|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
581
|
|
|
|
Yelkenlerini aç. İnce bir fırtına tutacak bizi. Sürükleniriz bir yerlere belki...
Ben seninle yaşıyorum, mabedimde, senin kalbinle, 19 yaşımda. Ben sana geliyorum her gece, yerini yurdunu bilmesem de geliyorum sana her gece.
|
|
582
|
|
|
|
Selim’in yanında oturan delikanlı, erkek kıyafetleri ile dans eden kızı gözüne kestirmişti. Dansı bitip odasına çekildikten çok sonra bile, onu tekrar tekrar istetiyor, başka danslar için Afet Fatma’ya diller döküyordu. |
|
583
|
|
|
|
Şair hangi yaştan bahsediyordu dizelerinde bilmiyorum ama ben kışa doğru yol aldığım bu yaşımda böylesine bir duygu ile ilk defa tanışıyordum. Ve bu her ne ise, anlamaya dinlemeye yorumlamaya çalışıyordum.
|
|
584
|
|
|
|
durakta sadece bir genç kız vardı. Islak giysilerimden utandım, ondan olabildiğince uzak bir köşede durdum. İçimden söylediğim şarkılar, yavaş yavaş neşeli olmaya başlıyordu ki, kızın ağladığını fark ettim, üzüldüm ama güldüm. Nasıl tarif etsem, hani "buruk gülüş" derler ya işte öyle. Kendi kendime "Al başına, bir gariban âşık daha. "dedim. Aldırmayım dedim ama olmuyor, yanına yanaştım. Güzeldi, yaşı da benden birkaç yaş küçük görünüyordu. Yanına yanaştığımı fark edince ağlamsını gizlemeye çalıştı.
-Merhaba |
|
585
|
|
|
|
bazen geç kalırsınız ve hayatın bir cok güzelliğinden mahrum olursunuz.. |
|
586
|
|
|
|
kalem bir yazarı nasıl anlatır |
|
587
|
|
|
|
...Tekeli düşmanım kabul ettim. Deniz kenarlarına uğramaz oldum.. Salvador Dali'nin canı cehenneme... |
|
588
|
|
|
|
Kaybetmiş miydi? Gerçekten…
-Hayır, kaybetmedim, kazandıklarım daha fazla!
-Kendimi kazandım, kendi değerimi anladım, yüreğimin nasıl da sevgiyle dolu olduğunu gördüm.
Dedi içsesi.
-Belki de, sorun aşkımı verecek kadar değerli biri ile karşılaşamamam dedi.
|
|
589
|
|
|
|
Çekmişsin gözüne kalem
Nere gittiğini bilem
Kız kurbanın kölen olam
Sen kimlere gidiyorsun
|
|
590
|
|
|
|
Yaralarıma yaralar eklendi hiç kabuk bağlamayan; eteğimde hoyrat sevdalar birikti dağılmayan; avuçlarımda kırık cam parçaları var bir türlü battıkları yerden çıkmayan; masumiyetime sevdiklerimi acıtınca aldığım haz bulaştı bir türlü aklanmayan… |
|
591
|
|
592
|
|
|
|
Yanlış bir adrese mektubum gitmişti. Şimdi ise belki de gene yanlış bir adrese bedenim gidecek; tabii ruhum da…Birkaç gün içinde şöyle bir gazete haberi görürseniz lütfen şaşırmayın ve üzülmeyin: Mezarlıkta donarak ölmüş bir genç kız cesedi bulundu. |
|
593
|
|
|
|
.... Yeni aldığı yazlığında ikinci, günüydü adamın. Kahvaltısını yapmış, her sabah vazgeçmediği alışkanlığı olan Türk kahvesini yudumlamaktaydı ağır ağır. Birden gözü denize takıldı, huzur dedi, şekersiz kahvenin ağzında bıraktığı kekremsi tatla. Alabildğine duru, cam kadar şeffaf ve tanıklık ettiği tarihe yakışır bir sakinlik, göz kırpıyor, güneş parıltılarıyla, cunda sahilinde deniz. O an, efsanevi deniz kızı belirse sahilde, hiç kimse şaşırmazdı. |
|
594
|
|
|
|
yıllar sonra karşılaşan iki insan... |
|
595
|
|
596
|
|
|
|
Sevmek,
Çok özlemekmiş.
Sevmek,
Özel bir kalpte yer etmekmiş.
Sevmek,
Ayrı zamanlarda
Farklı yerlerde bile
Çok sevilenle olabilmekmiş.
Sevmek,
|
|
597
|
|
|
|
...camlara basmaktan korkarsın |
|
598
|
|
|
|
Yalnız Bir adamın,geride bıraktıgı o heycan dolu ve kalp sancılı aşkları anlatır. |
|
599
|
|
600
|
|
|
|
Gözlerin bana başka birisine dokunmuş gibi baktı... |
|
|
|