"Bir yazarın en büyük trajedisi, okuyucularının onun en kötü cümlesini ezberlemesidir." - Terry Pratchett"

Öykü

yazı resim

Depresyon - 1

"Doktor Bey, neden bu ses kulak zarımda infilak etmiyor! İçeride su toplayıp iltihaplanmıyor ya da tıkanmıyor. Of Allah'ım of insanın kulağında aynı cümleyle dolaşması ne kadar da asap bozucu! Hayatımdan çıkardım ama maalesef sesi bende kaldı. Gitmiyor sanki yatıya kaldı."

Hasan Dede II

Yerde sürünerek yatak odasına doğru devam ediyorum. Yatak odasına girdiğimde masanın üzerinde yarı açık bir şekilde duran kenarları hafif paslanmış olan tütün tabakasını, babasından kaldığını söylediği durmasına ramak kalmış köstekli saatini,yuvarlak çerçeveli okuma gözlüğünü, ve adını hiçbir zaman öğrenemediğim Rusça kitabını sırt çantamın içine attım. Hasan Dedenin mirasını

Yedi Deliler

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde yedi deliler varmış. Bir gün 7 deliler iş paylaşımı yapmışlar. İçimizde en akıllı kim? Saire Benim diye atılmış, o zaman iş paylaşımını ben yapayım.

Hasan Dede

Kimisi onun ikinci dünya savaşı sırasında Hitlerden kaçıp Türkiye sınırına geçtikten sonra İzmire gelip elindeki parasıyla bu evi satın alan bir Yahudi olduğunu söylüyordu. Kimisi ise ailesini birinci dünya savaşı sırasında kaybetmiş bir Yörük olduğunu söylüyordu. Kaldığı evde ailesinden miras kalan tek yer olduğu söyleniliyordu. Söylentilerin hiçbiri umurumda

İşsiz ve Öfkeli

Senin hareketini başlatan ezan sesleri olur... Daha sonra köpeklerin havlamaları, açlıktan çıldıran martıların korkunç çığlıkları duyulur. Eğer işsizsen, okula giden birkaç çocuğun varsa, ödenmesi gereken borçların, yığınla birikmiş faturaların varsa tam bir kabusun ortasında uyandın demek. Yanında uyuyan eşine korkarak bakarsın. Lanet olası kadın sana sırtını dönmüştür. O

İki Eski Kayakçının Son Mektupları

Bir zamanlar uzak dağların buzulsu kokularını taşıyan, karları savuran, hülyalı fırtınaların durmadan kaynaştığı çok yüksek tepelikler, geniş yaylalar vardı. Bu bomboş tepelerin en yüksek noktası Erciyes Tanrı katına basamak, Tekir yaylası tapınak, kayak da yaşamın ta kendisiydi. Ne alınlarda çizgi, ne gönüllerde kaygı vardı. Rüzgarlar kanatları, karlı dağlar

Bizim Mahalle

İnsanın çocukluğunun geçtiği dönem gerek mekan ve gerekse zaman olarak anılar arşivinin belki en güzel bölümünü oluşturur. Onun belleğimizde çocukluk anılarımız canlandığında hemen duygulanırız. Az ya da çok geömişe özlem duyguları sarar tüm benliğimizi. Hatta kimse görmeden bir iki damla gözyaşı bile dökebiliriz, o saf ve kutsal anıların

Bana İnsanca Yaşamayı Öğrettiğin İçin Teşekkür Ederim Anne

Anne gerilir. Yüzlerce km mesafede gazete ilanıyla iş bulup giden 23 yaşındaki kızının sesinde heyecan vardı. Korkunun nabzı ağzında atmaya başlamıştı. Kalbi ağzından çıkacak gibi hızlanmıştı. İki ay önce de İki ay önce de biricik kızı ile bu şekilde konuştuğunda, buzda kayıp ayağını kırmış olduğu haberini almıştı. Daha

Başa Dön