Reptilian 2
Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba Ankaranın büklüm büklüm yollarını çalıyordu. Ekremin tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
"Edebiyatın en acımasız eleştirmenleri, henüz yazmaya başlamamış olanlardır." - Terry Pratchett"
"Edebiyatın en acımasız eleştirmenleri, henüz yazmaya başlamamış olanlardır." - Terry Pratchett"
Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba Ankaranın büklüm büklüm yollarını çalıyordu. Ekremin tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
Bahçede uğraştıktan sonra epeyi yorulmuştular. Vakit ikindiyi geçmesine rağmen hava hala bunaltıcı sıcaktı.
Akın, ünlü bir arkeologdur. Kızı Asena ise onun en büyük yardımcısıdır. Birlikte, kayıp uygarlık Atlantisi bulmayı başarırlar. Ancak bu büyük keşif, onların hayatlarını değiştirecektir. Asena, üniversiteye gitmek ve kendi arkeoloji kariyerini yapmak ister. Akın ise kızını bırakmak istemez. Üstelik, Atlantisin sırrını çalmak isteyen kötü niyetli bir profesör de
Son numara kızım henüz 6 yaşında, bana öykünerek “şair olacağım” demiş.
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum; Feyza’nın şair olduğunu ispatlayarak yazdığı şiiri gösterdiler bana…
Şiir; “Vay sözüm vay!” mısrası ile başlıyordu…
Akşam olmuş düğün melodileri başlamıştı. Önce saz bir giriş yaptı. Galiba Ankaranın büklüm büklüm yollarını çalıyordu. Ekremin tahmini doğru çıktı. Türkü doğruydu. Melodiye org aleti de eşlik etti.
2022 senesinde katıldığım yaratıcı yazarlık kursunda kaleme aldığım yedinci ve son kısa öyküydü. Malum enflasyonun gelebileceği yerler hakkında yazmıştım.
Dost gülüşünün sıcaklığına merhaba demek için, kıvama gelmiş suyu demliğe boşaltırken bir perinin gamzesi düşünülmelidir. Akabinde demliğe Leylanın sırdaşı kara çayı özenle koymalıdır. Ahenk ve rengin merhabası, sımsıcak duygularla bardağa boşaltılmalı ve itinayla içilmelidir renk ve ahenk güzeli.
Okuyamayıp tasdikname alınca bir işyerine çalışmaya başlamıştım. Geceleri de yaşıtlarımızla mahallemizdeki kahvelere çıkıyorduk. Kağıtla ilk tanışmam mahalle kahvesinin o göz gözü görmez sigara dumanlarıyla dolu akşamlarında başlamıştı. İlk önce merakla başlıyan masadaki oyunları seyretme,daha sonra masalarda dördüncü olarak yer almakla devam etti. Öyle olduki daha askere gitmeden bilmediğim
Aylardır dünyayı dehşet ve korku içinde bırakan Kara Vandalların Kobanêye saldıracakları haberleri geliyordu çöl taraflarından. Kara elbiseli, kara bayraklı ve kara kalpliydiler Hunharca öldürüyorlardı, yakaladıklarını kesiyor, kadınları satmak için kaçırıyorlardı.
Coşkun, geçen her dakikanın onu istenmediği bu sona doğru biraz daha yaklaştırdığını biliyordu. Bunu engellemek için çareler düşünüyorsa da bir çözüm yolu bulamıyordu. Galiba kabullenmekten başka bir çaresi yoktu! Irmakın varlığını düşünerek, onunla geçirdiği mutlu anları hatırlayarak teselli bulmaya çalışıyordu. Fakat birden bu mutlu anlar kayboluyor ve tekrar
12 Eylül darbesinin benim o gençlik ruhumda açtığı yaraları anlatan bir anı, bu yazı.