"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Ziya Gökalp bir şiirinde şöyle diyor: “Güzel dil Türkçe bize Başka dil gece bize İstanbul konuşması En saf, en ince bize.” Bu dizelerde anlatılmak istenilen düşünceye, katılıyorum. Ama Mudurnu şivesi, bir Mudurnulu olarak, en az İstanbul şivesi kadar ince gelir bana. Çünkü annem bana ninnilerini Mudurnu şivesiyle söyledi; büyüklerim anılarını bu şiveyle anlattılar, öğütlerini bu şiveyle yaptılar. İşte o nedenle Mudurnu şivesi benim kulaklarımı okşar, ruhumu dinlendirir. İşte Mudurnu Halk Dilinde yerini bulan yöresel deyimler: A Ayrıksa olmak: Herkesten, alışılagelmiş şeylerden farklı olmak. ( Bu pasta ayrıksa bir şey oldu.) Avkırı olmak: Herkesten, herşeyden farklı olmak. Alışılagelmiş duruma ters düşmek.( Düğüne gitmemek çok avkırı olacak.) Aklını fıydırmak: Aklı başından gitmek, çok şaşırmak. ( Seni aniden karşımda görünce, aklımı fıydırıyordum.) Annacından bakmak: Karşısından bakmak.( Ben burada ölesiye çalışırken o, annacımdan bakıp duruyor.) Ağızlım yüzlüm: Doğru dürüst, istenilen şekilde.( Şöyle ağızlım yüzlüm yemek yiyenedim.) Avkırı soytarı: İstenilen şekilde olmayan, baştan savma yapılan iş. C Cığızlık yapmak: Oyunda mızıkçılık etmek. Cımbıldaklık etmek: Hafif meşrep kadın gibi davranmak. Canı acıklık etmek: Parasına veya bir eşyasına zarar geleceğinden korkmak.Cimri davranmak. Cicik deyip gitmek: Ziyaretine gittiği bir yerden, çok çabuk ayrılmak. (Biraz daha kalın. Cicik deyip gidiyorsunuz her zaman.) Cincombalak kılmak: Takla atmak. D Dil çırtmak: Güzel konuşmak için kendini zorlamak. Gülünç duruma düşmek. Diline virdetmek: Diline dolamak. Dingabak gitmek: Kafasının üstüne düşmek. Dikdek bakmak: Sert bakmak. Düşeyazmak: Düşmekten son anda kurtulmak. Düşme pozisyonuna girmek. E Elini ağzına çaldırmamak: Birini çok fazlasıyla meşgul etmek. Onun başka bir iş yapmasına engel olmak. ( Bu çocuk bugün, elimi ağzıma çaldırmadı; her işim yarım kaldı.) Eline dutlaştırmak: Birisinin eline, herhangi bir şeyi alelacele vermek. ( Tombala oynayan hamımlar, bir kartela da benim elime dutlaştırdılar.) Eşitmezden gelmek: Duymazdan gelmek. Erişli argaçlı gidip gelmek: İ ş yaparken, zamanını iyi kullanmak. Bir şey almaya giderken, oraya götürülmesi gereken şeyi beraberinde götürmek.Eli kolu dolu gidip, eli kolu dolu dönmek.Böylece zaman kazanmak. F Feni feni dönmek: Telâştan ne yapacağını bilememek.( Ayşe’ye yemeğe gittik; feni feni döndü.) Fehem etmek: Evhamlanmak. ( Deprem olacak diye fehem ediyorum, sabaha kadar uyuyamıyorum.) G Gücü kurumak: Çok bunalmak. ( Bilgisayarı kullanırken, pek gücüm kurudu. Bir türlü yapamıyorum.) Gömgök dargın olmak: Birisine temelli küsmek. ( Fatma bana gömgök dargın.) Gasiyan etmek: Kusmak Gıran gomak: Çok sinirlenip, bağırıp çağırmak.Herkesi sindirmek. Gözüne almak: Birine çok kin duymak.Sürekli o kişiyle uğraşmak. ( Ayşe beni gözüne almış bir defa; ne yapsam kızıyor.) Gıra gitmek : Gurbete gitmek. Gınamsıklık etmek: Bir konuda , gerekenden fazla titiz davranmak. ( Sen böyle gınamsıklık ettikçe, işin ter gidiyor.) Göynü bulanmak: Midesi bulanmak. Gımcıklanmak: Herhangi bir şeyi yapmaya karara verince, tez canlı davranmak, bir an önce girişimde bulunmak istemek. H Habar atmamak: Laf atmamak, birisiyle konuşmamak. Hey Allahına kalkmak: Birden bire çok sinirli davranışlar göstermek. Hapahap denk gelekalmak: Birisiyle aniden, hiç umulmadık yerde karşılaşmak. ( Pazar yerinde, Zeynep’le hapahap dengele kaldık.) Hatırından çıkmak: Unutmak. ( Ekmek alması hatırımdan çıkmış.) He şu başıma gelen: Bak sen şu olan işe.Şu başıma geleni gördün mü? Hoşaf olmak: Kırılmak, parçalanmak. ( Mehmet düşmüş, diz kapağı hoşaf olmuş.) Hamur yazmak: Yufka açmak. Hora geçmek: Makbule geçmek.( Arkadaşın bana yardım etti. Çok hora geçti.) Hora geçirmek: Yaptığını, istenilen, beklenilen şekilde yapmak. ( Ablam, yaptığı herşeyi hora geçirir.) Hava yelli olmak: Avare olmak, sorumsuz davranmak. Hışdınmamak : Hiç oralı olmamak. Hiyonk hiyonk etmek: Konuşulmaması, sessiz kalınması bir durumda; yanındakiyle alçak sesle konuşmak. Hartı hurtuna geçmek: Yaşlılık nedeniyle vücudun, bazı özelliklerini kaybetmesi. I Ingıraz gitmek: Hastalıktan bir türlü kurtulamamak. ( Bu çocuk ıngıraz gitti, büyüyemdi.) İ İçi bir kısım olmak: İç sıkıntısı duymak.( Şu çocuktan bir haber gelseydi ; içim bir kısım.) İçine guylaşmak: Sıkıntısı, üzüntüsü veya acısı içine oturmak. ( Bacaklarımın ağrısı içime guylaştı.) İçine dammak: Olacakları önceden hissetmek. ( Bunun böyle olacağı içime damdıydı zaten.) K Karnı yanmak: Birisi için çok üzülmek, içi yanmak. ( Savaşta ölenlere pek karnım yandı.) Karnı varmamak: Birinin zor duruma düşmesine gönlü razı olmamak. ( Kızıma ceza vereceğim ama, karnım varmıyor.) Karnı takılmak: Biri için endişe duymak, merak etmek. Karnı arkasına yapışmak: Kötü bir olay olacak diye, sürekli huzursuz olmak. ( Bizim oğlan eve dönmedi hâlâ ; karnım arkama yapışıp duru.) Karnı genişlemek: Sıkıntıdan, dertten kurtulmak. Karnını çekip durmak: Kötü bir olay olacak diye, sürekli huzursuz olmak. Karnı çürümek: Şüphelenmek.İ çine kurt düşmek. Kuyruk tutmak: Dedikodu etmek. Kıt görmek: Birisini veya herhangi bir şeyi, tam gözden kaybolmak üzereyken son anda görmek. Keleve gibi dönmek: Misafire çok hizmet etmek. Onların ayağında dönmek. Kepeksiz sağılmak: Başkasının yönetimi altına girmek. ( Bu adam da kepeksiz sağıyor beni.) Kürtün yığmak: Rüzgârın etkisiyle, yağan karın, bir tarafa yığılması. (Yola , kar kürtün yığmış.) L Lafı damzırmak: Kinayeli konuşmak. ( Amcam lâfı damzırır konuşurken.) Lâf gavutlamak: Kendisine söylenilen sözleri unutturmak için, ya da konuşulan konuyu unutturmak için, araya başka laflar sokmak. (Söylediklerim işine gelmeyince, laf gavutlamaya başladı.) M Müzmahal etmek: İyi bir durumu, iyi bir şeyi bozmak, berbat etmek. (Ayşe, kumaşı biçeyim derken müzmahal etmiş.) Mahna bulmak: Ayıplamak. N Nerem deyonuz?: Nereniz ağrıyor? O Okuyuculuk yapmak: Birisinin düğününe, mevludüne, davetlileri kapı kapı gezerek davet etmek. Ö Öğür olmak: O’nsuz yapamamak. ( İki kardeş hiç ayrılmıyorlar birbirlerinden, iyice öğür olmuşlar.) Öküz buzaladı: Hiç akla gelmeyen şey oldu. P Pangal yumak gitmek: İki kişinin yerde , sarmaş dolaş yuvarlanması, şakalaşması veya dövüş etmesi. Parıl parıl etmek: Soğuktan, heyecandan veya korkudan titremek. Pıyır pıyır giymek: Çok temiz, dikkatli giyinmek.Giyimine her zaman özen göstermek. T Türbesini tutuşturmak: Birisine çok büyük bir kötülük yapmak. Tevatir etmek: Abartmak. Y Yalın ayak çama çıkmak: Korkudan ya da telâşeden ne yapacağını bilememek. ( Hava öyle soğuk ki; adamı yalın ayak çama çıkartıyor.) Yapışaklık etmek: Titiz davranmak.İnce eleyip sık dokumak. Yalabık olmak: Kaygan olmak. ( Çamaşır suyundan ellerim yalabık oldu.) Yüzü yerde olmak: Alçak gönüllü olmak. Yere beraber olmak: Alçak gönüllü olmak. Yere kapaklanmak: Yüzünün üstüne düşmek. Yüreği kalkmak: Çok korkmak. ( Gece kapı çalınca, yüreğim kalktı.) Yürek gakgını olmak: Bir olayın etkisinde kalarak; sürekli herşeyden korkar duruma gelmek. ( Depremden beri yürek gakkını oldum.) Yıkıp yemirmek: Sinirlenip, her tarafı alt-üst etmek. Kırıp dökmek. Yalap deye gelmek: Bir şeyi hemencecik yapmak. Bir yere çarçabuk gidip gelmek. ( Ali’ye bir iş buyur; hemen yalap deye gelir.) Yemek vurmak: Ocağa, pişirmek üzere yemek koymak. Yangıştım yangıştım gitmek: 1- Beklenmedik bir durumla karşılaşınca, bulunduğu yeri terketmek zorunda kalmak.2- Yengeç gibi yan gitmek. Z Zıddına gitmek: Sinirine dokunmak, sinirlenmesine sebep olmak. ( Şu adam çok zıddıma gidiyor.) (DEVAMI GELECEK / Yöresel kelimeler )
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |