Küçük Kız
Benim Masalim...Benim öyküm...Benim hikayem...Ne derseniz deyin içtem gelenler...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Benim Masalim...Benim öyküm...Benim hikayem...Ne derseniz deyin içtem gelenler...
"He anam." demiş. "Oturursun tabi… Nasılsa üzerindeki entari
senin değil benim.
Küçük Sude tren istasyonun merdivenlerinden karanlık dehlize ilerlerken artık kuşları göremediği için üzüldü. Annesi her zaman acele ettiriyordu. Ve nedense her zaman gidecekleri yere geç kalıyorlardı. Oysa serçelerin hiç acelesi yoktu.
HAYALLER Mİ seni bana getiren. yoksa özlemin mi. saçma olur özlemin. hayaller işte yine yaptı yapacağını.....
Bir zamanlar bir Yıldızcı Karınca varmış.
Ne denilebilir? Ne diyebilirim ki? Bu kadar zayıf olmayı yakıştıramıyorum kendime. - Henüz on sekiz yaşında- Toprağa yakışır mı onu koynuna almak....
Saat tam sekizde Bursa Nilüfer’deki E tipi cezaevinde beş aydır tutuklu bulunan Simitçi Nazmi gardiyanın gürültüyle açtığı demir kapıdan avluya çıkarak mahkûmları adliyeye götürecek araca bindi. Bu gün ilk duruşmasına çıkacaktı. Arkadaşlarından ödünç aldığı takım elbiseyi ve gömleğini giymiş bir de boynuna kravat bağlamıştı. Hayatında ilk kez kravat
Orhanın yüzüne bakanlar çoğu zaman hüznün alıcısı olurken
Ezginin yanındayken ona bakmış olsalar hüznün bir
süreliğine yerini mutluluğa vekalet verdiğini
göreceklerdi.
Bu kepazeliğin nedeni, salt kendisi olmadığı halde, toplumun bir bireyi olarak kendi kendini suçlu buluyordu Bu sefil insanlar, neidüğü belli oymayan, kalitesiz ama kendi kendilerinden geçirmeye yeterli alkol ve uyuşturucu özellik içeren maddelerin etkisiyle büzülerek sızmış kalmışlardı!... Kimileri belki hiç uyanamayacaklardı... Kendisini alabildiğine kötü hissetmesine neden olan bu
Dışarı çıktılar. Arabaya doğru yürürken Haşmet Başkan aniden duraksadı ve ayaküstü, yapılan görüşmede işverenin adım atmamakta direnmesinin altında yatan sinsi hesabı birkaç tümce ile özetledi: Dostlarım, işveren masaya getirmekten kaçındığı teklifi işyerlerinde üyelerimize duyuracak İşveren; İşçilerin sendikaya karşı tavır geliştirmesinin hesabın güdüyor, dedi. Arkadaşlar, biliyoruz değil mi, bu
Hadi konuş, bizi fazla yorma.Ne yaptıysan yaptın, bizi ilgilendirmez.Sadece anlat.Bir an önce konuş da kurtul.Duymuyormusun, bu sesler senden çıkıyor.İnliyorsun, ağlıyorsun çocuk gibi.Buna bir son ver.Delikanlı ol ulan.Adam gibi anlat bize.
Zurnacı Metin Bursa’daki Kamberler Mahallesindeki evinden saat tam onda çıktı. On gündür hiç iş çıkmamıştı. Her yıl kış gelince böyle olurdu. Sadece kış mevsimine denk gelen seçimlerde bu durum tamamen değişirdi. Akşam kahvede Davulcu Hüseyin “Yarın işe çıkıyoruz, sipsileri akşamdan suya bırak, yumuşasınlar ” demişti.