Ben bugün yaşıyorsam, yaşadığımın tek delili haksızlık karşısında haykırmaktır. Bunu yapmıyorsam eğer bir ölüden farkım yoktur. Ben yaşadığım sürece, hak ve adaletin zuhur etmediği ya da bir zümre için kullanıldığı her dönem ve herkes için başkaldırışım devam edecek.

Rahmetli Nazım Ustanın dediği gibi "Alçaklığın, hainliğin, ikiyüzlülüğün, puştluğun / kısacası cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde..." ben kendimi Müslüman olarak tanımladım.

Gel gör ki, ben ne zaman hak, adalet, insanlık, ahlak ve sevgi unsurlardan yoksun olanların karşısında konuşsam ya da yazsam, karşımdakiler beni ya solcu ya da komünist diye etiketlediler. Şunu anladım ki, Allah'ın istediklerini yapanlar solcular ve komünistler.

Benim dünya görüşüm hak, adalet, dürüstlük, insanlık, ahlakın olduğu ve en önemlisi de yalanın olmadığı bir dünya görüşü...

Benim için insanların hangi sıfatı kullandıklarının bir önemi yok ve hiçbir zaman da olmadı.

Haksızlığa boyun eğen, "Hakkın kulu sayılır mı?" Sahtekâr, düzenbaz, ahlaksız, çıkarcı, sevgiden yoksun ve yalancı Müslüman olmaktan Allah'a sığındım, Allah'a sığınırım.

24 Ocak 21
Gölcük