Reptilian 4
Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba Ankaranın büklüm büklüm yollarını çalıyordu. Ekremin tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
"Benim tek tutkum, hiçbir şeye tutkuyla bağlı olmamak." - Albert Camus"
"Benim tek tutkum, hiçbir şeye tutkuyla bağlı olmamak." - Albert Camus"
Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba Ankaranın büklüm büklüm yollarını çalıyordu. Ekremin tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
Koray, yaratma gücüne sahip olduğunu biliyordu. Ama bunu kimseyle paylaşamıyordu. Ta ki, gizemli bir kitap bulana kadar. Kitap, onu yaratıcılar topluluğuna götürdü. Burada, diğer yaratıcılarla tanıştı ve hayal ettikleri dünyaları yarattı. Ama mutlulukları uzun sürmedi. Eski dünyada büyük bir savaş çıktı. Koray ve arkadaşları, insanlığı kurtarmak için geri
Köyümüz bir zamanlar hocasız kalmıştı. Yeni bir hoca bulmak için yapılan çabalar hep boşa gitmişti.
Zülfü Livaneli
Aylardır dünyayı dehşet ve korku içinde bırakan Kara Vandalların Kobanêye saldıracakları haberleri geliyordu çöl taraflarından. Kara elbiseli, kara bayraklı ve kara kalpliydiler Hunharca öldürüyorlardı, yakaladıklarını kesiyor, kadınları satmak için kaçırıyorlardı.
Milet kentinin sokaklarında yürüyen Thales, evrenin ilk ana maddesi olan Arkhe'yi araştırıyordu. Arkhe'nin su olduğunu düşünüyordu. Çünkü su, her şeyin kaynağı ve evrenin sırrıydı. Ama bu sırrı paylaştığı iki gence, suya saygı duymayan bir gezegenin kaderini de anlattı. Bu gezegen, Arkhe'nin öfkesiyle yok olmuş, yerine yeni bir gezegen
Ben belki de yazmaya geç kaldım ama sizler okumaya hiçbir zaman geç kalmamışsınızdır.
2022 senesinde katıldığım yaratıcı yazarlık kursunda kaleme aldığım yedinci ve son kısa öyküydü. Malum enflasyonun gelebileceği yerler hakkında yazmıştım.
Zeynep, felsefe yapmayı çok seven 13 yaşında bir kızdır. Bir gün, babasıyla birlikte gittiği müzeden, büyük patlamanın bir parçası olan gizemli bir taş alır. Bu taş, onu ve babasını büyük patlamanın evine götürür. Orada, büyük patlama ile tanışır ve onun neden var olduğunu öğrenir. Bu öykü, felsefi bir
Rahmetlinin çocukları hala gözleriyle sessiz, hareketsiz,sabit bir noktaya bakıyorlardı.
Yatağına yattı yatmasına da, uyumak ne mümkün! Sağa döndü olmadı, sola döndü olmadı, yüzükoyun ve sırtüstü uyumayı denedi gene olmadı. İki saat sonra kendinden geçti, uyumuştu. Ancak bu uyuma uzun sürmedi. Rahatsızlık veren, kâbus dolu bir uykudan sonra gözlerini açtığında ortalığın zifiri karanlık olduğunu anladı. Gözleri uykusuzluktan nerdeyse
İşte böyle güneşli bir pazar sabahı, geldi bizim kahvaltıya dadandı. Benlik bir şey yok, ben kolay kolay korkmam arıdan, ama benim evlat ve hanım her nedense huzursuz oldular... Hop oturup hop kalkıyorlar bana dönüp Baba şunu kovsana, baba ne yapacağız ya ısırırsa, baba bir şeyler yapsan güleceğine. sorular
Yakıcı güneş altında bir kır gezintisinin içtenlikli tasviri. Yazar, doğanın acımasız gerçekliğini ve günün ilerleyen saatlerinde değişen atmosferi ustalıkla resmediyor. Sararmış otlar, bayılmış papatyalar ve tozlu yapraklar arasında, güneşin her şeyi çıplak gerçekliğiyle sergilediği bir dünyada, akşamın gelişiyle birlikte hayat yeniden uyanıyor. Duyusal detaylarla zenginleştirilmiş, düşündürücü bir yaz
Sunay Akın