"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Doğum Günü Hediyesi: 1

Kedi ,hızla peşinden giderken onun kurulum sistemindeki yapay zeka yetişemeyeceğini anlayınca oluşum parçalandı ve minik minik kelebeklere dönüşürken bu şekilde adama iyice yaklaşmıştı.

yazı resimYZ

Sarı Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmıştım? (Son Bölüm)

Yavru kedilerin o anda gözlerine bakasım gelmişti. Evet, açıktılar. Günlerce beklediğim o anı bugün bile anımsadıkça içim kıyılır gibi olur. Gri ve açık mavi renkti. Hani, aksu dediğimiz renge çalıyordu her birinin gözleri. Belki büyüdükçe değişecekti renkleri. Ama o gün yavruların gözleri açılmıştı işte

Alanya'lı Molla Ahmet...

Çakıcı Mehmet Efe'den sonra Aydın'ın en güçlü efelerinden birisidir, Osmanoğulları Devleti'nin son günlerinde görülen efelerin bir çoğu bu çetede yer almıştır. Molla Ahmet, en çok Çine-Nazilli-Bozdoğan-Karacasu bölgelerinde dolaşmıştır. Yunan İşgali'nden önce kendisi vurulmuş, kızanları ikiye ayrılmıştır.

Yüreğimin Üşümesi

"Dar sokaklar, medreseler, türbeler, ahşap konaklar, yüzyılların gölgesi düşmüş taş duvarlar arasında sessiz sedasız kendimi İstanbul'da saklıyorum. Yaralı köpekler gibi, saklanıp yaralarımın iyileşmesini bekliyorum... Hiç kimseye belli etmediğim yaralarım..."

Kaldırım Taşları 1

Çok geçmedi bu hal üzerinden. Belki beş, belki de on dakika... Yirmi metre ileride, Bereket fırınının hemen önünde iki adamın bağrışmaları kulağıma çarptı. Yanlarında bordo renkli bir araç vardı. Bir kişi de aracın içinden bir şeyler söylüyordu onlara. Bağrışmaların şiddeti de gittikçe artıyordu.

Cehennem Melekleri Bayrampaşa Cezaevi

"Bak koçum yarın büyük ihtimalle dağıtım olacak. Hepimiz koğuşlara dağılacağız. Gittiğin koğuşa dikkat et kimselerle muhattap olma, sana gülene, ilgi gösterene kanma. Ranzandan sakın inme. Bir şey ikram etseler dahi alma tamam mı?"

Yasak Mıydı Sahiden?

Bir gün ansızın ortaya çıkan gizemli bir tren, tüm kelimeleri alıp götürmeye başlar. İnsanlar ve kelimeler arasındaki bu zoraki ayrılık, toplumda büyük bir şaşkınlık ve telaş yaratır. Herkesin ortak hazinesi olan kelimeler olmadan yaşamak mümkün müdür? Bu alegorik hikâye, ifade özgürlüğü ve dilin önemine dair düşündürücü bir anlatı

Ölüyorum

Esiri olduğum bu zevk aleminde geçirdiğim süreyi düşündüğümde, kırılıyorum. Aileme ancak bu sürenin onda birini ayırdığımı biliyorum. Gerçeğin farkında olmadan, hatta gerçeği bilsem de hemen unutuyorum. Korkuyorum gerçekle yüzleşmeye..

Başa Dön