"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Ne vakıttır sana iki çift lâf edemedim. Nasılsın, iyi min ? Beni soracak olursan, dalından düşmüş armıt gibiyim. Gelen çiyniyo, giden çiyniyo. Hökümet dersen çamaşır tokacı gibi yerden yere vuruyo. Kirimizi arıdıyomuş gibi göründüğüne bakma; dikişlerimiz sökülüyo, ipliklerimiz epriyo tokaçlanırken. Çekmecenin bi köşesine sıkışmış eski dost adresi gibiyiz sevgili günlüğüm. Nepiyon deyen yok, halin nasıl deyen yok. Bayramlar geldi geçti, yılbaşılar geldi geçti; hiç kimse halimizi hatırımızı sormadı. Birileri bizi hatırlasın, derdimizi dinlesin diye ille de tekel işçileri gibi havuza mı girem? Memet Amca’nı soracak olursan, annadıverim. Bugünlerde pek sinirli .Yılbaşından önce gandırmışlar onu. Mayişlere immana(çok) zam gelecek, emekliler en az 700 lire alacak deye gulağına sokmuşlar . Bizim safcığım da inanmış. Saçı, sakalı ağarmış emme(ama) adamda akıl yok. Hele hele bi de başbakan açıklayacak zammı dediler ya, bi sevindi bi sevindi. Gosgoca başbakan açıklayacağına göre, duyduğum haber doğru menemme(galiba), mayişim 700- 800’e çıkacak deye sırıdıp duruyordu, gününü gördü. Meğer topu temeli 60 lireymiş zammın. Zam oranını televizyonda dinleyince önce şaşırdı, sonra bi delilendi bi delilendi. Siyasilere verdi, veriştirdi. Sanki onu duyuyorlarmış gibi, bağırıp duruyo avaz avaz. Bi daha bunlara oy verirsem, Allah beni nasıl bilirse öyle etsin dedi. Zaten seçime gadar açlıktan ölürüz, oy moy gullanmaya lüzum galmaz dedim. Sen gene de meraklanma, senin yerine oy verenler olur dedim. Mayişler, enflasyona ne kadar çok yenilirse, onlar o gadar başarılı olurlar, o kadar çok oy alırlar dedim. Sus sus, senin aklın ermez deyo bana. Nuçun ermeyecekmiş ? Millet pahalılıktan ne gadar bunalırsa, seçim rüsveti olarak dağıtılan- dağıtılacak paketlerin değeri o kadar artar. Karnı tok insan, yardım paketine sevinir mi? Tok vatandaşa seçim rüşveti söker mi ? Vatandaşı aç bırakacaksın ki, verilen bir yardım paketi bir değil beş oy getirsin dedim. Beni dinleyince, asılmış yüzü ütülenmiş çamaşır gibi düzeldi sevgili günlüğüm. Sen ettiyarladıkça mı akıllanıyon, yoksa Nihat Genç’i dinleye dinleye mi bu hale geldin bilmiyom dedi. Aha da buraya yazıyom sevgili günlüğüm. Millet ne kadar aç, AKP’ YE O KADAR ÇOK OY. Karnı tok kediye ciğer bile versen, yüzüne bakmaz. Emme(ama) garnı aç kedi, guru ekmeğe koşar gelir. Bi daha versin deye gelir bi de bacaklarına sürünür.Peşin sıra gezer durur. Sevgili günlüğüm! Bi derdin ta(daha) var. Suikast haberlerini dinleye dinleye bizim herifin pisikolocisi bozuldu. Herif evdeki kediden, cama gonan sinekten bile şüpheleniyo.Geçen yan gomşumuz hevla getirmiş; ne kendi yidi, bana yidirdi. Belki bizi zehirlemek istiyorlardır, sakın yeme dedi. Sus be, iftira atma kadına dedim. Seni, beni öldürüp de ne yapacaklar ? İkimiz de farzet ki tahtadan birer çuvaldızız; ne kaybeleden üzülür, ne bulan sevinir dedim. Çocuklar dersen, hiç arayıp sordukları yok. Ne bi mektup yazarlar, ne telefon ederler. İnsan ana bubasına Kurban Bayramına bırak gelmeyi, bi topal keçi bari gönderir, kesip yesinler diye. Senin anlayacağın sevgili günlüğüm, ne çoluk- çocuk arayıp soruyo, ne başkaları. Ölüp gitsek, kimsenin haberi olmayacak. Meğer meğer bir seçim olursa, belki oy istemeye gelirler. Bi de diyom ki; gapıyı açan olmayınca, verilen emekli zamlarıyla bizi Ganarya Adaları’na tatile gitti zannederler bu - ne desem bilmem k i- gafasızlar. Sevgili günlüğüm, amcanla beraber recime girdik. Pirinci taneynen pişiriyoz. Çayı, dikiş yüzüğünnen içiyoz. Ekmeği dilimle satsalar daha çok tasarruf edecez. Ekmeği ciğara kâhadı gibi incecik incecik dilimleyip, öyle yiyoz. Ekmek diliminin bi tarafından baksan, öbür tarafı görürüsün. Allah seni inandırsın, tül perde gibi incecik. Zayıflamak uçun değil, parasız galmamak uçun, torba dakıp dilenmemek uçun böne yapıyoz. Pulislerin düştüğü durumdan ders aldık sevgili günlüğüm. Pulislerin gazsız galdığı gibi, biz de parasız galmayam dedik . Pulisler her önlerine gelene sıkdılar gazı sıkdılar gazı, sonunda gazsız galmışlar. Eeee ! Bol bol sıkarsan, bel bel bakarsın sonunda. Sevgili günlüğüm, artık uykum geldi. Yatıp uyuyum en iyisi. Bu dünya, uyanık galmayınan çekilecek gibi değil. En iyisi ölmek be sevgili günlüğüm. Ölegalırsam, hakkını helâl et. Öpüyom, olmayan gözlerinden. Fatma Ninen
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |