Öykü

yazı resim

Beklek VI.

Kadınların gözyaşlarını saklama şekilleriyle yataktan çıktıktan sonraki giyinme şekilleri arasındaki benzerlik çarpıcıydı. Her ikisini de arkalarını dönüp, erkeği yok sayarak yapıyorlardı. Garip bir teşhir yöntemi olmakla birlikte etkisiz olduğunu söylemek benim açımdan olanaksızdı.

Elvedâ Yalancı Aşkım!

Ne zaman canı sıkkın olsa rıhtımdaki koca çınarın altına giderdi. Sonbahar gelmişti. Dalgın dalgın otururken, esen rüzgârla savrulan bir yaprak ayağının dibine düştü. Sararmıştı. Hiçbir varlık, zamana karşı koyamıyordu. Aşklar bile

Düşselin Gerçeğinde, Gerçeğin Düşselliğinde

Sonra yükseldiler, yükseldiler…Yer, göğe yükseldi; gök yere indi. Görülmemiş bir medcezir idi… Gökkuşakları, sardı sardı, çözdü çözdü onları, çözdü çözdü sardı.
Tin neredeydi?... Ya beden?
Bu ne amansız, ne yaman bir şahlanıştı…
Varoluşun yok oluşunda, varoluş… Ya da yoklukta varlık, varlıkta yokluk…

Alaaddin'in Uykusu

Neler mi anlatıyor? Neler anlatmıyor ki, neredeyse her şeyi. Futbolun neden bütün dünyada yanlış oynandığından tutun da, limanda yıllar önce batan bir geminin tonlarca pirinç yüklü konteynerlerinin çıkarılmasında kendisinin oynadığı rolün bıktırıcı ayrıntılarına kadar akla gelebilecek her türlü şey olabiliyor bu. Dalgıçmış bu Alaaddin, ne kadar dinlemeseniz de

Aptal Âşık

Onu ilk kez rıhtımda yürüyüşe çıktığımda görmüştüm. Görünüşte kalabalıktan bunalmış ve kafasını dinlemek için kendini rıhtıma atmış bir insanın görüntüsü vardı. Üzerinde haki renkte bir takım elbisesi ,başında da modası geçmiş türden bir fötr şapkası ile tam bir İstanbul Beyefendisi görünümündeydi. Oturduğu bank sanki ona tahsis edilmiş gibi

Cumali Dayı

Paranın vatanında ikâmet edenlerin göçebeliği, senin en derin yerlerine sinmiş de gülebilmeyi hiç unutmayan gözlerinde cayır cayır bir acıyla yansıyan göçebeliğine benzer mi dersin?

Ağrısız Zamanlar

"Düşündükçe derinleşiyor senden geriye kalan yara. Anladım. İnsan bir kere reddedilince anlamalı. Ama keşke daha önce anlasaydım beni bu kadar önyargılı dinlediğini. Görseydim bana ördüğün duvarları. Sarılacak yeni şeyler bul demiştin. Çok ağrıyınca sol bacağıma ve ağrımadığı zamanlarda ağrısız zamanlarıma bile sarılıyorum. Bilmiyorsun. "

Başa Dön