Şerif Kayı - Kabağın Ahmet
Yaşanırken farkına varmadığımız güzellikler gelip geçiyor. Anıda yaşanan yer Başkent'in merkezinde,
Ulus Meydanında, Atatürk Heykeline çok yakın bir
yerdi. Saygılar.
"13 Ekim 2025'te uyandım, dünya hala dönüyordu. Sanırım en büyük hayal kırıklığım bu." - Albert Camus (kurgusal)"
"13 Ekim 2025'te uyandım, dünya hala dönüyordu. Sanırım en büyük hayal kırıklığım bu." - Albert Camus (kurgusal)"
Yaşanırken farkına varmadığımız güzellikler gelip geçiyor. Anıda yaşanan yer Başkent'in merkezinde,
Ulus Meydanında, Atatürk Heykeline çok yakın bir
yerdi. Saygılar.
Ruh hekimi Fehmi,uyku mahmurluğunu henüz üzerinden atamadığı için bir yandan esnemekte,diğer yandan elleriyle gözlerini ovuşturmaktadır.Bu arada gözlerinden gömleğinin üst kısmına düşen bir iki çapağı üfleyerek def etti.Önüne dumanları çıkan çayı koyan hastabakıcısını bile fark etmemişti.
Sarımsaklı yaşantım, kundura tamircisi Paraşko’nun karısı sayesinde hovardalık açısından hızlı başlamıştı.
Serkan Karaismailoğlu
..... Dönüşte şoförün gözlerine takıldı gözleri çok uykulu bakıyordu soför. "Herhalde buradan itibaren yedek şoför aracı kullanacaktır" diye geçirdi içinden.
Mola yerinde bir anons duyuldu “Ankara’dan 22’de hareket eden Bodrum otobüsü yolcuları mola süreniz bitmiştir, otobüsünüzdeki yerlerinizi almanız rica olunur.”
Bu öyküdeki olaylar yaşanmış gerçeklerdir.Şahısların isimleri ise tabii ki değiştirilmiştir...
Babamı hiç tanımadım ben. Kokusunu duymadım. Kulaklarımda asılı değil sesi. Resmi de yoktu duvarımızda. Olsaydı bakardım
oklavayla yoğrulan bir bir nesil görüyorum.gözleri kanlı,akılları iltihaplı,düşleri harp malulu.ve kanlı basur kokuyor merdivenler.sansür tuzun üstünde eriyor.
Adımın ne önemi var?
Ben bir sokak çocuğuyum.
Sokak çocuklarının adı belli: Ali, Veli, kır dokuz deli
Benimki de Hanımeli.
“Hindistan’nın Yeni Delhi şehrinde 16.12.2012 yılında bir otobüste, çete tarafından tecavüze uğrayan genç kadın ve tüm tecavüze uğrayan kadınların anısına…..”
Bursa Hayvanat Bahçesinde kartallar için ayrılan yer çok büyüktü. Buradaki kartallar, tel örgülerle çevrili, yüksek yerde uçup duruyordu. Yorulanlar ise, kayaların üstünde oturuyordu. Pek çoğu yarını bekliyordu. Genç kartal Pena, yarın bekleme bahsini çoktan geçmiş, bugünü değerlendirme çabası içine girmişti. Tellerin yukarıdaki kayalara monte edildiği yerde kaçıp gidebileceği
Şebnem İşigüzel