"Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, bugünkü yazısında yer alan "O sırada ezan okunuyor ve bu ucubeler, okunan ezanı susturmak için ıslık çalmaya başlıyor. Yuhalayanlar, küfredenler, çığlık atanlar ve düdük çalanlar ezan okunmaya devam ettikçe âdeta öfke nöbetleri geçiriyor" ifadelerini yazısından çıkardığını duyurdu. Açıklamasında Taksim'deki gösteride "ezanı susturmak için ıslık çalındığına dair haberlerin" gerçeği yansıtmadığını, protestocuların yolu kapatan polisi ıslıkladığının belirlendiğini vurgulayan Özışık, bugünkü yazısından ilgili bölümü çıkardığını aktardı ve ekledi: "Gerek hakkına girdiğim eylemcilerden, gerekse yanlış bilgi vererek yanılttığım okurlarımdan özür diliyorum."

Bakın bu ezan konusu ne kadar gündem tuttu... Neredeyse söylenen yalana kuşkuyla bakacak hele geldik. Adolf Hitlerin politika bakanı, bir yalanı sürekli söyleyip, söyleyen inanmaya başlarsa, çevrendeki insanların bir çoğu artık onu gerçek gibi algılamaya başlayacaklarını söylüyor. İşte bu ezan meselesi de tam da bu noktada... Süleyman Özışık ve Burak Doğan denen çukurun patronları emellerine tam da ulaşmak üzereler.

Ezan Islıklandı mı? Evet ıslıklandı. Eğer ezan, AKP'yse, yolsuzluklarsa, arsızlıklarsa, hak hukuk gözetilmeyen yönetimse, alçaklıklarıyla yönetimin kir kokan yanlarını kapatmak için yırttığı kıçını örtü yapan medyaysa, adam kayırmaksa, türlü suçlarla insanları tutuklayıp sonra da yanıldık demekse, muhalif olan herkesi vatan haini ilan etmekse, kendi başarısızlıklarını başkalarına iftirayla yamamaksa ezan, ıslıklandı ezan. Ama Muhammed'in Tanrı adına yaptığı çağrıysa, o ıslıklanmadı. Mağdurluk sınavını bu defa geçemeyeceksiniz sayın AKPliler.

Geçmişte salayı tekelleştirmeye çabaladınız, şimdi de ezan mı... Allah sizi ıslah etsin. Başka türlü düzelmeniz çok zor.

15 Mart 19
Gölcük