıyla tutmakta zorlanarak aldı, göz göze geldiği adamın belli belirsiz gülümsemesini belleğine fotoğrafladı, parayı sürücüye verdi, yeniden küçüldü paltosunun içinde.
‘’ Hiç kimseyle konuşmayan adam… O da yeni bir yaşama başlamış olmalı… ‘’

olumsuz

Yaşlı Teyze!

Çok yoğun geçen bir gündü, bu bakımdan oldukça yorulmuştum, büroda işler yoğun olduğu için, eve saat 20.30 civarında gitmeye karar vermiştim.
Motoruma binerek, Erkilet bulvarından ilerliyordum,Sümer bez fabrikasını henüz geçmiştim, önümde beyaz renkli, fort marka bir otomobil ilerliyordu.

Başa Dön