Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide diğer insanı istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
Şöyle düşünelim; bir toplulukta bir soru sorulduğunda topluluktaki hemen hemen herkes aynı yönde düşünüyorsa özgürlük adına bir problem var demektir. Aklın yolu birdir özgürlük alanları için geçerli değildir. Yaratıcılık ölmektedir ve esasen yaratıcılıktan anlaşılan da sonucu karlı biten teknik buluşlardır. Bu anlayışımı destekleyecek çok güzel bir tespiti Eyüp Can’ın 14 Şubat 2010 günü Hürriyet gazetesinde yayınlanan “Evinizin Duvarında Nasıl Bir Resim Olsun İstersiniz?” başılıklı köşe yazısında buldum. Yazı Sovyetler Birliği döneminde ülkeyi terk eden iki çılgın Rus ressam Vitaly Komar ve Alexander Melamid hikayesini anlatıyor. Özetle bu iki ressam ülkeyi terk ettikten sonra Amerika’da resimlerini satabilmek için bir tür anket yaparlar. Telefon santralinin başına geçer ve her kesimden kişilere evlerinin duvarında ne tür bir resim isteyebileceklerini sorarlar. İki kafadar Rusya’nın aksine çok farklı zevk ve beğenilerle karşılaşacaklarını ummaktadırlar. Ancak durum tam tersi olur. Eyüp Can’ın sözleriyle durum şöyledir. “…Amerikan toplumunun neredeyse tamamı otomatiğe bağlanmış gibi evinin duvarında ‘bulaşık makinesi büyüklüğünde mavi renkli doğa manzarası' görmek istiyordu Anket sonucuna göre ‘Amerikalıların en beğendiği resmin' oranları şöyle... Göl, nehir, okyanus ya da denize uzanan tabiat diyenler: % 88. Doğal ortamlarında hayvanlar olsun: % 89. Gezinti yapan giyinik bir grup insan olsun: % 68. Yumuşak ve uyumlu renkler olsun: % 68. Bulaşık makinesi büyüklüğünde manzara: % 67. Gerçekçi görünsün: % 60. Mavi: % 44. Sonbahar: % 33... Peki ya Amerikalıların çoğunun duvarında asla görmek istemedikleri resim? “Kitap büyüklüğünde, soyut obje ve farklı görüntülerden oluşan, altın sarısı-turuncu renklerinde, keskin açılı geometrik şekillerden oluşan karanlık gölgeli resim...” Oranlar % 1 ile 20 arasında değişiyor. Bu da Amerikalıların % 80'den fazlasının duvarında asla görmek istemediği resim. Şimdi anladınız mı iki kafadarın neden şaşırdığını? “Anket sonucunda bireysel özgürlük ve farklılıklarıyla ün yapmış Amerikan toplumunun bu kadar büyük bir oranda benzerlik göstermesi bizi şoke etti. Komünizm ütopyasını yıktık derken, kendimizi demokrasinin sanal gerçekliği ile savaşırken bulduk...” Bu tespit çok çarpıcıdır ve bir o kadar da özgür toplumun şampiyonluğunu yapan bir toplumu tanımlamada bizi açmaza sürüklemektedir. Özgürlüğün modern toplumlardaki anlamı nedir?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © KERİM ALİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |