Öykü > Bireysel
Günaydın Canım
Sabah oldu canım uyan. Gözbebeklerini görmek istiyorum. Yeni bir gün, yeni bir ten, yeni heyecanlar demek isterdim yüreğim sıkışmış sana bakmaya doyamamanın
Son Gülümseme
...Avucunu suyla doldurdu ve yüzüne çarptı. Sudaki yansımasına baktı son bir kez daha. Hayallerindeki kız onu yalnız bıraktı gene...
Kabristan
Kulübesine doğru yürürken onun da gözünden saklamaya bile gerek görmediği yaşlar akıyordu...
Terin Donu
Yer, gök, kış, kıyamet. Günler kısaydı; hemencecik akşam oluvermişti işte. Ev ile ahır arasında mekik dokuyordum. Bir Canıman’ı, bir de atı yokluyordum. Ata suyunu, yemini verip tekrar kızın yanına koştum. Çocuğun öksürüğü devam ediyordu. Anası yakama yapıştı; daha ne bekliyorsun, ölsün mü istiyorsun diye bağırdı.
Yas Yağmuru ve Şemsiye
Bugünün rengi siyah; bu duruma ayak uyduran kara bulutların başımızda toplanmasından da anlaşılacağı gibi. Karanlığın lordları ve leydileri karşımda portreleri yapılmaktaymış gibi poz verirken, gözüm karanfillerin kırmızısına takılıyor. Hayatta bu kadar çok renk varken, bizim fakirliğimize bak diye geçiriyorum aklımdan.
Kahvaltı Sofrası
zaten o zamanlar her şeyden utanıyordum. hiçbir eksiği olmayan üniformamdan, her sene yeni alınan ayakkabılarımdan, pantolonumdan, bacaklarımdan, babamın bıyıklarından, evimden, kendimden
Bir itiraf borcu
Yürüdü..Cebinde biriktirdiği bütün bozukluk sevişmeleri, önüne çıkan ilk dilenciye verdi. Dilenci şaşkın, o şaşkın, gece şaşkındı olancası...
Benim Anna´m
Anna ile tanışmamız, memleket hasretinin yüreğimi dağlamaya, Türkiye’ deki çevremi, arkadaşlarımı özlemeye başladığım döneme raslar. O, yanımızdaki daireye yeni taşınmıştı. Orta boylu, balık etinde, uzun sarı saçları ama ille de ülkemin denizleri gibi koyu mavi, gülen gözleri ile kapımıza dikiliverdi. Anna kapının önünde durmadı. İçeriye girdi. Yaşantıma girdi.
Uykusuz Yazıcının Küçük Kahramanı
Küçük kızı yıllardır izliyordum ,bu hikayenin baş kahramanı olmayı çoktan haketmişti. Vazgeçilmişliğin ve unutulmuşluğun eşiğinde küçük bir yürek... Duygu sömürüsünden uzak , çocukça bir bakış açısıyla depresyona sığınan annesine sıraladığı kelime oyunları... Ezberbozan çocukluk hallerinizi bir de bu küçük kızın sözcüklerinden dinlemeye ne dersiniz?
Samimi İtiraflar
Samimi bir itiraf. Kimim bilmiyorum her insanın içinde saklı olan yıkık harabelerinin mahzenlerinde kendi ışığımı ararken ruhumu karanlıkla boğuyorum. Aynı yanılgı farkındalık sanrısının farklılık tutkusu yaratması.
Hainin Tövbesi
Kur'an'da Bakara suresinde münafıklar ile ilgili bir olayın öyküleştirilmesi olarak yazıya bakılabilir. Anlatılması gerekeni sağlıklı ve anlaşılabilecek bir şekilde farklı olarak dile getirmek. Bir kelimeden yola çıkarak bir şeyler söyleyebilmek...
Kar Taneleri
Salondaki camın önünde oturup geçen zamanı saydım düşen kar tanelerinde. Kar taneleri usul usul yağıyordu. Bazıları camları aşıp saçlarıma tutunuyordu. Nasıl gelmiştim buraya, ne zaman gelmiştim?..
Büyük Yargıç M
Sanırım tan ağarmakta. Beni yıkıntılarımın içinden çekip bir bütün halinde yere fırlatıyor N. İnfaz tarihim ikiye bölünmüş. Büyük yargıç M. hücrede fazla beslendiğimi düşünmüş olsa ki
Vurgun Yedi Yüreğim!..
Yıllardır sulamış ve bakmış olduğunuz çok nadide ve sevdiğiniz bir çiçeği; birgün saksısında olmadığını görseniz, neler hissederdiiniz?
Okuyacağınız hikaye gerçektir. Yaşayan benim. Ben bir anneyim.
İstasyondaki Yabancıyı Tanıyorum
Hiç tanımadığım bir insanı bu kadar düşünmek, onu kafamda istediğim gibi şekillendirmek, istasyonda göremediğimde ağlarcasına üzülmek...Tuhaftı tabii ama, ben bu tuhaflıklarımdan besleniyordum o zamanlar.
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20