"Yazar olmak, Tanrı'ya 'biraz daha komik olabilirdin' demenin en edepsiz yoludur." — Terry Pratchett (kurgusal alıntı)"

Öykü

Maydanoz Hilmi

Şoför, Bayanlar sözcüğünü sık sık sık kullandığı uzun telefon görüşmesinden sonra Tamam başkanım. diyerek vitesi ileri atmıştı. Bir durağa yaklaştığında kapıyı açtı. Binen yolculara Bayanlara bugün ücretsiz. diyerek uyarıyordu. Arka koltukta oturan bir erkek yolcu Bayan değil, kadın diyeceksiniz. Bizim günahımız ne? diye ortaya öylesine bir laf attığında

Ya Kapıyı Çalan Sütçü Değilse?

Bilirsiniz, bu adamlar yıllar önce devrim adını verdikleri bir arabayı benzin koymadan yürütmeye kalkmışlardı, şimdi de demokrasi adını verdikleri bir arabaya bindiler; ancak buna da ileri vites koymayı unuttular. İşte o yüzden bizdeki demokrasi arabası hep geri vitesle gider ve oraya buraya da toslar.

Bir Anı Defteri Buldum - 6

Bu bekleyiş, öncekinden daha uzun sürdü. Bir aydan fazla bir süre Sibelden hiç ses çıkmadı. Görüşmemeye karar verdiğini düşünmeye başlamıştım. Bu kararına saygı duymaktan başka yapacak bir şey yoktu. Üstelik böyle bir karar beni biraz da sevindirdi; çünkü başkalarının sırlarını öğrenmek ve bu sırları saklamak zorunda olmak gerçekten

Güzel Bir Dünya

Bu gün de aynı şeyleri görmüyor muyuz? Yolsuzluklar, haksız kazançlar, sahtekârlıklar, üçkâğıtçılıklar, düzenbazlık, tokatçılık, adam kayırma, insan seçme
Peki, bu durum nereye kadar sürüp gidecek? Bu insan, ne zaman değişecek? Ne zaman sadece kendini düşünmeyecek? Ne zaman kölesi olduğu paraya değer vermeyecek? Onun kölesi olmayacak? Bu

Kırmızı Balık Mega

Büyükçe bir bahçenin ortasında küçücük bir havuz. Bu havuzda minicik bir balık. Kırmızı balık Mega. Onun hikayesi inanıyorum ki, pek çok okuru derinden etkileyecektir. Sarsılmaz bir iradesi vardı Mega’nın, taş gibi. Asla yolunu şaşırmadı. Ayrıca mangal gibi yüreği vardı, korkusuzdu. Haksızlıkları gördüğü anda resmen patlardı.

Tencereden Al Haberi - 2

Aslında şu anki durumum hiç de hoş değil. Vakit öğleni geçmiş olmasına rağmen dün akşamdan beri içimdeki yemek artığı, su, iki tabak ve birkaç tane de çatal ile evyenin ortasında yıkanmayı bekliyorum.

Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz

Ortaokula gidiyorken hafta sonları anneanneme gidiyoruz dendi mi benim yüreğim adeta coşku dolar pır pır eder, yerinden çıkacakmış gibi olurdu... Rahmetli dedemi de tabi ki çok severdim, ama onu da erken kaybettik. On iki yaşındaydım, son bir kere hastanede görmek nasip olmuştu, o da, sevgili tonton dedemde benim

Eyvah Cüzdanım Yok!..

Allahım, delireceğim! Millet de üstüme üstüme geliyordu. Topluca almış olduğum lunapark oyun biletlerini avucumda tutmakta zorlanıyordum. Tüm dikkatim iki çocuğumdaydı. Bir yandan da elimdeki toplu biletler düşmesin/kaybetmeyeyim diye endişelenirken, diğer yandan ele avuca sığmaz afacan oğlumun elini sıkıca tutmaktaydım.

Başa Dön