"Yazmak, aslında herkesin okuduğunu, fakat kimsenin anlamadığını iddia etmektir." – Umberto Eco (kurgusal)"

Öykü

Sen Ben ve Sensizlik

El salladı otobüsün ardından. Gözleriyle “uğurlar ola” dedi. Yüreğiyle sadakat yeminleri etti. Otobüs kaybolunca dağların arasından, bir boş yola bir de şehre baktı. Öylece dimdik durdu bir süre. O olmadan atılacak ilk adımdaydı sıra.

Yol ve Külahi

"gün sona erdiğinde; ve yolun değil de külahinin yürüyüşünün sonu geldiğinde; yaşamı varmış olduğu amaçlar toplamına ya da eriştiği yerlerin toplamına değil de yürüyüşünün ya da yolculuğunun kendisine eşittir.."

Büyük Veda Gecesi

Bardan grup halinde çıktık. Tolga,Tanz,Buket,Öztürk,Ülkü,Pelin…vs.Yolda yürürken hafif yalpalıyor,sonra tekrar dengemi sağlıyordum.Uykumu yenmiştim.Bara girdik ve içerisi çok kalabalıktı.Kapalı bir mekan değildi allahtan.Havuz kenarındaydı herkes.Kendime fazla güvenemediğimden havuzdan uzak durdum.Bara doğru seyirttim ve bir soğuk bira istedim.
Sonra kenarda bir yerlerde durup dans edenleri izledim çakırkeyf gözlerle.Buket sokuldu

Tövbenin Tarifi

Her insan bir günün saatleri bittiğinde, başını iki ellerinin arasına alıp, kendi muhasebesini yapmalıdır.
"Bugün Allah için ne yaptım" diye kendi kendini sorgulamalıdır.

Aşkın Arafında Yol Dilenmeleri

Bir bakışmaydı, anlamlandırmak çok güç, belki sitemli, belki suçlu, belki korkulu, belki kızgın, belki alaycı, belki sorgulayıcı belki belki tam bir belkiler silsilesi, bir bakışa bir sevdayı mahkum etmek kadar anlamlı bir o kadar da anlamsızdır üç harfli beş noktalı.

Suret

Gece öylesine karanlıktı ki etraftaki tüm canlılar bir daha gün ışığını göremeyeceklerini düşünerek endişe içinde kıvranıyorlardı. Sıradan bir İstanbul gecesinden farklı değildi belki gökyüzünün kara bulutlarla kaplı olmasını saymazsak. Simsiyah bir yağmur yağıyordu İstanbul'a, fakat toprağı ıslatan sağanak haricinde yere kapanmış bir kızın gözyaşları da ıslattı o gece

Camlar ve Çiviler

Gerçekten çok şaşırmıştım. Bir anda kendimi o kadar mutlu ve rahat hissettim ki; şimdi karşımda uzanan adamın bir doktor olduğuna inandım. Beyinlere çakılan cam parçacıkları ve çivileri çeken bir doktor.

ve Dilenci

kapı çalıyo.. yada zil.. ne diyosanız.. benim için fark etmiyo.. ikisininde çalmasından nefret ediyorum.. iksinide sökmeyi çok ciddi anlamda düşündüm.. ve şimdi bu konuda mantıklı bi teori üretmeye çalışıyorum.. başarırsam kapısız ve zilsiz bi evde son derece sorunsuz bi şekilde yaşayabilirim..
kimsin..
Benim..

Başa Dön