Deðiþim dýþýnda hiçbir þey sürekli deðildir. -Heraklitos |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Muhabbet esnasýnda rahmetli Sezai Karakoç’un daha önce bir þiiri üzerine yaptýðým okumamdan yola çýkarak o þiirin tümünü oluþturan sözcükleri deðil bazý sözcük öbeklerini þairin özellikle kullandýðýný söyleyince baþka bir arkadaþým Karakoç’un bir hayli uzun sayýlabilecek söz konusu þiirini, birkaç sözcük öbeðine indirgeyerek yorumlamanýn, tutarlý ya da saðlam bir okuma olamayacaðýný iddia etti haklý olarak… Elbette buna söylenecek sözlerim vardý.. Öncelikle belirtmek isterim: bir þiiri belirli bir kurama göre okumak, o kuramýn teorik kavramlarýna karþýlýk gelecek sözcüklerin ve sözcük öbeklerinin belirlenmesiyle mümkün olabilir. O sözcük öbeði de retorik ya da edebi araçlarý, metafor (istiare, eðretileme) ve metonimi (mecâz-ý mürsel) kullanarak saptanabilir. Örneðin, bir þiirde “toprak” ve “saban” sözcükleri geçiyorsa, bu sözcükler, birbirini tamamlayan sözcük birimleri olarak bir metonimik öbek oluþtururlar: (toprak, saban); veya bir þiirde “saban” ve “pulluk” sözcükleri geçiyorsa, bu sözcükler birbirini tamamlayan deðil, biribirinin yerine geçebilen sözcük birimleri olarak bir metaforik öbek oluþtururlar: (saban, pulluk). Bundan sonra yapýlacak olan, bu metaforik ya da metonimik öbekleri, hangi kuramdan yola çýkýlýyorsa, o kuram baðlamýnda anlamlandýrmak gerekir. Sözgelimi, þiiri Marksist bir kuram baðlamýnda okuyorsanýz, (toprak, saban) metonimik öbeðini, tek üretim aracýnýn toprak olduðu Prekapitalist toplumlara atýfta bulunan bir öbek olarak okumak gerekir. Yok eðer, Marksist kuram baðlamýnda deðil de, Freud’un Psikanaliz kuramýna göre okuyorsanýz, ayný metonimik öbeði cinsel iliþkiye atýfta bulunan bir öbek olarak okumak durumunda kalýrsýnýz. Benim görüþüm ise þöyle: Bir þiir hangi baðlamda okunursa okunsun, herhangi bir okumanýn “edebi” bir okuma olabilmesi için, metafor ve metonimi gibi retorik araçlarý kullanarak iþe baþlamakla mümkün olabilir. Bu anlamda Michalel Riffaterre’in “Semiotics of Poetry”de kullandýðý yöntemin, bütün kuramsal okumalar için referans olarak alýnmasý meramýmý daha iyi anlatacaktýr. Riffaterre, þiire özgü bir genel okuma modeli inþa ederken, “hipogram”lardan ve onlarýn bir alt grubu olarak betimleme öbekleri dediðimiz metafor ve metonimiden yola çýkýlmasýný önermiþtir. Bana göre bu yöntem, yukarýda da belirttiðim gibi, bütün kuramlar için bir genel okuma modeli olabilir… Konuyu toplayacak olursam: Riffaterre, þiirdeki sözcüklerin tümünü, “temsili iþaretler” olarak kavramsallaþtýrýr ve bu sözcüklerden ancak bir “hipogram” veya “betimleme öbeði” oluþturanlarýn, “þiirsel iþaretler”e dönüþebileceðini dile getirir. Yani Riffaterre’e göre, okuru þiirin matrisine götürecek argümanlar, ancak “þiirsel iþaretler”dir. Bunu bir örnekle açýklamak isterim. Ortaokul yýllarýmda Edebiyat hocamýz Almanya’dan Türkiye’ye gelmiþ ve okuduðum okulda gönüllü olarak derslerimize giriyordu. Kendisi Almanya’da yaþadýðý sürede Alman Ýçiþleri Bakanlýðý’nda gizli, þifreli metinleri deþifre iþinde çalýþtýðýný söylemiþti. Ben de kendisine nasýl metinler geliyor ve nasýl bunlarý çözüyordunuz hocam diye sorunca Erkan hocam: kendisine gönderilen metinleri farklý yerlerde delikleri olan bakýr bir levhayý metnin üzerine koyup o deliklerden görünen sözcükleri yan yana getirerek metnin þifresini çözdüðünü söylerdi… Bence bir þiirin varsa þifresi bu yolla da pekala çözülebilir. Çünkü bizi þiirin neyi anlatmak istediðine yani matrisine götürecek olan “þiirsel iþaretler”, bakýr levhanýn deliklerinden görünen o sözcükler gibidir. Yani o metnin, deliklerden görünmeyen kýsmý, týpký þiirde de olduðu gibi “betimleme öbekleri” dediðimiz metafor ve metonimilere, dolayýsýyla da “þiirsel iþaretler”e dönüþmemiþse “temsilî iþaretler” gibi, dolgu maddeleri olarak kalýrlar diye düþünüyorum. Bu baðlamda rahmetli Karakoç’un þiirini sözüm ona kuramsal baðlamda okurken bütün sözcükleri deðil de bazý sözcükleri deðerlendirmek gerektiðini dile getirmiþtim. Elbette bu bana göre bir deðerlendirme. Sizler katýlýrsýnýz katýlmazsýnýz size kalmýþ. Ama oradaki üç beþ kelimenin bile bakýldýðýnda insana çaðrýþtýrdýðý ve bir damar yakalattýðýný rahatlýkla söyleyebilirim… Bu sebeple bir þiirin gizli þifresini çözeceksem oturup o bakýr levhanýn deliklerinden görünen sözcüklere bakarým. Siz nasýl bakmak isterseniz öyle bakýn… Kalýn saðlýcakla.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Yûþa Irmak, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |