• ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm |
161
|
|
|
|
Dedi ki;
Kalbimin kulaðýmda attýðý demlerdi... Kulaðýmsa hep ayak seslerindeydi... O günler hep birbirine benzerdi. Yýllardan, aylardan ve günlerden neydi hatýrlamýyor olmam bu yüzden normaldir. Her sabah þakaklarýmda bir kýsrak bileklerinin gücünü denerdi. Ve gece þehrin tüm saatleri odama toplanýp geçmek bilmeyen zamaný çoðaltýrlardý. Yine de gözlerim uykuyu aramak için çok meþgul olurdu yakaza ürperiþlerde...
Çok yollar bekledim. Özledikçe ýrmaklar doðuran gözlerim hiç yorulmadý ufku gözlemekten. Bir iþaret, bir umuda muhtaç deðildim yollara teðellemek için kara kirpiklerimi. Sonuçta bir gözlediðim vardý ve geleceðinden emin olmasam da beklemek varlýðýný perçinliyordu içimde. Esmer bir selam beslerdi ufkumun ferini. Susmanýn kaçýþ olmadýðý tek eylemdi belki de beklemek o demde. Sustum ve bekledim. Güneþin doðuþunu bekledim. Nasibime batýþý yazýlmýþtý, bilemedim. Beklediðime deðmediðini kimseler söyleyemez yine de. Kalbime baðladýðým onca aðýrlýða ve içimde çýrpýnan sayýsýz geyik sancýsýna yine de deðdi. Yarýna kaç gün kaldýðýný bilerek uyandým bir sabah. Beklediðimden uzundu sadece. Ama gelecek olan geçmiþ gibi yazýlmýþtý bile deftere. |
|
162
|
|
|
|
belli bir süre geçtikten sonra beklemek yer edinir insanýn içinde ve hep bir bekleyiþ içinde olursun;neyi,nasýl ve niçin beklediðini bilmeden... |
|
163
|
|
|
|
Kýyýdan denize vuran ýþýltýlar denizin üzerinde özgürce dans ediyorlardý.Arada sýrada geçen kayýklarýn motor sesleri karanlýðýn o acýmasýz perdesini yýrtýyor olsalarda tekrar o sihirli ve acýmasýz ortam oluþuveriyordu. |
|
164
|
|
|
|
Özet: Ýlk görücü usulünde, birbirine aþýk olan iki sevgili baþbaþa kalabilecekleri bir ortaçað þatosunda akþam yemeði romantizmi yaþamaya cürret ederler. Üstelik neler yaþanacaðýný benim hayal gücüme býrakýrlar. Bak þu terbiyesizlere... Ama duuur. |
|
165
|
|
|
|
bazý öykülerin sonu yoktur. aþk nedir sorusunun cevabý içeride |
|
166
|
|
|
|
‘Toparlan..gidiyoruz..’ ‘Nereye..böyle aniden..’..’Boþver..þimdi sorularýn zamaný deðil Pi../Hemen hazýrlan gidiyoruz..’..’Ben nereye olduðunu söylemezsen asla þurdan þuraya adým atmam..’../’Ne demek b |
|
167
|
|
|
|
Sen sevdiðin birinin sesini unutmak nedir, bilir misin? Hayallerinde, rüyalarýnda bile bir daha onun sesini duyamamak... |
|
168
|
|
|
|
Kadýn artýk göz yaþlarýna hakim olamýyordu…
|
|
169
|
|
|
|
Ten rengi gül itiraz etti: "Hayýr yalan söylemiyorum. Evet benimde dikenlerim var, evet bende kendimi beðenirim, ama bu kibir sýnýrýna gelinceye kadardýr. Çünkü kibir þeytana aittir. O deðil midir ki Allah'ýn emrine karþý gelip, kibirinden dolayý insana secde etmeyen? Bu sayede kovulmadý mý huzurdan? Ben Allah'tan korkarým. Bir garip bülbül Allah aþkýyla yanar dururken, ilahi aþkýnýn bir tezahürü olarak, mecazi bir aþkla, þu üç günlük dünyada bir gece benim gönül sarayýmýn misafiri olmuþsa, onu sahipsiz, kimsesiz biri sanýp, aþaðýlamak mý lazýmdýr? Tanrý misafirine ikram gerekmez mi?"
Kan rengi gülün son bir itirazý vardý: "Peki seni sevdiðine nasýl emin olabiliyorsun? Denememiþsin ki onu hiç."
Ten rengi gülün yüzün aydýnlandý birden."Onun Allah' ý sevdiðine eminim. Beni sevdiðini söyledi, Allah'ýný seven yalan söylemez."
|
|
170
|
|
|
|
Boþ bir tarlanýn parselleniþi gibi bölündüm ve sonra temeller kazýlýp üstüme betondan binalar dikildi. Her bir bina kat ve kat üstüne kuruldu metrelerce yükselerek ve içlerine doluþtu insanlar yurt bilerek. O kadar saðlamdý ki yüreðimin depremlerle sarsýlýþlarýnda bile kýpýrdamadýlar yerlerinden. O kadar saðlamlardý ki duymadýlar, görmediler, bilmediler acýlar içerisinde evlerinin temelleri altýndaki göçükleri. |
|
171
|
|
|
|
Gözlerimi açýyorum. Sonra üzerimdeki çarþafý atýyorum, sonra kolumdaki hortumu hýzla çekip çýkarýyorum… Kalkmak istiyorum ama yok, yapamýyorum. Etrafýma bakýyorum. Birileri yemek yiyor. Ýçerisi sýcak, havasýz. Bu hastaneler neden hep ayný kokar. Bayýlacaðým þimdi diyorum kendime.
Güneþ içeride.
Güneþ doðmuþ demek.
Kýyametin kopmadýðý yetmiyormuþ gibi bir de güneþ mi doðmuþ?
Bu kadýn niye yemek yiyor ki?
Bu kadar insan niye dikildiler baþýma.
Kimseyi görmek istemiyorum gözlerimi kapatýyorum…
|
|
172
|
|
|
|
-Mevlevî uzatmýþ elini derviþin gönlüne. Derviþ uzatmýþ elini Mevlevî’nin gönlüne. Dinlemiþler bir süre birbirlerini. Sonra bakýþmýþlar…-
|
|
173
|
|
|
|
Münevver’in çiçeklerine su vermeliydi. Onlara “Münevver’in çiçekleri” diyordu; çünkü Münevver onlarý çok severdi, hepsi ile tek tek konuþurdu. 8-9 tane idiler, kala kala iki tane kalmýþtý. Münevver’in ardýndan birer birer solmuþtu diðerleri. Ne yapsa kâr etmedi. Sanki sýrayla intihar ediyor gibiydiler. Kurtarabildikleri iþte bu ikisiydi. |
|
174
|
|
|
|
Ask bana hep yalnizlikla geldi bu hayatta..Diger zamanlarda sadece tek basimaydim.. |
|
175
|
|
|
|
Hayatýn kendi halinde aktýðýný ve bizi pek de umursamadýðýný, kaderin mutlak var olduðunu; ancak kadere giden yolu seçmenin kendi tercihimiz olduðunu öðrendim… Geceleri bütün gerçekliði ile tanýdým; karanlýk ve soðuk olduðunu, kahpe pusulara ve ihanetlere gebe olduðunu öðrendim… |
|
176
|
|
177
|
|
|
|
Gerçekler soðuktu ve üþüyordu kadýnýn elleri. Saçlarýna dolanýrken sevda kokusu, terk edilmeyi öðreniyor mavi bulutlardan. Topraðýn ve sonbaharýn cesur kýzý oluyor “Eylül”… Yanýp tutuþurken hüzünler, adaklar adýyor çocuksu sevinçlere… Düþlerine yanaþýyor, hazana dalaþýyor gül yapraklarý. Gözlerinde bir damla yaþ olurken özlem; ”Ben Eylül’üm” der genç kadýn savrulan hýrçýn saçlarýyla zamanlarýn ötesinde. |
|
178
|
|
|
|
Akla teslim olmamýþ, aklý dýþlamamýþ bir sevgi… Rastlamadýðý ve rastlamadýðýn bir güven umudu.
Apaçýk, hesapsýz kitapsýz “Acaba?”lardan uzak sözler…
Konuþulmadan konuþmalar…
Bakmadan bakýþmalar…
Ýzinsiz izinler…
Sýnýrsýz sýnýrlar… Sýnýrlý sýnýrsýzlýklar…
Sevinçlerde ve acýlarda ikircimsiz buluþmalar…
|
|
179
|
|
|
|
insan hayatýnda önemli olan þimdilerdir ve ben bütün þimdilerimde seni seveceðim... |
|
180
|
|
|
|
"Þurama batan" diyor þair "þurama batan Özlem olmasaydý býçak derdim"... |
|