Abalı Zeybek...
Beşparmak Dağları'nda dolaştı, çevresine büyük korkular sardı. Sonunda Giritli bir zaptiye tarafından öldürüldü, Aydın'ın ünlü efelerinden birisidir.
"Her yazar, aslında, okuyucunun 'Bu da mı yazar oldu şimdi?' diyeceği o an için yaşar." — Franz Kafka (kurgusal alıntı)"
"Her yazar, aslında, okuyucunun 'Bu da mı yazar oldu şimdi?' diyeceği o an için yaşar." — Franz Kafka (kurgusal alıntı)"
Beşparmak Dağları'nda dolaştı, çevresine büyük korkular sardı. Sonunda Giritli bir zaptiye tarafından öldürüldü, Aydın'ın ünlü efelerinden birisidir.
İnci gibi parlıyordu dalında iken, sanki değerli bir taşmış gibi yaprakların arasında.. koparmaya kıyamazsın aslında ama biraz açlıktan, biraz meyvenin şehvetinden olsa gerek dayanamayıp atıyorsun elini dalların arasındaki o cezp edici meyveye.. o kadar arzulu bir uzanış ki bu, oklasalar şimdi kolumu vazgeçirtemezler bu maceradan.. evet dokunabildim nihayet,
insan yeter ki bir işi yapma fikrini kafasına koysun....
Ali yedi yaşında koyu bir kar aşığıydı. Oda kar gibi biraz mesafeliydi, diğer çocuklarla pek kaynaşamıyordu, iki üç tane arkadaşı vardı ya onlarla oynuyordu ya da tek başına. Ali’nin arkadaş seçiminde özel bir sebebi vardı; onlarda kendisi gibi anne ve babasızdı. Ali’nin babası vardı gerçi ama annesi o
"Bırak Şenol be şu hikayeyi, masalı. Bize askerlik anılarını anlat. Nerede yapmıştın askerliği, Erzurum da değil mi?" diye sorunca şok olmuştum."Hayrola beyler canınız sıkıldı herhalde" diye sordum. Balıkçı İrfan dayanamadı."Ya Şenol yanlış anlama bizi. Diyorum ki kitap falan bastırsana, yani bizim aramızda meşhur olamazsın öyle değil mi? Vallahi
Şimdi tek tek gözden geçiriyorum ve her bir dostumun el yazılarını okuyup gözbebeklerim ise yazdıkları duygu dolu dizelerinde geziniyor.
Sıra Cezmi Ersözün imzaladığı kitaba gelmişti. İlk sayfada yazılı olan sözcükler ise gözbebeklerimin büyümesine neden olmuştu.
Gelgelelim sana, aşk benim en tatlı günahlarımdan biriyken, sen bunu bile en zavallı bir halet’i ruhiye içerisinde yaşamayı kanıksıyorsun. Hem de yeryüzünde dişi olan her yaratığın güce taptığını bilecek kadar akıllı olduğun halde! Aşkını yansıtırken kullanacağın hal lisanının -seninki gibi- romantik, zayıf ve kuruntulu izlenimler bırakması, dişi varlığa
Cezaevinin ana giriş kapısında yüzlerce kadın, erkek, çocuk arasında, bir köşeye sinmiş halde ziyaret sırasında...Kadın sabahın beşinden beri bekliyor..Çocuğunun kolunu sıkı sıkıya tutmuş bırakmıyor..Kırmızı yanakları, başörtüsünden saçılan sarı saçları, dolgun vücudu ile saf güzelliği dikkat çekiyor.
Her anneye yavrusu güzel görünür..
\- Atatürk ile ilgili kitapların, kütüphane dışına çıkmasına izin verilmediğini öğrendim. Size söz veriyorum, 2 veya 3 gün içinde bu kitapları getireceğim. Sizden rica ediyorum. Artık soruşturma almak istemiyorum diye, adeta yalvarıyordum...
Algılarımız otoriteye tehlikeli gelipte bir algı dairesi kurup algı mükellefi olacağımız fantastik öykümün 8. bölümü...