
Gözlerim Sevdiğinde O Ağlıyordu
Zihnim ise rüzgarıyla bir şeyler daha alıp katıyordu önüne.sevgi eksilmeyen tek şeydi
Zihnim ise rüzgarıyla bir şeyler daha alıp katıyordu önüne.sevgi eksilmeyen tek şeydi
O duymuyorduBu sorunu daha çocukluk yıllarında fark edilmişti. Yakın çevresine göre Adnan o yaşlarda bile sağırdı. Ailesi de aynı düşüncede sayılırdı. Evet o kesinlikle duymuyordu. Çocukluk arkadaşları ise bu durumu farklı yorumluyordu.Onlara göre o işine geleni duyan, işine gelmeyeni de duymayan bir insandı.
Büyükçe bir bahçenin ortasında küçücük bir havuz. Bu havuzda minicik bir balık. Kırmızı balık Mega. Onun hikayesi inanıyorum ki, pek çok okuru derinden etkileyecektir. Sarsılmaz bir iradesi vardı Mega’nın, taş gibi. Asla yolunu şaşırmadı. Ayrıca mangal gibi yüreği vardı, korkusuzdu. Haksızlıkları gördüğü anda resmen patlardı.
Şoför, Bayanlar sözcüğünü sık sık sık kullandığı uzun telefon görüşmesinden sonra Tamam başkanım. diyerek vitesi ileri atmıştı. Bir durağa yaklaştığında kapıyı açtı. Binen yolculara Bayanlara bugün ücretsiz. diyerek uyarıyordu. Arka koltukta oturan bir erkek yolcu Bayan değil, kadın diyeceksiniz. Bizim günahımız ne? diye ortaya öylesine bir laf attığında
Ortaokula gidiyorken hafta sonları anneanneme gidiyoruz dendi mi benim yüreğim adeta coşku dolar pır pır eder, yerinden çıkacakmış gibi olurdu... Rahmetli dedemi de tabi ki çok severdim, ama onu da erken kaybettik. On iki yaşındaydım, son bir kere hastanede görmek nasip olmuştu, o da, sevgili tonton dedemde benim
2022 senesinde katıldığım yaratıcı yazarlık kursunda kaleme aldığım ikinci öyküydü. Kiracılarla ev sahipleri arasındaki anlaşmazlıklar o dönem haberlere konu olmaya başlamış, esin kaynağım bu olmuştu. Hikayenin sonunun fantastiğe kaçması ise kursumuzun değerli hocası Ali Turan Görgü'yü biraz rahatsız etmiş olmalı ki öncesinde bitirmem gerektiğine dair bir not yazmıştı.
-Teyze sen daha önce mide kanaması geçirdin mi?
-Hayır, ama iki kez mide ameliyatı olmuştum.
Eyvah! Ya bu kez de benzer şey olursa! İnsan bilmediği bir konu üzerinde nasılda kuşkulanıyordu. Peki, bizim bu kaygılarımızı yok edecek kimlerdi?
Bir billur hayaldin sen efsaneydin dünyada/
Gözünün rengi bize sevmeyi öğretti hep/
Veda edip gittin ya hep geliyorsun yâda/
Senin hazin gidişin bizde gussaya sebep.
Erkek sayısı üçe çıkınca şaşırmış papağan...
Nevruz günleri unutturularak, futbol geliştirilmeye ne demeli bilemem.
Türkiyenin batıya yönelmiş kültürü içinde, köklü törelerimizden Nevruz
bayram olarak benimsenmemişti. Türkiyedeki Kürtler tarafından Newroz
adıyla bayram coşkusuyla kutlamaktadır. Dünya futbolünde Avrupa
Grubunu seçmemiz, Asyadaki Türk kökenli devletler tarafından coşkulu,
O anda Cibran fısıldadı adeta: Eğer biri sana gülerse ona acıyabilirsin; ama sen ona gülersen kendini asla bağışlama!
Onu az önce hafife almıştım. Kızdım biraz da kendime!
O hala gözlerimden onay bekliyordu. Bende onu masamıza davet ettim:
Ablam dedim ama siz bakmayın, o artık erkek oldu ve babam adını Halid koydu. Nasıl yani? demeyin. Burada erkek evladı olmayan aileler, köylülerce yadırganırlardı. Babam, sırf mahcup olmamak için ablam Figanı köyün on iki ihtiyarı karşısında Bacha Poşh âdeti ile yemin ettirerek henüz küçük yaşlarda erkekleştirmişti. Ablam artık