• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
341
|
|
|
|
Ne düşündüm biliyor musunuz? Kendimiz için ‘’doğru olduğuna inandığınız’’ şeyi yaparken bir başkasının yaşamını alt üst ediyorduk… Benim yapmaya çalıştığım şey gibi. Biliyorum o da günün birinde bir başkasını terk ettiğinde anlayacak bunu. Biliyorum.
|
|
342
|
|
|
|
Gerçek aşk kolay kolay bulunmuyor ve Mevlana'nın dediği gibi "Aşk bir davaya benzer, cefa çekmek de şahide; Eğer şahidin yoksa davayı kazanamazsın." O yüzden gerçek aşkın değerini bilmek gerekir... |
|
343
|
|
|
|
Bizim ailede; ihtirasları yüzünden etrafını muzdarip eden çoktur. Ben; beklide bu yüzden hislerimden ziyade aklımla yaşamak istedim.
İnsanın sevdiği bir ev olunca kendisine mahsus bir hayatı olur. Etrafımdaki her şeye kendi içimdeki saadet duygus |
|
344
|
|
|
|
Bir yarım hep sendin.Mutluydum seninle...
Hayallerimiz vardı, hiç el değmemiş umutlarımız.Saf ve temizdik...Ta ki sen benim bir yarımı şüphenle öldürene dek... |
|
345
|
|
|
|
Bir yaz aşkı yası yazısı... |
|
346
|
|
|
|
Kendi halinde, iyi bir fotoğrafçı kız dı, bazı fotoğraflarının filmlerini evin de banyo ediyor du.Eski usul seviyordu.Bir gün apartmana bir erkek taşın dı değişik bi havası gizemi vardı, bakışları bir bakış attı kalbimi yaktı türünden di ama çapkın değil,kız ilk görüşte çok etkilenmişti..Bi merhaba bile diyeme di hafifçe gülemseyip kapısını kapattı.O çıkınca kapı gözünden bakmadan edemiyor du.Ama bir türlü bahaneyle çıkıp ta konuşmuyor du, konuşamıyordu..Aklından da hiç çıkmıyor du.
Oda bir fikir buldu.Ona küçük hediyeler vermek hoşuna gidiyor du.Bir gün pembe güller ve poğoça kapısına sessizce bırakıyor du diğer gün kek,başka bir gün erkek kadın testleri olan kadın bölümünün testleri işaretlenmiş dergi,terlik giymediğini farkedip te üşümesin diye terlik,duygularına yakın bulduğu cd müzik,vee parfüm bırakmıştı sürsün ki kokusundan giriş çıkışlarını anlayabilsin yakalanmasın, hediyeleri bırakırken, saatleri belli çalışmıyordu adam .
Adamın da hoşunagitmişti bu değişik oyun misali şirinsellikler.
Oda merak etmişti bu insanı ve tanımak istiyor du ama yakalayamıyor du..Büyük olasılıkla bu apartman da dedi.Mülayim, efendi, zeki bir erkekti arkasında bulunan insanın bile nasıl olduğunu algılayabilenlerden...Parfümü aldı ve sürdü kokusu duyulacak kadar dan fazla sürdü...
|
|
347
|
|
|
|
birileri bana kuşların uçabildiğini söylemeli. |
|
348
|
|
|
|
"Çok güzelsin." diyorum.
"Evet, çok güzelim, hem de çok tatlıyım." diyor.
"Eminim ki çok tatlısındır." diyorum
"İçsene beni." diyor.
Sarhoş oluyorum, ne yaptığımı bilmiyorum, kadehi dudaklarıma götürüyorum, içiyorum.
|
|
349
|
|
|
|
Canımin içi yazamıyorum işte bak yine kilitlendim kaldım.Gel ki ilham denen o peri seni kollarında bana getirsin. |
|
350
|
|
|
|
Bırak, uzaktan gelen insanları sana benzeterek, her seferinde sana aldığım çiçeği saklamaya çalışıyım. |
|
351
|
|
|
|
Ancak uzun yürüyüşün yorgunluğunu iyice attığında, daha dikkatli bir bakışla şaşkınlığa dönüştü yüzündeki ifade. Buraya ilk kez geliyordu ve burası yaşadıkları yerin yakınında sayılabilecek, şaşılacak ölçüde farklı ve güzel bir kıyıydı. |
|
352
|
|
|
|
Ben bir genç kızım. Kendimi Sevgi’ye adadım ve O‘nun kölesi oldum... |
|
353
|
|
|
|
Sigarasından derin bir nefes daha çekti. Sigarası da olmasa ne yapardı?
Sıkıntılı olduğu anlarda en çabuk sarıldığı tek şey oydu. Günde iki, üç paket kadar içiyordu. Arabasını evinin önüne park etti |
|
354
|
|
|
|
gökkuşağının yitik rengi gözlerindeydi... |
|
355
|
|
|
|
“Evet sana ait ne varsa yaktım, biliyorum. Herşeyi yakma hastalığım bundan kaldı belkide. Ama bir bu kolyeyi yakamadım, yokedemedim. Demiştin ya, ‘bu yüreğim’ diye, ondan belkide... Çıkartıp atmak, kolaydı ya, içimden de çok defalar geçi |
|
356
|
|
|
|
Sana sırtımı döndüğüm yerde bekliyorum,dönüp dolaşıp mevsiminin yine ardımda duracağı hevesiyle.Biliyorum bir durursa orada,uzanacak ellerin omuzlarıma,yüzümü sana döndüğümde kucaklayacak beni mevsimin,pişmanlığım yine hissedecek kendime ihanetimi,benden önce yutacak olsa da mevsimini olsun ben hazırım;seni de sevdiğime pişman olmak istiyorum sevgili... |
|
357
|
|
|
|
Hayatın inceliklerini görmemek için kör olmak lazım, kör değilim ve görüyorum. |
|
358
|
|
|
|
Uzun zamandır yaptığı gibi saymaya başlamadan hızla kalktı; hemen banyoya gitti; duşa girdi. Sıcak suyun, vücudundan kayıp gitmesini izledi bir süre. Ama sayılar, sulardan daha hızlı hareket ediyordu. Bir, iki, üç,beş, dokuz derken, on sekizde durdu beyni |
|
359
|
|
|
|
Sen gittin ya iyi yapmadın benim geliş ve gidişlerine bir türlü alışamadığım sevgilim.Bak ilk kez bir yazımda sevgilim diyorum sana sevgili duyuyormusun?Sen gittin ya sabahları uyanmak zor geliyor bana.Sevmiyor değilim sabahları,sadece zor geliyor bütün g |
|
360
|
|
|
|
sevda yasaklara tutsak oldu |
|