"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Balık ile Rakı İçilir mi

Balık ile rakı içerken çok da fazla balığın moralini bozmamak lazım. Yani ona şöyle ''Sudan çıkmış balığa dönmüşsün.'' gibi bir cümle kurmayın kesinlikle... (Nereden çıkacaktı ki, çok saçma oldu bu) Sudan çıktığı belli zaten... Alınır sonra bak diyeyim size, zamane balıkları bunlar... Eski balıklar olsa neyse... ''Amma balık

yazı resimYZ

Nasıl Onbaşı Oldum

Yazın milletin buram buram terlediği, geceleri ayışığında mehtabı seyrettiği bir günde, iki günde geç teslim olmak kaydı ile birliğimizin kapısından girdik. İşte o zaman öğrendim ki, o önünden geçerken uzaktan seyrettiğimiz kapının bir adı da Nizamiye Kapısı imiş...

KİTAP İZLERİ

Olduğu Kadar Güzeldik

Mahir Ünsal Eriş

Kusurlu Güzelliğin Dokunaklı Şarkısı Mahir Ünsal Eriş, "Olduğu Kadar Güzeldik" adlı öykü kitabıyla, sıradan insanların hayatlarındaki çatlaklardan sızan o hem buruk hem de aydınlık ışığı
İncelemeyi Oku

Kayip

Issız bir ormanda kendini bulan birinin zihin bulanıklığı ve kaybolmuşluk hissi içindeki iç sorgulaması. Zamanın ve mekanın belirsizleştiği, gerçeklikle yanılsamanın iç içe geçtiği bu hikayede, kaçırılma şüphesi ve özgür iradeye dair derin sorular yer alıyor.

Papatyanın Hikayesi

Kendini çok seven küçük bir papatyanın dünyaya bakışını, diğer bitkilerle ilişkisini ve düşüncelerini anlatan bu hikâye, şeffaflık ve dürüstlük üzerine düşündürücü bir alegori. Küçük papatya, özellikle kaktüslere olan ilgisiyle, açık ve net olanı gizli tehlikelere tercih eden bir karakteri temsil ediyor.

Güle Güle Omarım

O dönemde Kesikkeli Köyünde yaşayan Çerkez Kerim Ağa vardı. Yaşadığı konağı, tam bu Ceyhan Nehrinin kenarındaydı.
Yaşı ilerleyen Kerim Ağa felç geçirerek hasta olmuştu. Tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyordu. Yanında da işçi olarak çalışan, halk arasında tutma veya yanaşma denilen işçi Ömer vardı. Ömere halk ağzıyla ona

Küçük Bi̇r Sarmaşiğin Hi̇kayesi̇

Gök gürültülü bir gecede, minik çocuklar ve doğanın farklı unsurları yağmuru beklerken, bir sarmaşığın varoluş mücadelesi ve iç dünyasını anlatan dokunaklı bir hikaye. Farklılıkların kabulü ve kendine has değerlerin önemini vurgulayan, doğa ile iç içe bir anlatım.

Emekleye Emekleye Emekli

Emekli olunca bir sahil kasabasına yerleşecektim. Elde avuçta ne varsa satıp kendime bahçe içinde bir ev alacaktım. Çiçekler yetiştirecektim, birkaç ağaç mandalina, limon, portakal Ağaçlar evin arka bahçesinde olacaktı. Güller ve mevsim çiçekleri denize bakan tarafta

Sarı Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmıştım? - 2 -

O şaşkınlık hali bende kısa sürdü tabi...Yerini ani gelişen bir öfke tepkisi almıştı. O an nasıl bir kuvvet hakim olduysa bana; elimde tutmakta olduğum süt şişesini sarı kediye fırlatmıştım. Sersemleyen kedi, merdiven altındaki yan duvara çarptı. sonra da lastik top gibi geri yuvarlanıp, dört ayak üstüne düştüğü an

Hikaye Yazmak İsteyenlere Sekiz Tüyo

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Amerikan edebiyatına damgasını vuran Kurt Vonnegutun kısa öykü hakkındaki tezi, vakti zamanında Chicago Üniversitesi tarafından kabul edilmemişti. Zaman, üniversitenin yanıldığını gösterdi. İşte Kurt Vonnegutun verdiği derslerde önerdiği sekiz hikâye tüyosu:

KİTAP İZLERİ

Yırtıcı Kuşlar Zamanı

Ahmet Ümit

Ahmet Ümit'in Yeni Romanında Hafıza Bir Suç Mahalli Ahmet Ümit, sevilen karakteri Başkomser Nevzat'ı bu kez en karanlık dehlizlere, kendi zihninin tekinsiz koridorlarına sürüklüyor. Polisiye
İncelemeyi Oku
Başa Dön