Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Tasımı başka çeşmelere tutmalı, Yüzümü / yüreğimi aydınlatan ırmaklarda yıkamalıydım. Yalnızlığımla sarmaş dolaş uyuduğum gecelerde Yokluğun / cam kırığı olup / acıtmamalıydı canımı. Sadakati silkeleyip dallarımdan Sabaha / başka koyunlarda uyanmalıydım. Seni unutmalıydım. Derinliklerinde kaybolduğum Fırtınaları kanatlarımı kıran bir hayal aleminde Sana doğru uçma çabamdan kurtulmalı, Uğrunda / kolumu - kanadımı kırmamalıydım.... Uçmalıydım / inecek durakları olan başka semalarda, Saçlarımı okşayacak rüzgârlar, Konacak bir gül dalı, Yaramı saracak bir el, Barınacak bir yuva bulmalıydım. Seni unutmalıydım. Kıyısı olmayan denizlerde Boşuna / sana doğru kulaç atmakla geçti bir ömür. Yelken açmalıydım başka denizlere, Sahilinde bekleyen bir yabancı olurdu belki, Sıcak bir balıkçı kulübesi Ya da vefalı bir dost. Başımı göğsüne dayayıp / ağlayacak Birini bulmalıydım, Seni unutmalıydım. Akmayan bir çeşmeye Avuç açmamayı öğrenmeliydim / bunca zamandır. Dikmeye çalışmamalıydım toprağıma İklimime yabancı bir çiçeği, Boşuna su / boşuna sevgi vermemeliydim. Kendi dilimi bilmez Hemşehrimi tanımaz bir haldeyim şimdi Doğduğum bu şehirde. Bütün sokakları sensizliğe çıkıyor, Evleri / bir dev gibi çöküyor gözlerime / şehrin. Yorgun ayaklarımı alıp bu şehirden Başka yollara vurmalıydım. Seni unutmalıydım. Yaprakları başka yüzleri gölgeleyen, Ve yabancı rüzgârlarla oynaşan, Çiçeklerine uzanamadığım Bir ağacın gövdesine dayanmak neye yarar? Dönmeyeni beklemenin anlamı ne? Teli kopuk bir kemanın Doğru ses vermeyeceğini bile bile, Kanatırcasına parmaklarımı Tellerinde gezinmek neyime benim? Oysa / söylemeliydim başka türküler Başka çalgılar eşliğinde, Yeni türküler yakmalıydım. Seni unutmalıydım. Düşmemeliydim Kapısında kendim nöbet tuttuğum zindanlara. Özleminin derin uçurumlarında Kaybolmamalıydım. Çoktan sönmeliydi içimde Ellerimle yaktığım ateşlerim, Yağmurlar yağdırmalıydım gökyüzünden, Kaynayan volkanlarımı durdurmalıydım. Seni unutmalıydım. İşte o zaman Taşıyamayacağım ağırlıklar olmayacaktı omuzlarımda. Koca şehir yutmayacaktı beni / her sokakta. Gözlerim yollarda kalmayacaktı Kulaklarım kapıda.... Ayaklarımın altından kayıp gitmeyecekti Denizde bir ada... Hadi bırak hepsini Çek hepsine bir kalem! Keşke İhanetini yaşamadan, Yokluğuna / Böylesine arsız bir sabırla dayanmaya alışmadan Ve / sensiz / üç kere on yıl saymadan önce Sana tutulmamalıydım. Ama heyhat! Yapamadım. Ne seni sevmemeyi Ne de seni unutmayı Başaramadım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |