Kanatlarımın üzerinde bir ölüm varmış.kanatların üzerinde bir dans figürü varmış.kanatlarımın üzerinde sen varmışsın.kanatlarımızın üzerinde acımak yoksunluğu varmış.bir varmış iki yokmuş.üç tuvalete,dört gökyüzüne tüymüş.bir karga gazete okuyormuş.sen sanki kumralmışsın.
Kollarımın üzerinde bir dava varmış.kolların üzerinde bir hoşseda varmış.kollarımın üzerinde sen varmışsın.kollarımızın üzerinde savrulmak maddesi varmış.kollarının üzerinde susuz bir sevgi varmış.kollarınızın üzerinde her türlü küçülüş varmış.beş varmış altı yokmuş.yedi arabanın altına,sekiz uçağın bagajına saklanmış.bir puhu kitap okuyormuş.sen sanki güzelmişsin.
Yollarımın üzerinde bir şato varmış.yolların üzerinde bir uçukluk varmış.yollarımın üzerinde sen varmışsın.yollarımızın üzerinde kuralsız fiiller varmış.yollarının üzerinde her türlü uzanış varmış.dokuz varmış on yokmuş.onbir yerin dibine,oniki hint okyanusuna kaçmış.bir atmaca dergi okuyormuş.sen sanki ağlıyormuşsun.
Mavilikten fırlayan okların gittiği yönü sen sanki biliyormuşsun.sanki beni seviyormuşsun.sanki beni özlüyormuşsun.bir tilki gözlük takıp bildiri dağıtıyormuş.kanatlarımızın üzerinde upuzun bir yol varmış.onüç,ondört,onbeş yolun sonundaymış.ellerim ellerine dokunmuş.senin elin çok sıcakmış sanki.
Bir mantık yumağı çözülüyormuş galiba.ama,velakin,ki,ya,mesela...
]