"İnsanlar genellikle, düşündüklerini düşündüklerini düşünürler. Bu yanılgı, tüm trajedilerin anasıdır." - Oscar Wilde"

Öykü

Lepistes - Beta ve Gromi'ye Karşı

LEPİSTES - BETA VE GROMİ'YE KARŞI
Okan, on yaşında bir çocuktu. Süs balıklarına meraklıydı. Evlerinde bulunan akvaryumda pek çok türden süs balığı bulunuyordu. Bir gün Okanın eline süs balıklarıyla ilgili bir kitap geçti. Bu kitabın bir sayfasında gayet güzel bir balık dikkatini çekti. Balığın resmi altında

yazı resimYZ

Emekleye Emekleye Emekli

Emekli olunca bir sahil kasabasına yerleşecektim. Elde avuçta ne varsa satıp kendime bahçe içinde bir ev alacaktım. Çiçekler yetiştirecektim, birkaç ağaç mandalina, limon, portakal Ağaçlar evin arka bahçesinde olacaktı. Güller ve mevsim çiçekleri denize bakan tarafta

Sarı Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmıştım? - 2

Öğle tatillerimde birden ortadan kaybolmamı neden sır gibi saklıyordum, bilmem ama arkadaşlarımın -herhalde o yavru kedileri annesinden alıp ayıracakları korkusu - yavrulara zarar verecekleri düşüncesi, çocuk yüreğimi kaygıyla dolduruyordu. Beni arayıp da bulamayan, derste yakalayıp nerede? olduğumu soran arkadaşlarıma Annem dışarı salmıyor, evde yemek yememi istiyor gibi bahanelerimle

Kemeraltı

Bir çocuk ne diye küçük bir köyden çıkıp buraya gelir? Bin kilometre uzakta, yabancı bir şehre, neden? Belki annesi ölmüştür. Babası yeniden evlenmiştir. Üvey anne bu belki ekmek vermiyordu. Belki kötü söz söylüyordu. Dayanamayıp kaçmıştır. Babası da ölmüş olabilir. . Anası yeniden evlenmiştir. Ama üvey baba çocukları istememiştir.

Sarı Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmıştım? - 2 -

O şaşkınlık hali bende kısa sürdü tabi...Yerini ani gelişen bir öfke tepkisi almıştı. O an nasıl bir kuvvet hakim olduysa bana; elimde tutmakta olduğum süt şişesini sarı kediye fırlatmıştım. Sersemleyen kedi, merdiven altındaki yan duvara çarptı. sonra da lastik top gibi geri yuvarlanıp, dört ayak üstüne düştüğü an

Düşen İlk Yağmur

Ben, çok severdim ilk düşen yağmurdan sonra etrafa yayılan toprak kokusunu Başka bir kokusu olurdu. Beni alır, farklı dünyalara götürürdü hep Mis gibi gelirdi bana Toprak kokuyor derdim hep. Dışarı çıkar bu kokuyu sonuna kadar teneffüs ederdim.

Gizemli Zarf

Gecenin sessizliğini bozan yarış motosikletinde üç kişi: kasksız orta yaşlı bir kadın, kırmızı kasklı kardeşi ve önde çocuk gibi kıvrılmış eniştesi. Rüzgârda savrulan saçlar, uykudan uyanan öfkeli mahalle sakinleri ve plakayı yakalamaya çalışan meraklılar. Issız sokakları inleten motor gürültüsü, gecenin karanlığında sıra dışı bir yolculuğun hikâyesini anlatıyor.

Tencereden Al Haberi (Öykünün Tamamı)

Tam on dört senedir sustum, hep içime attım, hiç konuşmadım ama artık canıma tak dedi ve o nedenle de bildiklerimi anlatacağım. Yoksa patlarım vallahi. Hem düdüklü değilsin, hem de patlamaktan söz ediyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız, patlama özelliği bizim akrabalarımız olan düdüklülere mahsustur. Benim gibi tencereler patlayamazlar, olsa

Kısa Bot

Dolmuştaydım; günün yorgunluğu vardı üzerimde. Hafta sonu olduğu için trafik ağır ilerliyordu. İnip yürüsem eve daha erken varırım, diye düşünüyordum ama yürümeye takatim yoktu.

Başa Dön