"“Yazarlık, kelimelerle kedi kovalamaya benzer: Ne kadar çok peşinden koşarsan, o kadar çok kaçışırlar.” – Franz Kafka"

Öykü > Varoluşçuluk

karamsar

Yaşlı Bir Adamın Hikâyesi

Yaşlı bir adamın hikâyesi bu. Yaşamın yorgunluğuna katmıştı yorgunluğunu. Sabah çayını içiyordu. Demli çayını. Yüreğinde demlenmiş nice acılar gibi demli çayını Ve sigarası yoldaştı ona. 64 yıllık yaşamına üç hecelik mutluluğu sığdıramayanlardandı.

üzgün

Sevgili Burhan Bey

Sevgili unutulmazlarım,çok çabuk ve çok geç de olsa kaybettiğim(Babaannem)kaybetmekten kahrettiğim,kişilerim.
Babam ve burhan Bey erken gittiler öte aleme.
Allah rahmet eylesin bütün ölmüşlerimize.Amin.

üzgün

Gri Dalgalar

Deniz okulun duvarları gibi gri, onlardan farklı olarak dalgalıydı. Aldatıcı bir dansla insanı bir tür melankoliye davet eder gibiydi.

karışık

Gece Bekçisi

Yıllarını geçirdiği yerden, işinden ayrılmak üzere olan Sadi Efendi'den... Öykü, etrafımda gördüğüm onlarca güvenlik görevlisi ve bekçinin zamanlarını nasıl geçirdiklerini düşünürken ortaya çıktı.

karamsar

Sessizlik - 1

İnsanlığa herşeyin kendilerine öğretildiği gibi olmadığını gösteren iki güzel insanın -Simone de Beauvoir ve kısa bir süre önce 100. doğum gününü kutladığımız J.P. Sartre’ın- değerli anısına.

olumsuz

Pazartesileri Sevmiyorum

Bu gelişinde, geçen sefer anlamlı anlamlı süzdüğü kumralı göndermişti yatağına Rezzan Hanım. Herkes hanım diye hitap ettiğinden Alpar da alışmıştı, bu fahişeden bozma kadına hanım demeye...

düşündürücü

Canlı ve Cansızlık Dışında

Onlar canlı değil mi? Ölmek te var tabi…Ne kadar kısıtlı ve yoğun yaşamları var! Acaba öleceklerini biliyorlar mı?Ya farkındalarsa… Buna biz bile katlanamayız… Düşünsene, dönmeyeceğini biliyorsun ve o ana doğru tehirsiz ilerliyorsun… Bağımlılıklarını bırakıyorsun… Konuştuklarımızı sezinleyip cevap veriyorlarmış hemen. Bir de çıkışarak, nasıl olur?

üzgün

İnfaz

kader mahkumu diye birşey var ve içimizde yaşıyor

karışık

Dilemma 6. 45

İçsel bir kavga.
İkilem ve tereddüt olarak bireyin zihninde vücut bulmuş bir kavga.
Öyle ki, gündelik ve küçük bir detaymış gibi görünen bu kavga, çoktan Mr. Ticktock'un yaşam konsepti haline gelmiştir.

üzgün

Abla Ben Burdayım Sen Nerdesin

El salladı otobüsün ardından. Gözleriyle “uğurlar ola” dedi. Yüreğiyle sadakat yeminleri etti. Otobüs kaybolunca dağların arasından, bir boş yola bir de şehre baktı. Öylece dimdik durdu bir süre. O olmadan atılacak ilk adımdaydı sıra. Yıllarca birlikte yürüdükleri bu yollar, seyretmekten büyük keyif aldıkları –bazen de talihsizliklerine isyan ettikleri-

olumlu

Beytepe'de Nisan

Bahar ona can veren Nisan yağmurlarıyla kendini iyiden iyiye hissettiriyordu. Pencerenin hemen önünde camı açmış oturduğu saldalyeden dışarıyı seyreden genç te öyle hissediyordu ki camı tamamen açmıştı.

karamsar

Eskiz Öykü

Sis dağılıyor. Güneş gücünü hızla toparlıyor. Artan ışıkla, koyu yeşil bir ton açılıyor. Ama köy hala uzak ve derinde. Bu yosunlu, kaygan kaya güneşi neredeyse hiç almıyor. Şimdilik oradan uzaklaşıyor. Ancak, o(?) kayaya tekrar dönecek. Varlık, yokluk; de

karamsar

Kuyu

Üzeri kapalı kuyu; mezardır. Üstü açık kuyu ise insanı varolan tek çıkışa umutlandırır.

Başa Dön