Yaşadığımız ve artık alıştığımız garip olaylara- haberlere devam edelim:

Bülent Arınç şöyle buyurdu: Biz bin yıldan beri kardeşsek bu Müslümanlıktandır. Laiklikten değildir. Biz Kelime-i Tevhit için yaşıyoruz.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ÖSYM Başkanı Ali Demir ile ilgili, “Süreçten ben de rahatsızım ama dere geçerken at değiştirilmez.“ dedi. Bu ifadenin açılımı şöyle bence: " YGS'de yaşanan rezilliklerin, binlerce öğrencinin mağduriyetinin farkındayım ama; seçim öncesi olduğu için susmam gerek. Yoksa, malum parti oy kaybedebilir."

İstanbul Üniversitesi ’ nde gerçekleştirilen Uluslararası Anayasa Kongresi ’ni protesto etmek için okul dışında basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere okul içinde müdahale eden polis, üniversite koridorunda biber gazı sıktı. Astım hastası olan bir kız öğrenci, biber gazının etkisiyle fenalaşınca arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı.

Gazı tüketince polisin imdadına Başbakanlık yetişti. Örtülü ödenekten 2.3 milyon lira aktarıldı. (Yıllarca öğretmenlik yaptım. Ödenek olmadığı için, okulun kırtasiye masaraflarını cebimden karşıladım. Polisten bize sıra gelmedi demek ki.)

Makam odasında telefon dinlemelere karşı jammer kullanan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Osman Kaçmaz,Telsiz Kanununa muhalefetten yargılanacak. ( Eve hırsız girmesini önlemek için kapı kilitlemek de suç mu acaba ? )

Soğuk algınlığı nedeniyle 19 Mayıs Stadyumu’ nda düzenlenen törene katılmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aynı gün Siirt' te mitinge katıldı. ( “ Deve kuşu uçmaya gelince, ayağını; yük taşımaya gelince, kanadını gösterirmiş.” )

Türkiye ’nin ne kadar adaletsiz bir ülke olduğunu artık dünya alem anladı. Almanya’ da Deniz Feneri soruşturmasının başındaki hakim, - Dava açsak da Türkiye Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’ ı bize vermez.- diye düşündüklerini, bu yüzden davayı hiç açmayabileceklerini söyledi.

Fatih ve Eyüp belediyesinin muhafazakâr aile danışmanı Sibel Üresin'den şok açıklama: Zengin, kariyerli, parası olan ve cinsel gücü fazla olan erkek çokeşliliği seçebiliyor. Erkek, daha cilveli, daha çok gülen, cinsel anlamda kendisini mutlu eden kadına koşuyor. Erkek olsam, çokeşli olurdum.( İster istemez aklıma geldi: Benim dört erkekle evlenme hakkım neden yok ? Hakkımı kullanırım- kullanmam; o benim tercihim. Ayrıca, cennette de huri melekler verilecekmiş erkeklere. Biz kadınlar da, öbür dünyada eşimiz eğer bizi lütfedip de isterse, o zaman görebilecekmişiz, hayat arkadaşımızı. Acaba ben, eşimi görmek isteyecekmiyim bakalım. Kadına neden sorulmuyor ?)

Devam etmiş Üresin: Erkek, bir başkasıyla imam nikâhı yapacağı zaman karısından izin almak zorunda değil. 4. kadına kadar imam nikâhıyla evlenebilir. Çokeşlilik dinimizde var. Herkes yapamaz ama yapana ‘ Niye yaptın? ’ diyemezsiniz, şirke girer. Kuran’ da var. Erkek olsam, çokeşli olurdum.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından 17.'si düzenlenen Bahar Şenlikleri' ne katılarak sergi açılışında bulunan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan' ın, müstehcen bulduğu göğsü açık kadın heykeli kırıldı. ( Kazara kırılmış olabileceği, aklımın ucundan bile geçmiyor.)

YÖK Genel Kurulu, YGS’ deki şifreli kitapçık iddiaları için savcılığın haklarında soruşturma izni istediği bürokratlar hakkında karar vereceği ileri sürülürken, YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan gündemlerinde böyle bir konu olmadığını açıkladı. ( Deniz Feneri’ nden başka, ” dokunan cıs olur ” diyebileceğimiz bir davamız daha oldu.)

İsmini vermediği bir gazeteci üzerinden YGS skandalını haber yapan basını ( Daha doğrusu Abbas Güçlü’ yü) tehdit eden Erdoğan, “ Bunu kimlerin sürüklediğini biliyorsunuz. Bana isim verdirmeyin. Gelecekte bedelini çok ağır ödeyecekler tabii ! ” dedi.

Sevgili okuyucu ! Yukarıda yazdığım yaşadığımız ve alıştığımız olaylar size normal geliyorsa, beni hiç suçlamayınız. Sorun bende değil, - kusura bakmayın ama- , sorun sizde. Siz alıştınız diye ben de alışmak zorunda değilim.