"Yazmak, aslında ölümü defalarca prova etmektir; her biten cümle, sonsuzluğa atılan minik bir vedadır." — Franz Kafka"

Öykü

... Dün...

Kızgın tuğlaların yorganın altında mı; görünmüyor? Soğudu da yine değiştirmeyi mi unuttular, nine? ‘Savsaklar!’ dediğini onlara söylemem, sen de odana girdiğimi söyleme. Gelmem hoşuna gidiyor, biliyorum. Kızarlarsa kızsınlar her gece gizlice geleceğim. Hiç konuşmuyorsun bu gece.

Zemheride Koca Dağ"ın Çağrısına Kulak Vermek!

Gece boyunca lapa lapa yağan kar, ufuk çizgisine dek görebildiği her şeyi bembeyaz bir renge mahkûm etmişti. Doğmakta olan güneşin, yoğun bulutların arasından sıyrılarak çehresini gösterebildiği günün şu ilk ışınları altında köy sakinleri bu canlılıkla tezat oluşturmak istercesine derin bir sessizlik içerisinde geceden kalma uykusuna devam etmekteydi henüz.

Lastiğin Kralı

Ali amca duydukları karşısında şüpheye düştü. Aşağıya indi baktı; bir şey anlayamadı. Okuldan çıkan başka çocuklara baktırdı; okuttu. Sonuç değişmiyordu: Fısık da fısık.

Yaz 2011

“..İzlediğin şeyi etkilersin Tiiz. Bu saçma bir politika. Dünya'yı bin yıllardır izliyoruz. Kaza ile kaç kez temas ettik. Kültürleri üzerinde iz bıraktık. Bu çok aptalca. Kendimizi kandırıyoruz..”

Başa Dön