"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Masal - 1

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde;
Memleketin birinde, sanmayın sakın Çin'de.
İpek saçlı, güzel mi güzel bir kız yaşardı,
İsterse gölleri geçer, dağları aşardı.

Acılar Meyhanesi

"Çok haklısın Rüstem abi, bu vatan bölünmez.Ama ben çok korkuyorum abi. Çoluk çocuk falan filan abi yoksa bir dakika durmam koşarım cepheye.Ah abi, Atatürk yaşasaydı, vallahi billahi hepsini kurşuna dizerdi. Ne insan hakları abi, bir mermiyle verecen haklarını.Ne özel yetkili mahkemesi, hemen kurucan İstiklal mahkemesini başına da Kılıç

yazı resim

İstasyon

Bir kedi gibi sobanın kenarına kıvrıldı. Ayakkabılarını çıkarıp kenara koydu. Çantasından sigara paketini alıp bir sigara bana uzattı. Bir tane de pembe rujlu dudağının arasına sıkıştırdı ve benim yakmamı bekledi. Önce onun sigarasını yaktım. Dumanını uzun uzun içine çekerek yüzüme üfledi.

Kemikkıran Mustafa

"Kim olduğun ne olduğun hiç önemli değil" demişti."Nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun umurumda bile değil" diyordu. "Bu birim farklıdır, en önemli işimiz sorgudur. Sorgu yaparken hiç acıma olmaz, yufka yürekli adamları sevmem anlaştık mı? Adımı duyduysan nasıl biri olduğumu bilirsin. Beş senedir koca İstanbulun güvenliğini ben sağlıyorum. Ben müdür

Bir Beyoğlu Zamanı

Bedeni kendine yabancılaşmaya başlamıştı,bir müşterisiyle sokakta karşılaşmıs beraber yürümeye başlamışlardı,tuhaf bir şekilde evi bulamıyorlardı.sürekli dönüp aynı sokağa geliyorlardı.

Bir Şubat Gecesi İstiklal Caddesi ve Günlerden Cumartesi Saat Sabahın Dördüydü

Bir toplum ki çocukların, yaşlıların ve zeka engellilerin büyücek bir bölümü korumasız ve korunaksız... Ne geçmişleri var, ne de gelecekleri ama, bunları olağan bakışlarla izleyen toplumun geçmişini yaşlılar, geleceğini çocuklar oluşturmuyor mu? Bir de zeka engellilerimiz var, bunlar da çokluk yazgılarıyla başbaşa!.. Etiketsiz, hiyerarşik olarak hiçbir kariyeri ve

Siyaseti Bırakıyoruz

Bizim rahmetli siyasetle çok uğraşmış; anlaşılan zarar da görmüş, “Oğlum büyüyünce siyasete bulaşma” diye öğüt verir dururdu.
Sözünü tuttum, hiç siyasete bulaşmadım. İkide birde partilere girip çıkışım mı? Hep o bana bulaşıyor, o yüzden.

Bir Gece Ansızın...

Temmuzun ortası, tam da sıcağın her şeyi kızıştırdığı ayın tam ortası. Gece yarısının da tam ortasında buluşma kararı almıştı içindeki uhdelerle. Mutfak balkonunun kapısıyla oturduğu odanın penceresi arasında oluşan hava akımında serinlemeye çalışarak, bir yandan düşünüyor bir yandan kaşınıyordu sivrisinek ve yakarcaların ısırdığı kol ve bacakları yüzünden. Sessizliğin

Başa Dön