
Bahar ve Bir Fotograf
Konusamadigim zamanlarda yaziyorum ben. Edebi bir kaygi tasiyor muyum? Edebiyattan anladigim kadar, belki! Ne kadar mi anliyorum? Bilemem ki.
Konusamadigim zamanlarda yaziyorum ben. Edebi bir kaygi tasiyor muyum? Edebiyattan anladigim kadar, belki! Ne kadar mi anliyorum? Bilemem ki.
Su
tsunami misali geçmişinin geleceğine kir tutmuş yüzü köhne
hayallerinin barınakları üzerinde yükseldikçe yükseliyordu,
sanki boğuyordu onu. Sudan çıkmalıydı, hemen çıkmalıydı
yoksa çok sevdiği gerçek onu öldürecekti.
"Sermaye kediye nasıl yüklenir?" demeyin, okuyun...
Markete ya da pazara her gittiğimde gözlerim önce mantarları arar. Bakınırım uzun uzun, mutlaka bulurum sonunda. Öylece dururum karşılarında, gözlerimde çocuk gülüşlerimle, dalarım çocukluk anılarıma.
Büyümenin acılarıda büyüteceğini, bizleri birbirimizden uzaklaştıracağını bilmediğimiz yaşlardaydık o zamanlar.....
Aşk güneşin kızıllığına soyunan deniz gibi
Usul usul sokulur gamzeleri gönlümün en güzel yerine
Kalp atışlarımın kıyısına sarılır güzelliğinle dolu dalgalar
Köprü olur zarafetin sıcacık gülümsemelerime oturtulmuş derinliklerinde
Verçenik dağlarında siyah atmaca kanatlarını açarak havada yakaladığı başka bir atmacanın gözlerini çıkarıp ağzına aldı. İliryada her şey toz dumandı. Lipoendra çaresizce odanın içinde elleri bağlı olarak dönüp duruyordu. Aniden odanın camı kırıldı ve siyah atmaca yüzündeki deriyi sıyırıp Terzinin yüzüne nakşederek ağzındaki iki kılıçla ellerindeki ipi kesti.
Önce gönüllerimizi bir etti. Ardından arkamıza da geçti. Tevekkeli değil, adam iyiden iyiye bozmuş niyeti. Burası belli, belli olmasına da ben paçamı nasıl kurtaracağım ondan emim değilim. Doğrusunu isterseniz vitrinde yazan yüzde yetmiş indirim yazısına da inanmıyordum. Öyle ya herif aklını peynir ekmekle yemedi ya, karsız satsın.
Bir karı koca ölümsüz köy arıyorlardı. Buldular mı dersiniz? Var mıdır, ölümün olmadığı yer.
Benlikten yalnız bir uğultu hüzne kadar yolun var dedim"
Bedeni kendine yabancılaşmaya başlamıştı,bir müşterisiyle sokakta karşılaşmıs beraber yürümeye başlamışlardı,tuhaf bir şekilde evi bulamıyorlardı.sürekli dönüp aynı sokağa geliyorlardı.
Bir umut Uzun bir an Keşke birkaç saat öncesinde olsaydım diyorum bir an