Benim Anna´m
Anna ile tanışmamız, memleket hasretinin yüreğimi dağlamaya, Türkiye’ deki çevremi, arkadaşlarımı özlemeye başladığım döneme raslar. O, yanımızdaki daireye yeni taşınmıştı. Orta boylu, balık etinde, uzun sarı saçları ama ille de ülkemin denizleri gibi koyu mavi, gülen gözleri ile kapımıza dikiliverdi. Anna kapının önünde durmadı. İçeriye girdi. Yaşantıma girdi.