..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > Salih Zeki Çavdaroğlu




21 Ocak 2011
"Musıca" mı, Yoksa "" Mûsikî "" Mi?  
Salih Zeki Çavdaroğlu
MÛSİKÎ kelimesinin yazılışı konusunda bir eleştiri...


:BADD:


Sayın Ayhan Sarı, “ MUSÎKİ DERGİSİ” nde yayımlanan “Musiki Kelimesinin Şapkacıları, başlıklı, “ mûsıkî “ nin yazılımı konusundaki farklılıkları ele alan makalesinde, bunun kelime içinde kullanılan “ şapka” işaretinin hangi harfin üzerine konulacağına dair anlamsız bir farklılıktan kaynaklandığını öne sürüyor.
Sonrasında da, kelimenin etimolojik seyri ve çeşitli ülkelerdeki kullanım karşılıklıklarını veriyor ve ülkemizdeki geleneksel müzikçilerin kelimenin Yunanca olduğunu bilmediklerini ve çoğunun ise kelimenin kökenini Arapça olarak bildiklerini ifade ediyor.
Ben bu konuda fikir beyan eden müzik adamları içinde ,başta, Rauf Yekta Bey, Hüseyin Sadettin Arel, Cinuçen Tanrıkorur, Cem Behar v.d. mûteber isimlerin buna aykırı bir ifadede bulunmadıklarını biliyorum.
Hemen hemen hepsinin ittifak ettiği görüşün, kelimenin kaynağı hakkında değişik görüşler arasında en yaygın ve kabul edilebilir olanının Lâtince “ musica “ ya dayandığı, oradan Arapça’ ya “mûsîkâ “ olarak, Farsça ve Osmanlıca’ ya da “ mûsikî “ olarak geçtiği görüşüdür.
Kendisinin de bir yerde değindiği gibi bu farklılıkların tamamen Osmanlıca “ Elifbâ” ile bunun yerine ikame olunan “ alfabe” ya da daha “öztürkçe” si ile söylersek, “abece” den kaynaklanmaktadır.
Yani Osmanlıcada kelime mim, vav, sin, ye, kaf ve ye harfleri ile yazılır ve okunurken de kendine özgü kuralları varken, yeni alfebedeki m, u, s, i, k, i harflerinin aynı sesleri veremediğinden kaynaklandığı ortadadır.
Zaten yeni alfebe ortaya konduğunda da bu çatışmanın çözümü için dilciler çârnâçar bu simgeyi kullanmakta bulmuşlar ve bu konu uzun yıllar herhangi bir ihtilâfa sebep olmamıştır.
Hem tek, hem de çok sesli müzik konusundaki bilgi ve birikimi tartışılmayacak olan rahmetli Hüseyin Sâdeddîn Arel ve ekolündeki müzikologlar kelimeyi hep şapka yardımı ile kullanmışlardır.
Kelimenin seslendirilmesinde uzun yıllar her hangi bir sorun yaşanmaz. Aslında “ şapka “ nın ikinci ve son sesli harflerinde kullanılması gerekirken, buna zamanla yazımlarındaki acelelikten dolayı geleneksel müzikçilerden bazıları, batıcıların ise tamamı önyargıları sebebiyle bilhassa buna riayet etmemişlerdir.
Özellikle TDK aldığı bir kararla “şapka” yı sözlüklerden tamamen kaldırması sonucu, tüm kelimeler, ister istemez “ sözcük” e dönüşecektir.
Meselâ kışın yağan “ kar “ ile kazanç anlamındaki “ kâr” ın, tane anlamına gelen “ adet “ ile, gelenek alışkanlık anlamındaki “ âdet “ , bir kemik türü olan “ aşık “ ile, sevdâlı, ya da ozan anlamına gelen “ âşık “,bir meyve türü olan “ nar “ ile , ateş anlamındaki “ nâr” ın, bir tüzel kişilik türü olan “ vakıf “ ile, bilgi sahibi olmak anlamındaki “ vâkıf “ ın, kâinat anlamındaki “ âlem “ ile, bayrak anlamına gelen “ alem “, in , bir damar hastalığı olan “ varis “ ile mirascı anlamındaki “ vâris” in ve benzeri bir çok kelimenin arasında bir fark kalmayacağı ortadadır.
Kelimede şapkayı kullanmak istemiyorsanız “ mûsikî ” yi “ muusikii “ olarak yazmazsanız, aksi halde günlük hayatımızda sıkça örneğine rastadığımız, “ muzuki “, “ musuki” gibi “ ucûbe “ söylemleri benimsememiz gerekir.
Diyebilirsiniz ki, o zaman bu farklılaşmayı “müzik” le, hatta “ küğ “ ile , hattâ “ ırlamak “ ile giderelim ; şahsen ben ve benim gibi düşünen kahîr bir ekseriyet, bunu en azından kulak zevkleri bakımından seksen küsur senedir olduğu gibi ellerinin tersi ile geri çevirecektir.
Zaten mûsikî ile müzik bu gün birer kelime olmanın çok ötesinde tamamen birer farklı “ ıstılah”, günümüz tabiriyle “ terim “ haline dönüşmüştür.
Dizekci, yonci, yongici, dikci, so açkısıcı “ küğ ” cülerimiz şapkalı mı şapkasız mı yazarlar bilemem, biz “ mûsikî ” yi, her zaman “şapka” ile de değil, daha doğru bir tâbir olan “inceltme” ve “ uzatma “ işaretleriyle yazmaya , zevkle icrâ etmeye ve de dinlemeye devam edeceğiz…
http://ferahnak.wordpress.com/2011/01/19/%e2%80%9cmusica%e2%80%9d-mi-yoksa-%e2%80%9c-musiki-%e2%80%9c-mi/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazdıkları İle Yaşadıkları Aykırı Bir Sanat ve Edebiyat Adamı
Osmanlı Müziği Ne Zaman Çöker ve Yerini Türk Çağdaş Müziği Nasıl Alır?
Bir Tarık Buğra Geldi Geçti Bu Ülke’ Den...

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mukaddes Kitabımız’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Işığında: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Cumhuriyetimizin Kuruluş Felsefesi
Türkiye’ Nin Önüne Konmuş ‘batılılaşma’ Hedefinin Ne Kadar Yanlış Bir Hedef Olduğunu Artık Anlamamız Gerektiği Günlerdeyiz
1923’ Te Okullarda Türk Mûsıkîsi Öğretimi Yasaklanmıştı!..
Tarih Boyunca Türkçemiz’ E ‘sadeleştirme’ Adına Yapılan İhanetler ve Bunun Sonuçları
Chp Ne Kadar Solcu Ya da Sosyal Demokrat; Daha Doğrusu Bu İddiaları Ne Kadar Doğru?
Türkiye’ Nin 'Batılılaştırılma 'Projesi Kapsamında Radyo’ Nun Misyonu Neydi?
Emperyalist Dünyanın Himayesindeki Piyanist Yine Sara Nöbetlerinde
Ziya Gökalp
Cinuçen Tanrıkorur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vefatının 67. Yılında Ziya Osman Saba’ Yı Rahmetle Anıyoruz... [Şiir]
İki Bedene Tek Ruh [Şiir]
Adı Konulmamış Duygular [Şiir]
Aşk Bir Terennüm İse [Şiir]
Hayal Bazan Gerçeği Aşar [Şiir]
Sensizlik Beyitleri [Şiir]
Yağmuru Beklerken [Şiir]
Her Şey Geçmişte Kaldı [Şiir]
Vesvese [Şiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradır "" [Şiir]


Salih Zeki Çavdaroğlu kimdir?

Otuz yıldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musıkisi eğitimi aldım. Üsküdar Musıki Cemiyeti' nde 20 yıl korist - solist olarak görev yaptım. Bu güz Türk Musıkisi üzerine makaleler yazıyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiği Yazarlar:
N.Fazıl , C.Meriç, B.Ayvazoğlu,


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.