Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Son günlerde bilgisayarýn baþýnda fazladan, aþýrý zaman geçirdim. Ayaða kalktýðýmda terleme, çarpýntý, nefes darlýðý gibi sorunlar yaþamaya baþladým. Genelde bu tip sorunlar yaþlý insanlarda kendisini gösterirmiþ. Ben kýrk üç yaþýnda olduðumdan belki, fazla da yaþlý olmadýðýmý düþünüyordum. Bir dostum bana derhal doktora gitmemi tavsiye etti. Erken teþhis çok önemlidir, diyordu dostum. Yoksa eþek cennetinin fazla uzak olmadýðýný hemen birkaç adým mesafede olduðunu da belirtti. Hayatýmda hiçbir zaman korkak bir insan olmadým. Ama orta yaþ seviyesi beni maalesef korkutmuþtu. Ben kesinlikle eþek cennetine gitmek istemiyordum. Hedeflerim, ideallerim vardý. Amatör olarak yapmýþ olduðum internet yazarlýðýnda çýtayý yükseltmek, profesyonel yazar olmak, kitap bastýrmak, sonra kitaplarýmý senaryolaþtýrmak, Orhan Kemal Ödülünü almak, ün, unvan sahibi olmak istiyordum. Sizce çok þeyler mi istemiþtim? Ben açýk sözlü amatör bir yazarým. Bir hayalim vardý. Bu da buydu iþte. Üç günlük dünyaya sýðmayacak hayaller. Dostum beni gerçekten çok korkutmuþtu. Üç günlük dünyanýn üçüncü günündeydim. Süratli bir þekilde doktora koþtum; hem de hiç arkama bakmadan. Röntgenler, tahliller, falan filan hiç birþey çýkmadý. Uzman doktor bu durum karþýsýnda uzmanlýðýndan utanmýþtý. Þöyle demiþti : "Yahu inanýlmaz bir þey. Sende bir ton arýza var ama görünürde hiçbir þey yok. Seni hemen psikiyatriste sevk ediyorum. " diyordu. Ben bu durumu kabullenemedim hemen haykýrdým: "Hayýr doktor bey, ben deli deðilim, inanýn deðilim. Bu hususta size birçok þahit gösterebilirim. Semtin en efendi insanýyým. Ýnanmýyorsanýz gelin bizim semtte beni herkese sorun."dedim. Konuþmamý dinleyen doktor, bu arada gözlüðünü siliyordu ki, gözlüðün çerçevesini kýrdý. Sinirlenmiþ olacakki baðýrarak hemþireyi çaðýrdý ve benim üst kattaki psikiyatriste çýkartýlmamý istedi. Mecburen hemþire ile odadan çýktým. Hemþire pamuk ellerini zorla koluma soktu: "Þenol bey rica ederim lütfen gelin, doktor beyi kýzdýrmayýn, yoksa sizi polis zoru ile mevcutlu götürürler. Bakýrköyü bilirsiniz, Yeþilköyü de bilirsiniz, týmarhaneyi de çok iyi bilirsiniz. Þu anda sizin gibi binlercesi orada yatýyor. Lütfen zorluk çýkarmayýn, gelin benimle." dedi. Geldiðime geleceðime bin piþman olmuþtum. Kaçacaktým ama kaçma þansýmýn sýfýr olduðunu da biliyordum. Tc numaram, adresim, hemen hepsi kayýtlýydý. Hemþirenin þefkatli kollarý eþliðinde üst kattaki psikiyatriste çýktýk. Bir adam sýra bekliyordu. Ýkinci sýraya ben yerleþtim. Psikiyatristte sýra beklemek gerçekten korkunçtu. Ýnsanlar birbirlerine þüphe ve korku içinde bakýyordu. Adamla birkaç kez göz göze geldik. Adamýn gözleri çok tuhaftý. Bir yere bakýyor, bir tavana bakýyor, sonra aniden bana bakýyordu. Yandým diye düþünüyordum. Ya deli olduðum ortaya çýkarsa ne olurdu acaba. Ehliyet iptal, mirastan feragat, yasal iþlem yok, bir tane vasi seç, önümde bir çok seçenek sýralanýyordu. Kýsacasý büyük bir belanýn içinde olduðumu düþündüm. Ýçimdeki sýkýntýyý atmak için laf olsun, torba dolsun dercesine sýra bekleyen adama sorum: "Ben koç burcundaným ya siz beyefendi?" Yere bakan adam, birden bana döndü. "Ben mi? Ben eþek burcundaným."dedi, sonra tekrar yere baktý. Þok geçirmiþtim, ne diyeceðimi þaþýrmýþtým. "Ama beyefendi böyle bir burç yok zannediyorum, yoksa hani þu Çin burçlarýndan birisi mi bu? diye sordum. Adam tekrar kýzgýnlýkla bana baktý. "Ne diyon ulan sen, bu burç Türk burcu...Doðduðum günden beri beri çalýþmaktan helak oldum bittim, süründüm.Sýrtýma sayýsýz semerler vuruldu, artýk bunaldým, dayanamýyorum. Artýk semer istemiyorum. Semer istemiyorum, ben semer istemiyorum!" diye baðýrmaya baþladý. Panikle ayaða fýrladým. Bir iki hasta bakýcý ve hemþire adamýn baþýnda toplandý. Onu sakinleþtirmeye çalýþýrlarken hemþire bana sordu: "Þenol bey bu adama ne dediniz lütfen söyleyin." Ben telaþ içersinde, panik halinde cevap verdim: "Sayýn hemþire haným, sadece burcunu sormuþtum, ekmek kuran çarpsýn baþka bir þey demedim. Herkes adamla uðraþýrken onun sýrasýný bana verdiler ve odaya girdim. Tansiyonum bir anda yükselmiþti. Psikiyatrist doktoru görünce biraz rahatladým. Orta yaþlarda olan doktor kýsa bir süre bana baktý ve oturmamý iþaret etti. Sanki gelmemden hiç hoþlanmamýþtý. Yüzü çok soðuk ve donuktu. "Ne iþ hee?" diye sorduðunda, aðzýmdaki kelimeler korkudan olacak titreyerek çýkmýþtý: "Doktor bey, ben amatör olarak internet yazarlýðý yapýyorum. Boþ zamanlarýmda ise taksi þoförlüðü, kahvehanelerde garsonluk yaparým. Çeþitli alanlarda kýsa öyküler, denemeler, bilimsel eserler yazýyorum" dediðimde birden lafýmý kesti... Doktor öfkeyle kýzardý, bozardý ve bana sertçe konuþtu: "Kardeþim bana hayatýný anlatma, bana ne senin hayatýndan, ne iþ yaptýðýndan, ne yazdýðýndan sorunun ne bana onu anlat.Bir an önce çabuk anlat, hadi anlat." Ýyice þaþýrdým. Neler oluyordu? Bu kez bir sanýk gibi, poliste ifade verir gibi hýzlý bir þekilde anlattým. "Efendim aslýnda hiçbir þeyim yok. Amatör yazarým demiþtim ya, ne zaman bilgisayarýn baþýna geçsem çarpýntý, terleme, nefes darlýðý baþlýyor. Üyesi olduðum sitelerde her gün yazýlarýmý okuyorum, yorumlara bakýyorum. Ýþte ne oluyorsa o anda oluyor. "dedim. Doktor kalemi ile oynarken diþlerini gýcýrdatýyordu. "Hangi sitelerde yazýyorsun?" diye sordu. Hemen vevapladým. "Efendim bazý sitelerde, ve malumunuz sitelerde." Doktor hemen klavyenin tuþlarýna bastý ve iki siteye de girip öykülerimi ve yapýlan yorumlarý okumaya baþladý. Þaþkýnlýðýmýn derecesi gittikçe artýyordu. Hiç konuþmadan yaklaþýk bir saate yakýn süre ekrandan bakýþlarýný ayýrmadý. Sonra bilgisayarý kapatýp koltuðunda yaylanmaya baþladý ve birkaç kez öksürdükten sonra hým, hým yaptýktan sonrada konuþtu. "Bak kardeþim, senin sorunun psikolojik. Kendi kendini hasta ediyorsun. Yazdýðýn öyküleri, yazýlarý hiç kimse anlamýyor, yapýlan yorumlar bunu gösteriyor. Üstelik az yorum yapýlýnca kendini suçluyor, için için kendini yiyip bitiriyorsun. Senin öykülere biraz fazla yorum yapýlmasý þart. Ancak bu þekilde rahatlar, mutlu olursun. Baþka da bir þeyin yok. Ya da bu yazar ayaklarýný býrakman lazým. Yoksa sorunun çýð gibi büyüyebilir. Kendini boþ yere harap etme. Tamam mý hadi güle güle." dedi. Bir þeyim olmadýðý için çok mutlu olmuþtum ama doktorun teþhisi beni endiþelendirdi. "Doktor bey ilaç falan yazmayacak mýsýnýz?" diye sorduðumda doktor ayaða kalktý. "Kardeþim senin ilacýn sadece yorum, bu da eczane de satýlmýyor, site de arkadaþlarýn varsa onlardan rica et sana bol bol yorum yapsýnlar. Tamam mý hadi ilerle iþimiz gücümüz var." diyerek beni dýþarý çýkardý. Ýþte sevgili dostlar, sizlere baþýma gelenleri ve sýkýntýlarýmý izah etmeye çalýþtým. Yardýmýnýzý talep ediyorum, lütfen sesimi duyun.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © þenol durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |