1 Eylül 2013 Karaþahin Otomotiv
     
     Ýlhan Murat son model spor arabasýyla galerinin bahçesine girip kazýk frenle durdu. Arabadan inip sinirle içeri girdi. Müdür Burhan Altun yanýnda genç bir kadýnla giriþteki bankonun önünde bekliyordu. Ýlhaný gören genç kadýn ayaða kalktý.
-Araba nerede?
-Arkada Ýlhan Bey. Askýda.
-Fotoðraflar?
     Müdür Burhan Altun bankonun üstündeki kaðýtlarý uzattý.
-Experi çaðýrdýnýz mý?
-Çaðýrdýk Ýlhan Bey.
     Ýlhan Murat elinde kaðýtlarla galerinin arkasýna geçti. Galerinin arkasýnda küçük bir oda vardý. Ýlhan elinde fener arabanýn altýný dikkatle kontrol etti. Arabayý askýdan indirdi, kaputu açtý. Ýnceledi. Bagajý açýp inceledi. En son güneþlikten ruhsatý alýp inceledi. Müdür Burhan Altun’la birlikte galeriden yanýna gelen genç kadýna gülerek baktý.
-Arabanýn sahibi nerede, niye gelmedi?
-Arabanýn sahibi benim ve buradayým Ýlhan.
     Ýlhan sinirlendi. Ruhsat fotokopisini kadýnýn burnuna doðru uzatýp baðýrdý.
-Senin adýn Ufuk mu kadýn?
     Genç kadýn cevap veremedi. Ýlhan yanlarýndaki müdüre baktý.
-Müdürüm avukatý arayýn. Bu kadýný ve araba sahibini dava edeceðiz.
-Ne demek istiyorsunuz siz?
-Diyorum ki bayan, bu araba benden aldýðýnýz araba deðil. Arabanýn parçalarýný deðiþtirdiðiniz için dolandýrýcýlýktan sizi mahkemeye vereceðim.
-Saçmalýyorsun!
-Ben saçmalamam kadýn! Araba konusunda asla saçmalamam.
     Ýþaret parmaðýný kadýnýn gözüne doðru uzattý. Sesi sertti.
-Siz, sen ve Ufuk beni salak mý zannediyorsunuz kadýn! Sattýðým bütün arabalarý en ince ayrýntýsýna kadar fotoðraflar, test sürüþünü yapar öyle satarým. Bu arabanýn kaskosunu yaptýrýrken expere fotoðraflattýrdým. Biraz sonra exper aracýn parçalarý deðiþtirilmiþ diye rapor verecek, bende sizi mahkemeye vereceðim. Anladýn mý?
     Genç kadýnýn þaþýrdý, gözleri yaþardý. Sesi titredi.
-Ama ama Ýlhan!
     Böylesi durumlarda Ýlhan Murat kimseye acýmazdý.
-Aðlama kadýn aðlama. Þimdi iþin doðrusun anlatýrsan tatlýlýkla halledebiliriz. Bir de Ýlhan Bey diyeceksin. Ailemin dýþýnda kimse Ýlhan diyemez. Konuþ seni dinliyorum.
-Ufuk, erkek arkadaþým Ýlhan Bey. Arabayý alýnca kutlayalým dedi. Otele gittik. Gece arabayý soymuþlar. Sabah Ufuk panikledi. Birilerini aradý. Gelenler çalýnan parçalarý deðiþtirdiler. Ufuk korktu, babasýna olanlarý anlatamadý. Arabayý bana verip size gönderdi. Özür dilerim. Çok özür dilerim.
-Madem araba soyuldu. Beni niye aramadýnýz haa.
-Bilmiyorum Ýlhan Bey. Ufuk…
-Þu Ufuk dediðini ara gelsin. Bir de ondan dinleyelim. Müdürüm bayaný aðýrlayýn. Ufuk gelince bana haber verin. Experi arayýn gelmesin. Servisten adam çaðýrýn. Arabayý toparlamak mümkün mü bakalým?
     Müdür yanýnda kadýnla selam verip içeri geçti. Ýlhan elinde kaðýtlarla ikinci kattaki bürosuna çýktý.










                         1 Eylül 2013

     Karaþahin Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Karaþahin Ýnþaat A.Þ Yönetim Kurulu baþkaný Ýbrahim Hakký Karaþahin Ýstanbul’da bulunduðu zamanlarda karýsýný mutlaka yemeðe çýkarýrdý. Bu gün de öyle olmuþtu. Bu sabah için kahvaltý için program yapmýþlardý. Arabayý Oylum kullanýyordu.
-Caným hayýrdýr?
-Dün Mahmut aradý caným. Akaryakýt’a idare binasý yapýlacakmýþ. Dayý, yengemle birlikte kahvaltý yapsak dedi.
-Mahmut kim Ýbrahim? Tanýyor muyum?
-Tanýmazsýn caným, Ali aðabeyimin yeðeni. Bana dayý der. Akaryakýt’ýn müdürü.
     Oylum Karaþahin’in merak ettiði baþka bir konu vardý.
-Yanýnda getirdiðin çocuklar kim Ýbrahim?
     Ýbrahim Hakký kararsýz Oylum’a baktý.
-Yakýn akrabalar Oylum. Yeðenlerim.
-Yeðen derken Ýbrahim? Ali aðabeyin deme sakýn.
     Ýbrahim Hakký güldü.
-Orhan’ýn çocuklarý Oylum.
-Orhan’ýn haberi var mý çocuklarý olduðundan Ýbrahim.
-Yok. Ali aðabeyimle ben biliyordum. Bir de sen. Ali aðabeyim yakýnda açýklayacak sanýrým.
-Orhan sana zarar vermesin Ýbrahim. Gizli iþ çeviriyorsun diye.
-Ali aðabeyime bir þey diyemez Oylum. Önceden haberi olsaydý zarar verebilirdi. Artýk veremez.
-Umarým dediðin gibi olur Ýbrahim.

     Ýbrahim Hakký ve Oylum Karaþahin Harun Saraylý’nýn sahibi olduðu Elit Otel’in lüks kahvaltý salonuna girdiklerinde Karaþahin Petrol-Akaryakýt Genel Müdürü Mahmut Karakurt onlarý bekliyordu.
     Mahmut Karakurt gelenleri görünce ceketini ilikleyip saygýyla ayaða kalktý. Ýbrahim Hakký’nýn elini öptü. Oylum elini öptürmedi. Böyle ritüellere alýþkýn deðildi. Oturdular. Garsonlar kahvaltý servisi açarken konuþmadýlar.
-Ýþler nasýl gidiyor Mahmut? Nasýlsýn?
-Ýyiyim dayý þükür. Ýþler bildiðin gibi. Nerelerdesin dayý görüþemiyoruz.
-Arabanýn üstünde þantiyeleri geziyorum Mahmut bildiðin gibi. Sen ne hayýr?
-Üç parça araziyi birleþtirdik dayý. Ýdare binasý yapma planýmýz var. Ali dayýmla görüþtüm. Ýbrahim dayýn inþaatý, Oylum yengen projeyi ayarlasýn halledelim dedi.
     Çantasýndan çýkardýðý dosyayý Oylum’a uzattý.
-950-1000 metre kare bir yer. Biraz küçük biraz da yamuk yenge.
     Oylum dosyayý üstünkörü inceledi.
-Problem deðil Mahmut. Kare, dikdörtgen, altý gen yamuk fark etmez. Önce tapu ve belediye iþlerini halledelim. Binayý çizmek problem deðil. Kafanda ne var?
-Ýstanbul’daki ve Anadolu’daki tüm istasyonlarý tek elden kontrol etmek istiyorum yenge. Holding’te kullandýðýmýz odalar yetmemeye baþladý. En az iki katlý, muhasebe ve operasyon odalarý olmalý. Ben prefabrik olabilir dedim ama Ali dayým saðlam bir inþaat olsun dedi.
     Ýbrahim Hakký ve Oylum Karaþahin gülüþtüler.
-Ali dayýn haklý Mahmut. Prefabrik bina yaptýrýrsan biz ne yiyeceðiz? Tamam Mahmut. Bir iki gün içinde arsaya bakarým. Arsanýn durumuna göre bir taslak hazýrlar sana bildiririm. Ali dayýnla da görüþmem lazým. Depo istiyorlar mý istemiyorlar mý sorarým.
-Ne deposu yenge?
-Ali dayýn yaptýrdýðý her binanýn altýna depo ister Mahmut. Holding þirketleri için. Peþin söyleyeyim ben binalarýmý çok odalý çizerim. Daha sonra projeyi bozup tadilat yapýlmasýndan nefret ederim. Kartýn var mý?
     Mahmut’un uzattýðý kartý ve dosyayý çantasýna koydu. Bu sýrada Mahmut kalktý.
-Size afiyet olsun dayý. Memnun oldum yenge.
-Kahvaltýný bitirseydin Mahmut.
-Ýþlerim var dayý. Ýlk müsait zamanda birlikte yemek yiyelim.
-Tamam Mahmut. Sana kolay gelsin.


1 Eylül 2013
Karaþahin Holding. Ali Abdullah Karaþahin’in Ofisi.

     Orhan Metin ve Helin odaya girdiler. Odada oturan yaþlý pos pýyýklý adamla tokalaþýp oturdular.
-Hoþ geldin aða. Hayýrdýr?
-Hayýr, Helin Haným, hayýr. Ortaklýk yaptýðýnýz aðalar hallerini konuþmak için beni gönderdiler.
     Helin Karaþahin bir anda her zaman ki þirretliðine büründü.
-Konuþacak ne var Haþim Aða? Aðalarýn hepsi paylarýna düþen 3’ er milyon dolarý aldýlar. Bizim kimseye borcumuz yok.
-Kimsenin para lafý ettiði yok Helin Haným. Mesele para meselesi deðil can meselesi.
-Haþim Aða! Biz kimseye can güvenliðini saðlama sözü vermedik.
-Söz vermediniz ama ortaklýðý siz kurdunuz.
-Olabilir. Ortaklýðý kurmak bizi böyle bir yükümlülük altýna mý sokuyor?
     Ortamýn gerildiðini fark eden Ali Abdullah müdahale etmek zorunda kaldý.
-Helin! Haþim Aða! Ýkinizde sakin olun. Kýrýcý olarak bir yere varamayýz. Bu iþi sakin sakin halledelim.
-Ýyi ama aðabey!
-Helin sakin dedim. Bu konuyu sakin sakin konuþup halledeceðiz.
     Helin sakinleþme niyetinde deðildi.
-Neyi sakin konuþacaðýz aðabey? Bunu paralarý alýrken düþünmeleri gerekmiyor muydu? Bu iþin riskli olduðunu bilmiyorlar mýydý? Bal gibi biliyorlardý. Bizler T.C’ye kafa tuttuk aðabey. T.C.’nin çok önemsediði adamlarý ortadan kaldýrdýk.
-Helin!
     Orhan Metin’in de söyleyecekleri vardý.
-Aðabey. Helin de Haþim Aða da haklý. Helin haklý çünkü biz bu iþin baþýnda deðiliz. Biz bize yapýlan bir teklifi aðalara ilettik. Herkes kabul ettiði için oluþan konsorsiyumun baþýna geçtik. Üzerimize düþen her þeyi eksiksiz yaptýk. Gönderilen parayý da herkese eþit olarak daðýttýk.
     Haþim Aða’nýn lafa girmesine izin vermedi.
-Bekle Haþim Aða! Lafým bitmedi. Haþim Aða da kendi açýsýndan haklý çünkü aðalar biz olduðumuz için bu iþe girdiler. Bu bakýmdan sorumluluk bize düþer. Ýnfazlarý kimin organize ettiðini biliyor muyuz?
-Hayýr bilmiyoruz.
     Haþim aða cevapladý soruyu.
-Biz de de bir bilgi yok
      Ali Abdullah açýklama yaptý.
-Büyük ihtimalle istihbarattan biri ama kim olduðunu öðrenemedim. Adamlarýmýzýn hiç birinden haber alamýyoruz. Ýkinci dalga operasyonundan sonra MÝT’ teki dosyalar kayboldu. Batýlý ortaklarýmýzýn teknik destekleri sayesinde devletin her kademesinde dinleme yapýlýyor ama dinlemelerden bir þey çýkmadý.
-Anladýðýn gibi aða, büyük ortak olarak biz elimizden geleni yaptýk. Yeni kimlikler ve istediðiniz adamlarýn yurt dýþýna transfer iþlerini yaptýk. Bizden baþka ne yapmamýzý istiyorsunuz?
-Orhan Bey aðalar çok fazla tedirginler. Evlerinde bile rahat uyuyamaz hale geldiler. Bir yýldýr on ailenin önemli fertleri infaz edildi. Katilleri ne devlet ne biz bulamýyoruz. Beni buraya bizi korumanýz için deðil ne yapacaðýmýzý konuþmam için gönderdiler. Ýnfazlarý durdurmamýz lazým. Buna mecburuz. Çok fazla adam kaybettik. Ýþin ucu nereye kadar gidecek bilmiyoruz.
     Ali Abdullah meramýný anlatma derdindeydi.
-Biz de bilmiyoruz aða. Yabancý ortaklarýmýz da bizi sýkýþtýrýyor. Aldýðýmýz ihale yarým kaldý biliyorsun.
      Orhan Metin aklýna geleni söyledi.
-Aðabey infazlarý kimin yaptýðýný buldum galiba. Ýki asker hala sað deðiller mi?
-Onu bende düþündüm Orhan. Askerler tetikçiliði yapýyor orasý kesin zaten, iyi de planlamayý kim yapýyor? Aðalar hakkýnda çok fazla bilgili biri var. Bildiklerini askerlere aktarýp gerekli desteði veriyor. Bizim onu bulmamýz lazým.
-Ýstihbarat’ tan mý þüpheleniyorsun?
-Tüm araþtýrmalarýmýz boþa çýktý Orhan. Ýstihbarattaki, ordudaki adamlarýmýz baþarýsýz oldular.
      Ali Abdullah bakýþlarýný Haþim Aða’ya çevirdi.
-Haþim Aða þu anda en zor durumda olan biziz. Bu iþi organize eden her kimse son hedefe yani bize yaklaþtý. Bu adam her kimse ortaklýðýn baþýnda bizim olduðumuzu biliyor. Yaptýðý her infazda bize bir mesaj verdi. Ortaklýktaki her aileden bir kiþi aldý. En son Yeþiltepeli’yi ortadan kaldýrdý. Aða’larý anlýyorum. Yeðenlerini, kardeþlerini kaybettiler. Ortaklýk deþifre olursa en çok biz zarar göreceðiz. Batýlý ortaklarýmýza 40 milyon dolar borçluyuz. Ýki asker hala sað. Bana sorarsan operasyon baþarýlý geçti. Devlet mesajý aldý. Örgüt rahatladý.
     Haþim Aða dinlerken onaylar gibi baþýný salladý. Ali Abdullah devam etti.
-Aðalara söyle saðlam dursunlar. Çenelerini sýký tutsunlar. Ortaklýktan devletin asla haberi olmamalý. Bu iþi halledeceðim. Batýlý ortaklarýmýzdan aðalara koruma istemeyi düþünüyordum ama öyle sanýyorum ki buna gerek kalmayacak.
-Bu kadar emin konuþma Abdullah Bey.
-Eminim Haþim Aða. Karþýmýzdaki adam þimdiye kadar isteseydi çok daha fazlasýný yapardý biliyorsun. Aklýma ne geliyor biliyor musun? Mele’lerin anlattýklarýndan hatýrlaman lazým; Peygamber Muhammed’in Medine’ye gideceðini duyan Mekke’liler her aþiretten bir kiþinin bulunduðu bir grupla peygamberi öldürmeyi planladýlar. Mekke’deki her aþiretten bir kiþiyi bu infaz timine almakla amaçlarý þuydu: Peygamberin kabilesi tüm aþiretleri karþýsýna alamayacaðý için intikam almaktan vaz geçecekti. Ortaklýðý kurarken biz de ayný mantýkla hareket ettik. Her aþiretten onar kiþiyle infaz timleri oluþturuldu. Devlet askerleri bizim ortadan kaldýrdýðýmýzý biliyorsa bile intikam almaktan vaz geçmek zorunda kaldý. Veya erteledi. Karþýmýzdaki adam tam olarak devlet adýna çalýþmýyor. Devlet için çalýþsaydý þimdiye kadar ortaya çýkar fiyatýný söylerdi. Ýnfazlarýn yapýlýþýna bakýnca infazcýlarýn asker olduðu gün gibi aþikâr. Gürültüsüz, profesyonel ve acýmasýz. Planlayýcý Mekkeli mantýðýyla çalýþýyor. Her aþiretten birer kiþiyi infaz ettirdi. Devlet toplamda 100-150 000 kiþiye ulaþan 10 aþireti karþýsýna alamaz. 10 aþirete örgütü ve Batýlý müttefiklerimizi ilave et. Devletin baþýndakiler böyle bir karar veremezler. Böyle bir kararý verebilecek Milliyetçiler ve Ulusalcýlar devletin baþýnda deðil. Karþýmýzdaki adam tek baþýna çalýþýyor. Arkasýnda resmi olarak devlet desteði yok. Adama bu yüzden ulaþamýyoruz. Ama ulaþacaðým merak etme. Ortaklarýmýn intikamýný alacaðým ondan. Ama… Acele etmeden beklesinler, paralarý yiyip keyiflerine baksýnlar. Aðalara selam söyle. Ýlk fýrsatta kahvelerini içmeye geleceðim.
…
     Haþim Aða olumlu veya olumsuz bir þey söylemedi.
-Ortaklarýmdan birinin devlete konuþtuðunu haber alýrsam konuþanýn sülalesini ortadan kaldýrýrým. Güvenlik iþini halledeceðim. Paniklemeyin sakýn. Sen de keyfine bak. Gitmeden tekrar konuþalým.
     Konuþma bitmiþti. Haþim Aða sessizce kalktý. Odadan çýktý. Helin rahatlayamamanýn sýkýntýsý içindeydi. Haþim Aða çýkar çýkmaz patladý.
-Bu adamlara niye bu kadar yüz veriyorsun aðabey?
-Yüz vermek deðil Helin.
-Adam kendisine bakmadan nasýl konuþuyor görmedin mi?
     Ali Abdullah lafý deðiþtirdi.
-Yeþiltepeli’nin infazýnýn basýnda yer almamasý çok iyi oldu Helin. Sýkýntý çýkmadý deðil mi?
-Çýkmadý aðabey. Medya þirketlerinin mali iþler müdürleriyle yaptýðým görüþmeler iþe yaradý. Marjinallerle görüþmedim, onlarýn ulaþacaklarý insan sayýsý az zaten. Lafý deðiþtirdiðinin farkýndayým aðabey. Bu adamlara niçin bu kadar yüz verdiðimizi sormuþtum.
-Aðalar kiþi olarak o kadar önemli deðil Helin. Sen bunlarý bilmezsin. Korkup paniklerlerse gidip devlet babalarýna ötüp bizi satmak için tereddüt etmezler. Tüm aðalar böyle deðilseler bile ortaklarýmýz böyle. Para için ortak olacaklarý seçtik biliyorsun. Ortaklarýmýz yýllardýr her suç iþlediklerinde salya sümük Ankara’ya gidip af dileyip affedilmeye alýþtýlar. Yalakalýklarýyla kimi yaktýklarýný düþünmezler bile. Operasyonlardaki rolümüz ortaya çýkarsa zararýmýzý telafi etmemiz mümkün olmayabilir. Her þey bir tarafa babamýn tepkisini düþünmek bile istemiyorum. Mösyö Alber ile görüþtün mü?
-Dün konuþtum aðabey. Ýngilizler sorun çýkarýyorlarmýþ. Kamara’dan birkaç kiþiyle görüþmüþ. Pek umut yok dedi. Loca’da tanýdýklarýyla görüþecek. Ýngilizleri bilirim. Hepsi birbirinden soðuk nevale. Operasyonun baþarýsýz olduðunu düþünüyorlar. Mösyö Alber’e bizden 40 milyon alacaklý olduklarýný söylemiþler. Ýki gün önce BND ile görüþmesi olumlu geçmiþ. Amerikalýlar 40 milyonun lafýný bile etmiyorlar. Ýstasyon þefi operasyonun sonuçlarýndan son derece memnun kaldýklarýný özellikle söyledi. CÝA medya üzerindeki nüfuzumuzdan özellikle de devlete verdiðimiz mesajdan çok memnun kalmýþ. Mösyö Alber son durumu bildirince Büyükelçiyle görüþeceðim. Faydasý olacaktýr. Bana sorarsan “korkulu rüya görmektense uyanýk kalmak iyidir” derim. Ýyi mantýk öyle deðil mi Orhan aðabey?
     Orhan Metin’in gözleri aðabeyindeydi.
-Kuzenleri aramamý ister misin aðabey? Amerikalýlar Ýngiliz ve Almanlarý ikna edebilirler.
-Biraz daha bekle Orhan. Son çare o. Bu iþi okyanus ötesine duyurmadan halledebilirsek daha iyi olur. Uzun Adam’ýn haberi olmamalý. Ne zaman ne yapacaðý belli olmuyor. Haberi olursa devletin tüm imkânlarýný kullanýr bizi bitirir. Adam Haim Nahum’un torunlarýný bile yýldýrdý. Bu saatten sonra Maliyecilerle uðraþamam.
-Aðabey çok merak ettiðim bir þey var.
-Nedir Helin?
-10 kardeþ olduðumuzdan emin misin?
-…
-…
     Soru karþýsýnda hem Ali Abdullah hem de Orhan Metin þaþýrdýlar. Yüz ifadelerini gören Helin kahkaha atmaya baþladý,
-Dedim ki aðabey, baþka kardeþlerimiz olmadýðýndan emin misin?
      Ali Abdullah soruya gülerek karþýlýk verdi.
-Bahsettiðimiz kiþi babam ise her þey mümkün Helin. Bunu niye babama sormuyorsun?
     Helin parmaklarýný koltuðun kenarýna vurdu.
-Allah korusun aðabey, bu mümkün deðil.
     Ali Abdullah’ýn düþünmek için zamana ihtiyacý vardý. Yeniden lafý deðiþtirdi.
-Helin bize içki ikram etmeyecek misin?
     Helin set altý buzdolabýndan çýkardýðý içkileri ikram etti.
-Bak Helin bu konuda mümkün olandan daha fazla sabýrlý olmak zorundayýz. Ýþ karýþýk. Dengeleri korumak lazým. Sen bilmezsin. Babam on beþ yaþýnda muavin olarak çalýþmaya baþlamýþ. Tam 50 yýl çalýþtý. Çalýþma hayatýnýn en önemli prensibi nedir biliyor musun? Paylaþmayý bilmeyen kazanamaz. Sana bir sýr vereyim mi? Babam bir holding tutarýnda hediye daðýtmýþtýr. 18 yaþýnda ehliyeti alýnca ilk iþi bir kamyon almak olmuþ. Yýl 1963. Öncesinde iki yýl kaçak çalýþmýþ. O günden bu güne kadar babam tanýþtýðý, bir þekilde ahbaplýk ettiði insanlarýn hepsinin isimlerini eþlerinin bazýlarýnýn çocuklarýnýn isimlerini telefonlarýný unutmamak için büyük bir deftere kayýt eder. Kurduðu arkadaþlýklar sayesinde bugün bu duruma geldik. Çok para kazandýk. Bire bin belki daha fazlasýný kazandýk. Babam dostlarý sayesinde 1980 öncesi karýþýk dönemi ve 12 Eylül ihtilalini doðru dürüst etkilenmeden atlattý. 1980 de 50 kamyonu hiç durmadan çalýþýyordu. Doðrusunu söylemek gerekirse sürümden kazandý. Ýþ yaparken saðcý solcu ayýrmadý. Hala babamýn oluþturduðu imajýn semeresini topluyoruz. Ýbrahim Hakký babamýn arsalarýna yaptýðý inþaatlardan milyonlar kazandý. Babam arsalarýn tamamýný arkadaþlarýnýn tavsiyesiyle zamanýnda kelepir fiyata almýþ. Babam Diyarbakýr’da çalýþmaya baþladýðýnda yakýt parasýna çok ev eþyasý taþýmýþ. Diyarbakýr’a gelen, giden bütün memurlarýn eþyalarýný düþük ücretle hep babam taþýmýþ. Babamýn yaþayarak geliþtirdiði farklý bir ticari zekâsý var Helin. Bu ticari zekâ bize hiç zarar ettirmedi. Babamýn bu prensibinin ne kadar gerçekçi olduðunu dört sene önce anladým. Yurt dýþýndan makine parçalarýný getirmeye baþladýðýmýzda babamýn eski dostlarýnýn yardýmý olmasaydý týrlar ülkeye giremezdi. Babam yýllarca birilerine hediyeler verdi. Bu hediyelerin ne kadar faydasýný gördüðümüzü anlatmak mümkün deðil. Yýllardýr karþýlýklý menfaate dayalý ortaklýklar kurduk. Hem bizim hem ortaklarýmýzýn menfaatlerine zarar vermemek için sabýrlý olmalý ve dengeleri korumalýyýz. Biraz önce bana sordun ya niye bu adamlara yüz veriyorsun diye iþte bu yüzden. Aðalarýn batýlý ortaklarýmýzla çok karýþýk iliþkileri var. Bu iliþkilerde aðýrlýklý taraf olana kadar aðalarý gözden çýkaramayýz. O güne kadar kaprislerine anlayýþ göstereceðiz ki zarara uðramayalým. Anladýn mý?
-Anlamadým aðabey ama sen bilirsin.
-Orhan, aðalara ikiþer koruma ayarla, gönder. Aðalarýn yanýnda gerekli tertibatý alsýnlar. Aðalarýn her hareketlerinden haberdar olmak istiyorum. Yan çizen olursa sessizce ortadan kaldýracaðýz. Örgütle temasa geç bizden haber alýr almaz istediðimiz adamlarýn infazlarýný kabul etsinler. Elimizdeki fazla silahlarý aðalara gönder. Helin bu akþam Mösyö Alber ile konuþ. En kýsa sürede geri gelmesini söyle. Ýngilizleri ikna etsin aldýðý parayý hak etsin. Bizde her ihtimale karþý 40 milyonu hazýrda bekletelim. Anlaþma olmazsa borcumuzu kapatýrýz. Hafta sonunda babamýn evindeyiz unutmayýn.
-Herkes gelecek mi?
-Elbette gelecekler Helin. Babam Geleneklerine ve kurallarýna çok baðlýdýr. 10 yýldýr aile toplantýlarýna çok önem veriyor. Karaþahin ailesinden kimsenin bu toplantýlarý reddetme veya katýlmama lüksü yok.
-Babam bu gün þirkete gelir mi?
-Cuma’ya kadar misafirleri var. Partilileri aðýrlayacak.
-Hangilerini?
-Merkez’in saðýndaki ve solundakiler. Orhan bugün ben de yarýn katýlacaðýz.
-Partileri mi paylaþtýnýz?
-Seçimleri kim kazanýrsa kazansýn her zaman kazanan biz olmalýyýz Helin. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
     Konuþmanýn bittiðini anlayan Helin ayaða kalktý.
-Benim iþlerim var. Sizi yalnýz býrakayým da rahat rahat konuþun.
     Helin çýkýnca Ali Abdullah telefonla sekreteri aradý.
-Randevum var mý? Randevudan önce haber ver. Telefon baðlama.
     Bakýþlarýný Orhan Metin’e çevirdi.
-Durum anlattýðýmdan daha ciddi Orhan.
-Canýný sýkma aðabey. Aðalarla ben ilgileneceðim. Çenesini tutamayanýn çenesini ben baðlarým.
-O da var elbette Orhan. Benim canýmý sýkan o deðil. Alber’in gazýyla bir iþe girdik. Ýþ büyük gelmeye baþladý sanki. Alber’den þüpheleniyorum. Batýlý ortaklarýmýzýn Alber’e olan güvenini sarsmak lazým.
-Onu hallederim aðabey merak etme. Alber’den niye þüphelendin?
-Benden habersiz görüþtüðü adamlar Orhan. Ne konuþtuklarýný bilmiyoruz. Tedirgin oldum.
-Kimlerle görüþmüþ aðabey, açýk konuþ.
      Ali Abdullah çekmeceden çýkardýðý fotoðraflarý Orhan Metin’e uzattý.
-Bu adamlar neyin peþindeler, öðrenmemiz lazým. Bizi farklý bir oyunun içine sokarlarsa hazýrlýksýz yakalanmayalým.
-Ýkinci fotoðraftakiler kimler?
-Parti yöneticisi, örgütün temsilcisi, KDP temsilcisi. Emniyetten biri de var.
-Fotoðrafta iki kiþi daha var.
-Biri BÝAD diðeri BÜSÝAD baþkan yardýmcýsý.
-Ben hallederim aðabey merak etme.
     Ali Abdullah sabahtan beri gergin sinirlerini daha fazla tutamadý. Kardeþine çýkýþtý.
-Hep hallederiz, hep hallederiz! Her þeyi hafife alýyorsun Orhan!
      Orhan Metin ayný ses tonuyla aðabeyine karþýlýk verdi.
-Ben hiçbir þeyi hafife almam aðabey. Sen beni diðerlerinden aþaðý görsen de ben hiçbir þeyi ve hiç kimseyi hafife almam.
-Ne saçmalýyorsun Orhan?
      Orhan Metin sinirli ayaða kalktý, pantolon cebinden çýkardýðý flash diski aðabeyine uzattý.
-Bak þuna da saçmalayýp saçmalamadýðýmý anla aðabey! Öðleye kadar odamda olacaðým.