"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

KİTAP İZLERİ

Tarihi Hoşça Kal Lokantası

Şermin Yaşar

Şermin Yaşar’dan Kaybetmenin ve Kalanların Anatomisi Tarihi Hoşça Kal Lokantası, Şermin Yaşar’ın kaleminden dökülen, "kaybetmek bizim işimizdir" diyenlerin sessiz ve derinden işleyen öykülerini bir araya
İncelemeyi Oku

Bir Bitis Ya da Bir Baslangicin Hikayesi

Yüksek bir binanın çatısında yaşam ile ölüm arasında gidip gelen bir karakterin son anlarına tanıklık ediyoruz. İlgisizlik ve sevgisizlikten bitkin düşmüş, bedensel fonksiyonları yavaş yavaş durma noktasına gelmiş bu kişinin içsel yolculuğu, varoluşsal bir krizi gözler önüne seriyor.

İşsiz ve Öfkeli

Senin hareketini başlatan ezan sesleri olur... Daha sonra köpeklerin havlamaları, açlıktan çıldıran martıların korkunç çığlıkları duyulur. Eğer işsizsen, okula giden birkaç çocuğun varsa, ödenmesi gereken borçların, yığınla birikmiş faturaların varsa tam bir kabusun ortasında uyandın demek. Yanında uyuyan eşine korkarak bakarsın. Lanet olası kadın sana sırtını dönmüştür. O

Salkım Söğüt Hayat

Ölümü düşünme, bir çare değil, bir kaçış sadece... Belki bir çare görmüyorsun, hiç kimse anlamıyor seni, unutma, böyle düşünen sensin... Ölümle kucaklaşacağın an zaten korkunç, yetmez mi?..

Bana İnsanca Yaşamayı Öğrettiğin İçin Teşekkür Ederim Anne

Anne gerilir. Yüzlerce km mesafede gazete ilanıyla iş bulup giden 23 yaşındaki kızının sesinde heyecan vardı. Korkunun nabzı ağzında atmaya başlamıştı. Kalbi ağzından çıkacak gibi hızlanmıştı. İki ay önce de İki ay önce de biricik kızı ile bu şekilde konuştuğunda, buzda kayıp ayağını kırmış olduğu haberini almıştı. Daha

Kasabanın Delisi

“Delinin iyisi senin sülalenden çıkar!” diye bağıra çağıra içeri girdi. Hani burnundan soluyor, derler ya, öyle. Geldi, karşımdaki koltuğa oturdu:
\- Bana bir dilekçe yaz. Yukarıya!
\- Nereye yukarıya?
\- En yukarıda kim var bilmiyor musun?

İki Eski Kayakçının Son Mektupları

Bir zamanlar uzak dağların buzulsu kokularını taşıyan, karları savuran, hülyalı fırtınaların durmadan kaynaştığı çok yüksek tepelikler, geniş yaylalar vardı. Bu bomboş tepelerin en yüksek noktası Erciyes Tanrı katına basamak, Tekir yaylası tapınak, kayak da yaşamın ta kendisiydi. Ne alınlarda çizgi, ne gönüllerde kaygı vardı. Rüzgarlar kanatları, karlı dağlar

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku
Başa Dön