"Bir yazarın cenneti, eleştirmenlerin cehennemidir." - Oscar Wilde"

Öykü > Bireysel

üzgün

Günaydın Canım

Sabah oldu canım uyan. Gözbebeklerini görmek istiyorum. Yeni bir gün, yeni bir ten, yeni heyecanlar demek isterdim yüreğim sıkışmış sana bakmaya doyamamanın

üzgün

Son Gülümseme

...Avucunu suyla doldurdu ve yüzüne çarptı. Sudaki yansımasına baktı son bir kez daha. Hayallerindeki kız onu yalnız bıraktı gene...

üzgün

Terin Donu

Yer, gök, kış, kıyamet. Günler kısaydı; hemencecik akşam oluvermişti işte. Ev ile ahır arasında mekik dokuyordum. Bir Canıman’ı, bir de atı yokluyordum. Ata suyunu, yemini verip tekrar kızın yanına koştum. Çocuğun öksürüğü devam ediyordu. Anası yakama yapıştı; daha ne bekliyorsun, ölsün mü istiyorsun diye bağırdı.

karışık

Uzaklarda

Ve ben yüreğimi yaşamaya karar verdim bu gece. Her rengini ayrı ayrı; nota nota, nefes nefese... Kendimden uzaklarda değil, bizzat kendim ile...

üzgün

Yas Yağmuru ve Şemsiye

Bugünün rengi siyah; bu duruma ayak uyduran kara bulutların başımızda toplanmasından da anlaşılacağı gibi. Karanlığın lordları ve leydileri karşımda portreleri yapılmaktaymış gibi poz verirken, gözüm karanfillerin kırmızısına takılıyor. Hayatta bu kadar çok renk varken, bizim fakirliğimize bak diye geçiriyorum aklımdan.

karışık

Kahvaltı Sofrası

zaten o zamanlar her şeyden utanıyordum. hiçbir eksiği olmayan üniformamdan, her sene yeni alınan ayakkabılarımdan, pantolonumdan, bacaklarımdan, babamın bıyıklarından, evimden, kendimden

üzgün

Bir itiraf borcu

Yürüdü..Cebinde biriktirdiği bütün bozukluk sevişmeleri, önüne çıkan ilk dilenciye verdi. Dilenci şaşkın, o şaşkın, gece şaşkındı olancası...

olumlu

Benim Anna´m

Anna ile tanışmamız, memleket hasretinin yüreğimi dağlamaya, Türkiye’ deki çevremi, arkadaşlarımı özlemeye başladığım döneme raslar. O, yanımızdaki daireye yeni taşınmıştı. Orta boylu, balık etinde, uzun sarı saçları ama ille de ülkemin denizleri gibi koyu mavi, gülen gözleri ile kapımıza dikiliverdi. Anna kapının önünde durmadı. İçeriye girdi. Yaşantıma girdi.

üzgün

Uykusuz Yazıcının Küçük Kahramanı

Küçük kızı yıllardır izliyordum ,bu hikayenin baş kahramanı olmayı çoktan haketmişti. Vazgeçilmişliğin ve unutulmuşluğun eşiğinde küçük bir yürek... Duygu sömürüsünden uzak , çocukça bir bakış açısıyla depresyona sığınan annesine sıraladığı kelime oyunları... Ezberbozan çocukluk hallerinizi bir de bu küçük kızın sözcüklerinden dinlemeye ne dersiniz?

karamsar

Samimi İtiraflar

Samimi bir itiraf. Kimim bilmiyorum her insanın içinde saklı olan yıkık harabelerinin mahzenlerinde kendi ışığımı ararken ruhumu karanlıkla boğuyorum. Aynı yanılgı farkındalık sanrısının farklılık tutkusu yaratması.

karamsar

Hainin Tövbesi

Kur'an'da Bakara suresinde münafıklar ile ilgili bir olayın öyküleştirilmesi olarak yazıya bakılabilir. Anlatılması gerekeni sağlıklı ve anlaşılabilecek bir şekilde farklı olarak dile getirmek. Bir kelimeden yola çıkarak bir şeyler söyleyebilmek...

üzgün

Kar Taneleri

Salondaki camın önünde oturup geçen zamanı saydım düşen kar tanelerinde. Kar taneleri usul usul yağıyordu. Bazıları camları aşıp saçlarıma tutunuyordu. Nasıl gelmiştim buraya, ne zaman gelmiştim?..

üzgün

Büyük Yargıç M

Sanırım tan ağarmakta. Beni yıkıntılarımın içinden çekip bir bütün halinde yere fırlatıyor N. İnfaz tarihim ikiye bölünmüş. Büyük yargıç M. hücrede fazla beslendiğimi düşünmüş olsa ki

üzgün

Vurgun Yedi Yüreğim!..

Yıllardır sulamış ve bakmış olduğunuz çok nadide ve sevdiğiniz bir çiçeği; birgün saksısında olmadığını görseniz, neler hissederdiiniz?
Okuyacağınız hikaye gerçektir. Yaşayan benim. Ben bir anneyim.

karışık

İstasyondaki Yabancıyı Tanıyorum

Hiç tanımadığım bir insanı bu kadar düşünmek, onu kafamda istediğim gibi şekillendirmek, istasyonda göremediğimde ağlarcasına üzülmek...Tuhaftı tabii ama, ben bu tuhaflıklarımdan besleniyordum o zamanlar.

Başa Dön