"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Hırsızın Son Dileği

Adamın biri hırsızlığa çocuk yaşta başlamış. İlk hırsızlığı kümesten bir yumurta çalmak olmuş. Annesi yumurta çalıp getirdiğinde cezalandıracağına, oğluna aferin demiş.

Placebo

Kendi derinliğinde boğuluyor yine güneş, farklı bilinçlerde farklı mekanlarda farklı zamanlarda.
Karanlık ve soğuk bir kütleye dönüşüyor.
Ondan sonra başlıyor insan oğlunun yok oluş macerası.

yazı resim

Kuponlar Tamam

Ben hiç kupon biriktirmez, kupon karşılığı hediye dağıtan gazeteleri de almazdım. Ama çoluk çocuğa karışınca kurallar esniyor. Ardından da kupon faslı başlıyor. Yirmi sekiz kupona tencere, otuz kupona kazan

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Soytarı Zaman

Cumartesi akşamları aile için önemli bir gündü. O gün sinema makinesi ve ayaklı
perde büyük bir törenle kurulur, aygıt özenle yağlanır, çaylar, kakaolar, elmalı
pastalar, pandispanyalar hazırlanır, bebekliğimizle ilgili veya gezilerde çekilmiş
siyah beyaz filmler ve çizgi filmler seyrederdik.

Gökse

halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

Kuçiçane Partizan 2

Arkadaşları ile birkaç parti kağıt oynadı. İkindi vakti eve dönerken pazardan biraz meyve ve sebze aldı. Elindeki poşetlerle evine giden dik yokuşu çıktı. Aldıklarını poşetleriyle birlikte buzdolabına yerleştirdi. İki soba kovasını odun ve tutuşturucu kırıntılarla doldurdu. Sokağa bakan küçük odasının sobasını tutuşturup divana uzandı. Uzandığı divandan bir daha

Kömür Karasıydı Elleri

Adımları hızlanırken, nedir çilesi şu kadının diye düşündü. İlle de ütülü olacakmış giysileri. Ütüye kömür doldururken solgun parmakları sımsıkı kavrardı kırık ahşap sapı. Nasırlaşan avuçları bazı geceler yüzüne kapanırdı. Evden uzakta koca iki yıl. Neler değişmişti yokluğunda kim bilir? Topuk sesleri zeminde yankı bulurken vızıltılar bahçenin her yanında.

Su Perisinin Öyküsü (Çayın Doğuşu)

Bir varmış bir yokmuş, çok uzak diyarlarda, Kaf Dağı’nın aşağılarındaki yemyeşil vadilerde, Çia adında bir peri kızı yaşarmış. Bu perinin simsiyah saçları ve zümrüt yeşili gözleri varmış. Çia’nın ülkesine günlerden bir gün beyaz atlı, mor kaküllü,siyah gözlü bir şehzadenin yolu düşmüş. Şehzadeyle peri kızı bir ara göz göze

Resim Altı - Yusuf -

Yusuf bu yıl ana sınıfına başlayacaktı. Her gün evlerinin iki sokak arkasındaki okula giden çocuklara bakıp imrenirdi. Şimdi artık o da her gün okula gidecek, ödev yapacaktı; onun da öğretmeni, arkadaşları olacaktı. Hazırlıklar günler öncesinden tamamlanmıştı bile. Çantası, kalemi, defterleri, boya kalemleri… Hepsini de kendisi tek tek seçmiş,

Sanırım Sizi Deliler Gibi Seviyorum...

Hiç gerçekleşmeyecek hiç kavuşamayacak hiç bir araya gelemeyecek aşklar vardır,herşey uzaktan ve kısıtlıdır onlara göre,çünkü onlar hata yapmadan ilerleme hedefini seçmişlerdir hayatlarında,evet kolay kolay sevmemiş kolay kolay aşık olmamışlardır,sadece bir seçim yapmak zorunda oldukları için o seçimleri yapmışlardır, bir ruhu size yakın gelebileceğiniz bir ruhu tüm kalbinizle görmek

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku
Başa Dön