Ya Vicdanım Ya İşim
Yine eşim Kemoterapi den çıkmış dinlendikten sonra hastaneden çıkmadan fakültenin acil giriş katındaki kafeteryada hem dinlenip hemde bir şeyler atıştırmak istedik.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Yine eşim Kemoterapi den çıkmış dinlendikten sonra hastaneden çıkmadan fakültenin acil giriş katındaki kafeteryada hem dinlenip hemde bir şeyler atıştırmak istedik.
Oğlum işte diğer yaşıtları gibi...Şeytan gibi kerata, ara sıra severim...On ikisine basmak üzere...Erkek çocuğu olduğu için haliyle biraz da şımarttık sayılır.Her baba gibi bazen bende "hadi oğlum şu pipini bir göstersene, bakalım büyümüş mü" derim...
İyiki bugün söyledin yoksa gidişine alışamazdım
İhsan Oktay Anar
Sürekli polis baskını endişesi ile oraya girer çıkardık.Mahallede bir dakika bile fazla zaman geçirmek çok lükstü, tehlikeydi.Vedat gibilerin umurunda bile olmazdı herhangi bir endişe.Ertesi günde yine iş dönüşü o pencerenin önüne geldik.
Güneş yavaş yavaş bulutların arasından yükselmeye başlarken penceremden içeri sızan enerji ışınlarını yüzümde hissedebiliyorum. Ama nedense hiç uyanasım yok bu sabah. Yine de Hasan Dedenin yatağının altındaki delik benim yerimde durmamama neden oluyordu. Yüzümü yıkamak için odamdan çıkarak banyoya doğru yürürken salonun penceresinden dışarıdaki kalabalığı fark ettim. Polis
Ayağı kapı aralığında bekliyor. Ya şimdi yukardan biri inse, bir kuş gibi kanatlanıp uçacak olsa dışarı. ‘Pardon, bir müsaade,’ dese. Bunu öylesine bir şeymiş gibi söylese. Ne kadar önemli bir şey söylediğinin farkında varmadan. Sabit öylece kalakalsa put gibi. Sonra yavaşça geri çekilse. ‘Buyur, geç.’ dese. Tanrım dışarı
Ana babalarından evlatlarına miras kalması güneşin gökyüzü saltanatını akşamları aya devretmesi kadar doğaldır. Birde tersine bir durum olur bazı. Ölüm ana babasından önce evladına yol verince miraslarda değişiverir. Ben hoyrat, genç yaşında ölen babamın ana babasına bıraktığı yegâne mirasıyım.
Korumaları şaşırsa da yüksek sesle bağırdım... "Sakın tutmayın beni ulan... Sayın başkanım, sayın başkanım, ey yüce devletlüm, ey İstanbul,un yüce şehremini, hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz, şeref verdiniz, bu aciz, sefil, aşağılık kullarınızı bahtiyar ettiniz" dedikten sonra büyük bir saygıyla eğilerek elini bir bakıma o koca kıllı pençesini tuttum. Altı
İzmir 1 Nolu Sıkıyönetim Komutanlığından süren davamız nihayet bir karara bağlandı. Hakkımda istenilen 5 yıllık ceza da onaylanmış oldu. Ama avukatlarımız temyize başvurdular. Sonuçlanması birkaç yıl sürer dediler.
Sırrımda kabaran bir çıban var. Susmaya devam edersem patlayıp beni de seni de berbat edecek. O yüzden gidiyorum. Uzaklarda benim içimde patlatacak bir bombayı da kendimle götürüyorum. İçin rahat olsun. Kimse bu sırrı öğrenmeyecek. Benimle birlikte yok olup gidecek.
En sonunda bunu da mı yapacaktın Yaşar usta! Nasıl baş ederiz? Bunun zırt pırt kontrolü var, yeni moda çıktı sezaryeni var, beşiği var bebek odası var, maması var bezi var. Hastalığı ustalığı. Bitmedi, altısında okula başlayacak. Okul giderinin üstüne dersane zorunluluğu var. Üstüne cep telefonu, bilgisayarı. Say babam
Kasabanın birinde çok titiz, temiz yaşlı bir bayan varmış. Bu kişinin eşi imammış ve bu nedenle kendisine hocanın eşi diye hitap ederlermiş. Hocanın eşinin titizliği dillere destanmış.
Reşat Nuri Güntekin