Sevgili Günlüğüm;

Nasılsın? Ben gene hiç iyi değilim. Benim torun bana bilgisayar alıverdiydi ya, işte o günden beri dadım duzum iyice gaçtı. Oturuyom bilgisayarın başına, haber oku bakalım haber oku bakalım. Okudukça içim gararıyo, afaganlar basıyo. Yani, ülkemizde yaşananlara aklım sırrım ermiyo. Ondan sonra da düşünmekten gece gözüme uyku girmiyo. Memet Amcan dersen, beni bilgisayar başında görünce gızıyo. Sana ne be adam, sana ne? Keyfimin kâhyası mısın? Senin gibi gündüz guşağındaki saçma sapan programları mı izleyim? Varsın keyfim gaçsın, varsın moralim bozulsun. Okuyum ki, yurdumuzda olup bitenlerden haberdar olayım.

Haber okudukça, eksik daşlar yerine bicik bicik oturuyo sevgili günlüğüm. Fotoğraf netleşiyo.Nereye doğru gittiğimiz gonusunda şüphem galmıyo. Yaşlı olduğuma bazen pek seviniyom. Daha kötü günlerimizi görmeden ölürüm nasıl olsa diye teselli bulmaya çalışıyom. Bu internet sayesinde her bi şeyden haberim oluyo.İnternete girip haber okumasaydım, Trabzonlu Bakan Bayraktar’ın “Kupayı almak için çok ince ayarlı bir çalışma yapıyoruz” açıklamasının ardından Trabzonspor hisselerinin 1 haftada % 40 yükseldiğinden haberim olmayacaktı.

19 Mayıs gutlamalarına garşı çıkan - şimdi moda bu ya- M.E.Bakanının bi zamanlar;
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu sırada ortaya atılan Cumhuriyet ilkesinin zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini görüyoruz. Cumhuriyet kavramının aslında artık bizim için çok fazla bir mânâ ifade etmediğini söylememiz de mümkündür. Türkiye'de Cumhuriyet ilkesinin yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerinin İslam ile bütünleşmesinin gerekli olduğu kanısını taşıyorum." dediğinden de haberim olmayacaktı. Hay senin dilini eşek arısı soksun.

Meclis'in 168 bin lira bedel garşılığı kiraladığı 56 adet lüks makam aracından da haberim olmayacaktı. Bu araçların kiralarının, benzinin ve şoför mayişlerinin halkın cebinden çıkacağından hiç haberim olmayacaktı. Bize, Fiyat arabaya binin diyen başbakan, bu lüks araçlara neden ses etmiyo? “Hanımın hısımı gelince oklavalar şıkır şıkır; beyin hısımı gelince, dişler şıkır şıkır.” meselesi yani. Ihhh!

Hani şu garagolda dayak yiyen gadın var ya, işte o gadın bana dert oldu sevgili günlüğüm Polislerin gadını dövdükleri sırada perdeyi gapatarak işkenceyi gizlemeye çalışan garakol amiri ifadesinde dayak olayını fark etmediğini söylemiş. Ayol tekme- tokat seslerini de mi duymadın? Hadi gözün kör diyelim, gulakların da mı sağır be adam? Dayakçı polisler için , “basit yaralama suçuna yardım”suçundan 3 aydan 9 aya kadar hapis cezası isteniyormuş. Dayak yiyen gadın ise 6,5 yıl hapis istemiyle yargılanıyormuş. Ihhh!

Başbakan Fransa’ya gafa dutuyordu ya, meğer hepsi göstermelikmiş. Neden mi? Fransa Senatosu'nun, inkâr yasasını gabul etmesinin ardından, en stratejik ihalelerden biri Fransız devlet şirketine verilmiş.Yaaaaa!

Okul tarafından düzenlenen Uludağ gezisinde, otobüste sigara içen öğrenciler otobüsten indirilip dağ başında bırakılmış. Çocukları sigaradan uzaklaştıralım derken, gurda guşa yem edecelermiş nerdeyse. Muhalif gazetecilerin içeri tıkılıp terörist muamelesi yapıldığı bir ülkede, sigara içen öğrencileri kışın dağ başında bırakmak, normal. Bir despotluk almış başını gidiyo her birimde. Başımızdakilerden örnek alıyorlar çünkü. “Ağaca çıkan keçinin, dala bakan oğlağı olur.” demiş atalarımız.

Medya nasıl gorkutuldu, biliyosun. Hiç bi gazetenin doğru dürüst haber yaptığı var mı? Hemen hemen hepsi, ikdidar yanlısı göstermek zorunda hissediyo kendisini. Galatasaray Başkanı Ünal Aysal bile "'20 milyon Galatasaray taraftarı AK Parti'ye oy verdi!" demiş. Bak bak bak! Aslında hak da verdim bi yandan. Başbakanı karşısına alsın da, kulübünün başını derde mi soksun?

ABD büyükelçisi “Türkiye’de gazetecilerin demir parmaklıklar ardında olmasını anlamıyorum.” demiş. Başbakan kendisine anlatsın. Ne diyordu başbakan: Onlar gazeteci değil, terör suçlusu. Cumhurbaşkanı da aynı fikirde.

İşte böyle sevgili günlüğüm. Dalga boyumuzu aşdı senin anlayacağın. Boğulduktan sonra, boyunu aşan dalga ha bi garış olmuş ha beş garış; hiç farketmez.