Gönül Desenli Kilim
Kısa bir an gördüm televizyonun ekranında şeklini, şemalini. Şimdi unuttum gitti neye benzediğini. Unutamadığım yüreğimde bıraktığı görüntüsüydü.
Unutulur gibi de değildi yani!
"Yaratıcılık, beynimin en tuhaf köşelerinde saklanan, asla ödenmeyecek bir borçtur." – Dorothy Parker"
"Yaratıcılık, beynimin en tuhaf köşelerinde saklanan, asla ödenmeyecek bir borçtur." – Dorothy Parker"
Kısa bir an gördüm televizyonun ekranında şeklini, şemalini. Şimdi unuttum gitti neye benzediğini. Unutamadığım yüreğimde bıraktığı görüntüsüydü.
Unutulur gibi de değildi yani!
O kadar çok şey yaşadık ve paylaştık ki, kısacık hayata çok şey sığdırdık biz onunla...
Yaralılardan bir çoğunun kadın olduğunu öğrendiğimde düşüncelerim ya da zihinsel oyunlarım şöyle ses veriyordu:Siyasetle hiç ilgilenmezler:gerçek gözlerinin önünde olup bitenlerdir,maskeli balonun neden yapıldığını bile bilmezler. Siyaset gözle görünen bir şey değildir.
10 aralık 2007 gecesi Londra'da Led Zeppelin konseri var. Q2 arena ( Millenium Dome )Geçen yıllar boyunca Robert Plant ile Jimmy Page'in zaman zaman bir araya geldiklerinde 'bize Led Zeppelin demeyin Led Zeppelin tarih oldu' dediklerine tanık olmuştuk.Biz bu ikiliye hiç bir zaman Led Zeppelin dememiştik.
Uzun parmakları salkım söğüt gibi dizlerinin üzerine koyduğu bileklerinden sarkıyordu. Elleri yılgın yılgın uzanıyordu boşlukta.Uzun uzun ellerini seyretti Delav
ve sessizliği bozan yine Segıra oldu.
göbeğinize hiç baktınız mı? onun alaycı bakışlarına hedef oldunuz mu? onunla hiç konuştunuz mu?
Sorun çıkarmak yerine, sorunlardan mutluluk çıkarmak.........
Korktum. Gözlerinin içinde, eski günlerimizin pırıl pırıl neşesine duyduğu özlemi görmekten korktum. Geç saatlere kadar oturup lafladığımız gecelere, “ yatalım artık, ” diyerek onu zorla odasına gönderişlerime, tam uykuya dalacağım sırada kapımı açıp “uyudun mu, bak aklıma ne geldi, “ deyip, yeniden başlattığı bitmek bilmeyen konuşmalarımıza, kahkahalarımıza ve
Kristal şekerlik, koca bir yıl özlemini çektiği rengârenk şekerlerine kavuşmanın tatlı sarhoşluğunda büfede yerini almıştı. Gümüş tabak da aynı yerde pırıl pırıl parlıyor sanki "ben de beyaz bademlerimle sütlü çikolatalarımla buradayım" der gibiydi. Hemen yanı başında arzı endam eden desenli antika kolonya şişesi ise limon ferahlığını üç gün
Çok kısa boylu-belki bu, onu doktor olmaya itmişti-, kalın çerçeveli gözlüklü-belki hastasıyla göz teması sırasında hissettiklerini gizlemesi içindi-, büyük bir titizlikle düzenlenmiş odası-tüm dağınık yaşayan delilere ne kadar 'akıllı' bir birey olduğunu dolayısıyla onların yaşamını da düzenleyebileceğini göstermek içindi- olan bir laborant vardı karşımda. Ha unutmadan başlangıçta onu
İlber Ortaylı