"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, sadece yazarak çözülebilecek bir varyantıdır." Friedrich Nietzsche (kurgusal)"

Öykü

Azap Yolu - 2

Lise bittiği yıl kazandığım Hukuk fakültesi öğrenciliğine, annemin, evlere temizliğe giderek kazandığı üç beş kuruşla başladım. Anneme, artık yük olmak istemediğimden, üniversite kampüsü civarında, üniversiteden öğrencilerin mekan edindikleri bir kafeteryada part-time olarak çalışabileceğim bir iş bulmuştum.

Sessizce 3. Bölüm

Koca şehir kocaman olmuş ve o en kuytu köşeye saklanmıştı.
Çaresizdim.
Aklımdan çıkaramıyordum bir türlü.
O bankta oturmuş tebessümü ile beynimi yüreğimi esir almış sonra kendini azat etmiş çekip gitmişti.

Erguvanî Hayaller

Erguvanlar, rengiyle devrana seni anlatacak. Güvercin gerdanlığı demlerde çaylar ayrı bir hazla yudumlanacak. Semaverim, demliğim ve tespihim benimle birlik yollarına bakacak. Hüthütler, güvercinler kumrular gelişini muştulayacak. İklimimde gelişin bayram olacak…

Secret War

Sarıkamış Harekatının sırlarla, gizemlerle ve yeri geldiğinde kara büyü efsaneleriyle ve hatta Alman-Nazi mitleriyle örtülü karanlık mı karanlık gizli mi gizli sayfalarında geçen gerçek öyküsünü anlatacağım.

Sessizce 2. Bölüm

İlk defa, hayatımda ilk defa birini, hiç gereği yokken, üstelik sebepsiz yere zihnimde canlı tutmaya çalışıyordum. Tebessümü bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Kendi kendime bu kadar düsünmeğe değer biri olmadığına dair telkinlerde bulunuyordum lakin buna kendimi dahi inandıramıyordum.

Şüpheli Şahıs

Lan dur şüpheli şahıs. Kimsin, necisin nereden geldin, nereye gidiyorsun. Çıkar lan kimliğiniNe iş yapıyorsun hemşerim. Antepten niye geldin İstanbula. Gardiyan mısın? Demek ablanı ziyarete geldin. Al lan kimliğini. Bak oğlum bura Antepe hiç benzemez. Burası İstanbul oğlum. Fazla kalma buralarda başın belaya girer. Adamı yerler, bitirirler oğlum.

Duvar Yazılaması

Uyanmış, yatakta keyif yapıyordum. Kulağıma bir uğultu doluştu birden. Kulak kabarttım Sabahın kör bir vaktinde kadınlar bizim evin önünde toplaşmış aralarında bağıra çağıra tartışıyorlardı. Annemin sesini duyar gibi oldum. Balkona koştum hemen. Beni görünce annem:

Ruh Hekimi Fehmi

Ruh hekimi Fehmi,uyku mahmurluğunu henüz üzerinden atamadığı için bir yandan esnemekte,diğer yandan elleriyle gözlerini ovuşturmaktadır.Bu arada gözlerinden gömleğinin üst kısmına düşen bir iki çapağı üfleyerek def etti.Önüne dumanları çıkan çayı koyan hastabakıcısını bile fark etmemişti.

Başa Dön